10438,33%0,15
36,59% 0,11
39,97% 0,90
3424,63% 0,87
5554,59% 0,43
Türkiye'yi yasa dışı sağlık uygulamaları ve ihmallerle sarsan Yenidoğan Çetesi davasında yargılama süreci başladı. Çete, yeni doğan bebekleri özel hastanelerin yoğun bakım ünitelerine yasa dışı şekilde sevk ederek yüksek kazanç sağlamakla ve ihmallerle ölümlere neden olmakla suçlanıyor. 22'si tutuklu, toplam 47 sanık, İstanbul’da ilk kez hâkim karşısına çıktı.
Davanın kilit sanıklarından hemşire Hakan Doğukan Taşçı, üzerine atılı suçlamaları reddetti. Savunmasında, hastane kayıtlarında oynama ve komisyon iddialarını kabul etmediğini belirtti. Taşçı, "Doktorların talimatları dışında hareket etmediğini" savunurken, kendisinin de bu süreçte zarar gördüğünü öne sürdü. Ancak ifadelerde, özellikle Fırat Sarı’nın, sevk edilen bebeklerden maddi kazanç sağladığına dair kan donduran detaylar yer aldı. İddialara göre, bazı hasta ailelerinden yüksek miktarlarda para alınarak, hastanelere daha düşük tutarlar bildirilmiş.
Davanın seyrini etkileyen bir diğer gelişme ise soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E.’ye yapılan ölüm tehditleri oldu. Bu tehditlerle bağlantılı bazı şüpheliler tutuklanırken, savcılık süreci kararlılıkla devam ettiriyor.
Mahkeme, dün başlayan oturumun ardından duruşmayı bugün saat 10.00’a erteledi. Davanın kamu vicdanında derin izler bırakan boyutu nedeniyle medya ve halk büyük bir ilgiyle takip ediyor. Aileler adalet arayışını sürdürürken, sanıkların savunmaları ve deliller, karar sürecinde kritik rol oynayacak.
Bu dava, yalnızca sağlık sektöründeki etik ihlalleri değil, aynı zamanda yargı sisteminin kararlılığını da test ediyor. Yenidoğan Çetesi’ne yönelik verilecek karar, Türkiye'de sağlık sektöründe güvenin yeniden tesis edilmesi açısından büyük önem taşıyor.
