9724,50%-0,42
35,19% 0,30
36,73% 0,92
2968,28% 1,32
4806,92% 0,71
Hibya Haber Ajansı stüdyolarında İlkay Arıkan’ın moderatörlüğünde 'İlkay Arıkan ile Ekonomi Sohbetleri’ yayını hibya.com ve Hibya ağında gerçekleşti.
Hibya, programda İnfo Yatırım Genel Müdürü Mert Yılmaz'ı stüdyosunda ağırladı.
Yaşanılan deprem ve sel felakelerinin yaraları sarılmaya çalışılırken bir taraftan da seçime doğru yaklaşıldığını ifade Mert Yılmaz, 'Neredeyse 50 gün kaldı. Yavaş yavaş o heyecan kendini piyasalarda da sokakta da hissettirmeye başladı. Piyasa açısından 2022 yılı son derece iyi geçmiş. Bugün itibariyle baktığımızda depremde yaşananlar bütün beklentileri ekonomik ve psikolojik açıdan değiştirdi. Hepimizin keyfi kaçtı. Görünen o ki artık bütün gözler seçim sonrasında sandıktan nasıl bir tablo ortaya çıkar.? Ve bu çıkan tablo piyasaya nasıl yansır.? Piyasa onu anlamaya çalışıyor.” şeklinde konuştu.
Seçime ilişkin 3 senaryodan bahseden Yılmaz, “Aslında seçime ilişkin 3 tane senaryo var. Bunlardan bir tanesi mevcut yapının devamı. Yani Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tekrardan cumhurbaşkanlığını kazanması ve Cumhur İttifakı'nın parlamento çoğunluğunu alması. İkincisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kazanması ve Millet İttifakı'nın parlamento çoğunluğu kazanması, üçüncü senaryo ise piyasanın en istemeyeceği senaryo. İttifaklardan birinin cumhurbaşkanlığını birinin de parlamentoyu kazanması hali.” dedi.
Mevcut yapının devamı halinde politika değişikliğinin yaşanmayacağını düşünen İnfo Yatırım Genel Müdürü Mert Yılmaz, şunları kaydetti:
“Türkiye yeni model uygulamaya başladı. Bunun bir takım olumlu çıktıların olacağı varsayımıyla. Maalesef bugün gelmiş olduğumuz noktada o çıktılar, çokta hani evdeki hesabın çarşıya uymadığı bir durum ortaya çıkardı. Daha yüksek bir kur, yüksek enflasyon, gelir dağılımındaki önemli adaletsizlikler... pek çok şey. Özellikle dar gelirlinin sabit ücretlini satın alma gücünde önemli bir kayıp. Açıkçası vatandaş kendi elindeki parayla çarşıya pazara gittiğinde bir önceki yıla göre ne alıyordu o parayla şimdi ne alabiliyor.? Ona bakar. Dolayısıyla satın alma gücünde dar ve sabit gelirli de bu kadar bir şey olmasına rağmen hala iktidar bu seçimi kazanarak buradan çıkıyorsa hiçbir siyasetçinin hatta hiçbir insanın ‘Ya bizim uyguladığımız politika yanlış bir politika dolayısıyla biz buradan dönelim de başka bir politikayı hayata geçirelim masaüstüne yatıralım.' diyeceğini düşünmüyorum. Mevcut yapı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tekrar kazanması ve Cumhur İttifakı’nın parlamento çoğunluğunu alması durumunda ben mevcut yapının devam edeceğini düşünüyorum.”
Moderatör İlkay Arıkan'ın 'Bu sürdürülebilir politika mı?' sorusuna ise Yılmaz, şöyle yanıt verdi:
“Çok sürdürülebilir politika değil açıkçası. Yani ufak tefek bir takım ayarlamalar yapılacaktır. Ama net bir keskin u dönüşü olacağını düşünmüyorum. Ama benim düşüncem şu, bugün itibariyle gördüğüm söyleyeyim, seçime kadar mümkün olduğu kadar dolar kurunu 20 TL yapmayacak, borsa endeksini de 5 binin altına getirmeyecek bir denklemle seçime gireceğiz. Seçimden sonra sonrasına bakacağız.”
İnfo Yatırım Genel Müdürü Mert Yılmaz, Millet İttifakı’nın hem meclis çoğunluğunun hem de cumhurbaşkanlığını kazanması durumunu değerlendirdi. Yılmaz, “Aslında tüm bu senaryolar bu sonucun 15 Mayıs sabah netleştiği varsayımı üzerinden konuşuyoruz. Bence en tehlikeli yerlerden bir tanesi parlamentonun aritmetiğinin çıktı ama cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tura yani 28 Mayıs’a kaldığı. Oradaki o 10 gün bence piyasa açısından çok sıkıntılı 10 gün olacak. Bir kere şunu bekleyenler var. Eğer bu senaryo hayata geçerse bir faiz artışı olur. Buna katılanlardan biri de benim. Ama bu faiz artışını bir anda mevcut enflasyon oranına kadar ya da beklenen enflasyona kadar böyle yüzde 35’lere, 40’lara, 50’lere bir anda çekilmesini beklemek hiç gerçekçi değil ve uygulanabilir bir şey değil. Yani onu yaptığınızda bu finansal sistem üzerinde bankacılık sistemi üzerinde başka bir sorunu beraberinde getirir. Büyüme üzerinde işsizlik üzerinde bambaşka sorunları beraberinde getirir.” diye konuştu.
“Kim kazanırsa kazansın burada bir miktar faiz artışına ihtiyaç var” diyen Yılmaz, “Ama daha önemli olan burada ayakları yere basan uygulanabilir, özellikle yabancı yatırımcıya, doğru anlatılan ve güven telkin eden bir politika setine ihtiyacımız var. Ve bu politika setini de uygulayacak liyakat sahibi kadrolara ihtiyacımız var. Bunlar ortaya koyabilirsek daha küçük adımlarla atılacak faiz artışları ve piyasanın normalleşmesi ile beraber bir yerde buluşma imkanımız var. Dolayısıyla bu etki bence şöyle olabilir. Bir miktar faiz artışı bunun borsa üzerine bir miktar aşağı yönlü baskı yaratması ama sonrasında demin anlattığım o programı ortaya koyup da yabancı yatırımcının ilgisini, alakasını tekrar Türkiye’ye çekebiliyorsanız, gelecek yabancı yatırımcıyla çok iyi bir performans gösterecek bir borsa endeksi görme ihtimalimiz var.” ifadesini kullandı.
'İlkay Arıkan ile Ekonomi Sohbetleri' yayınının tamamı ise şöyle:
Hibya Haber Ajansı