Yıldızların Olasılığı Ne Kadar Gerçekleşir?

İnsanoğlunun en çok merak ettikleri arasında bulunan Astroloji bilim ve teknoloji gündemimizde kendisini güncelledikçe, ne yazık ki, hiç olmadığı kadar gündemde.  
Google Trends’e göre 2024 içinde “doğum haritası” (birth chart) terimi aramaları beş yılın en yüksek düzeyine ulaştı ve astrolog olarak geçimini temin eden birçok kişi işlerinin alıp yürüdüğünü anlatıyor. 
 Astroloji en basit anlatımla bir olasılıklar ilmi olsa da gerçekleşme olasılığı çok zayıf. Hatta ve hatta yok.  Buna inananlar maalesef,  ‘Sadece karşılaşabileceğiniz yolları gösterir, yürümek ise sizin elinizde.’ Diyerek, umduklarınız gerçekleşmezse sorumlusu sizsiniz demiş oluyorlar.  Astrologlar dünyada neler olup biteceğine dair kehanetlerde bulunuyor. Depremler, grevler, ekonomik gelişmeler, sokak hareketleri... 
Tüm bu konularda öngörülerde bulunuyorlar. Seçimleri kim kazanacak? Dünya Kupası’nı kim alacak? Kim şampiyon olacak? Gezegenlerin bu sorulara cevaplarını bize aktarıyorlar. 
Kişisel yaşantılarımıza indirgersek ise alacakları iş kararlarını, çocuklarını dünyaya getirecekleri tarihleri, evlenecekleri insanları doğum haritalarına göre değerlendirenler var. 
Son dönemde borsada yatırım yapanların bile danıştıkları isimlere rastlıyoruz. 
Özellikle pandemi dönemi bu ilgiyi oldukça artırdı. 
Astrolojiye bu ilginin sebebi nedir ve daha da önemlisi astrologlar bu sorulara cevap verebilir mi? İşin aslına bakarsak astroloji, gök cisimlerinin ve astronomik fenomenlerin, insan karakteri ve kaderi üzerine etkilerinin olduğu önermesini konu alan, bilimsel gerçekliğe sahip olmayan bir sözde bilim. 
Daha basit bir açıklamayla olasılıklar ilmi. 
Çünkü konunun uzmanları burçların gezegenlerle, sabit yıldızlarla, asteroidlerle olan ilişkilerini olasılıklar ve matematiksel hesaplarla açıklayıp geçmişteki örneklerle karşılaştırıyorlar ve benzerlikler üzerinden yaşanması muhtemel olanları söylüyorlar. Bütün bunları var sayarak gerçekleri Allah’ın gösterdiği yolda aramamak gaflete düşmekten başka bir şey değildir. Çünkü yüce Allah Kur’an-ı Kerimde ‘Gaybı Ancak ben bilirim.’ Diyor. Geçmiş ve gelecektekü tüm gerçekleri bilenin hikmetinden sual olunmaz.