Yapay Zeka Yasası TBMM Gündeminde: Etiğe ve Veri Güvenliğine Odaklanma

Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulan kapsamlı Yapay Zeka (YZ) Yasa Taslağı, bireysel hakların korunmasını, algoritmik şeffaflığı ve ulusal veri güvenliğini merkeze alıyor. Dijital dönüşümde kritik bir hukuki kilometre taşı.

Türkiye'nin dijitalleşme sürecini hukuki bir çerçeveye oturtacak olan "Yapay Zeka Düzenlemesi" Meclis gündeminin en üst sırasına yerleşti. Hazırlık sürecinde sektör temsilcileri, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarıyla geniş bir istişare zemininde oluşturulan taslak, özellikle YZ'nin kamusal hizmetlerde ve kritik altyapılarda kullanımına sıkı standartlar getiriyor. Taslağın temel amacı, teknolojik inovasyonu engellemeyen, ancak bireylerin temel hak ve özgürlüklerini yapay zeka sistemlerinin olası olumsuz etkilerinden koruyan bir denge kurmak. Türkiye Yapay Zeka Yasası ne zaman çıkacak, veri güvenliği nasıl sağlanacak ve algoritma şeffaflığı gibi terimler, potansiyel okuyucuların en çok aradığı konular arasında. Taslak metin, yüksek riskli YZ uygulamalarının bağımsız denetime tabi tutulmasını öngörürken, özellikle sağlık, finans ve hukuk gibi alanlarda kullanılan algoritmaların insan denetiminde kalmasını zorunlu kılıyor. Bu düzenleme ile Türkiye, Avrupa Birliği'nin (AB) Yapay Zeka Yasası'na paralel, ancak ulusal ihtiyaçlara özgü çözümler içeren bir model oluşturmayı hedefliyor. Uzmanlar, yasanın kabul edilmesiyle birlikte, YZ alanında çalışan yerli şirketlerin uluslararası pazarda daha güvenilir bir konuma geleceğini ve yabancı yatırımcıların Türkiye'deki teknoloji ekosistemine olan ilgisinin artacağını belirtiyorlar. Yasada yer alan önemli bir madde ise, YZ tarafından alınan kararların bireylere açıklanma zorunluluğu (açıklanabilirlik hakkı). Bu madde, algoritmik ayrımcılık riskini azaltmayı ve vatandaşların dijital sistemlere olan güvenini artırmayı amaçlıyor. Taslak üzerindeki komisyon görüşmeleri hararetle devam ederken, sektörden gelen geri bildirimler, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ'ler) üzerindeki uyum maliyetlerinin hafifletilmesi yönünde odaklanıyor. Yasanın nihai halinin, Türkiye'yi uluslararası YZ yönetişiminde önemli bir aktör haline getirmesi bekleniyor.