Beyaz Saray kısa süre önce Ulusal Güvenlik Stratejisi belgesinin yeni versiyonunu yayınladı. 48 sayfalık raporda Çin ve Rusya, ABD liderliğindeki “kurallara dayalı uluslararası düzen”e karşı en büyük meydan okuyanlar olarak listelendi. Ayrıca belgede Çin, ABD için en büyük meydan okuyan ülke olarak belirlendi.
Ancak, gerçek anlamda kurallara dayalı uluslararası düzene meydan okumaya gelince, hiç kimse ABD’nin ötesine geçemez.
İster İran nükleer anlaşması gibi uluslararası anlaşmalar olsun, isterse Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve UNESCO gibi uluslararası kuruluşlar olsun; ABD, uluslararası kuralları ve diğer ülkelerin çıkarlarını görmezden gelerek bunlardan çekildi. Öte yandan, ABD, Anti-Balistik Füze Antlaşması, Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması (INF) ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nı (KOEP) imzalamıştı, ancak sorumluluklarını yerine getirmedi. ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden (BMGK) izin almadan diğer ülkelere yönelik askeri müdahaleleri ve “renkli devrimleri” kışkırtmaya devam etti.
Söz konusu stratejinin piyasaya sürülmesi, ABD’nin Çin’in gelişimini daha büyük ölçekte engelleyeceğini gösteriyor. ABD’nin dünyaya hakim olma hayali hala mevcuttur. Dünya genelinde ABD çıkarlarını genişletmek için Beyaz Saray, mümkün olduğunca daha çok ittifak kurmak istiyor. Bu nedenle, ABD, “kurallara dayalı uluslararası düzene meydan okuma” gibi ikiyüzlü sloganlara ihtiyaç duyuyor ve Çin’i bastırmaya yönelik bencil girişimlerini demokrasi ve otokrasi arasında mücadele olarak yorumluyor.
ABD, diğer ülkelerin kendi ulusal çıkarlarından vazgeçerek ABD’nin çıkarlarına hizmet etmelerini istiyor. ABD bu konuda aşırı naif bir tutum içerisindedir. Enerji krizi içine düşen Avrupa önemli bir örnek teşkil etmiştir. ABD şimdiye kadar Avrupa’yı kurtarmak için herhangi bir niyet göstermedi ve tüm dünya bu olup biteni izliyor.
Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu
Hibya Haber Ajansı