Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Yönetim Kurulu’nun aylık toplantısında ABD, İngiltere ve Avustralya’nın AUKUS iş birliği gündemi masaya koyuldu. 15 Eylül’de düzenlenen toplantıda üye ülkelerin onayıyla Çin’in ileri sürdüğü AUKUS gündemi tartışıldı.
Bu tartışmayla ABD, İngiltere ve Avustralya’nın aynı konuda farklı bir gündemin toplantıda onaylanmasını zorlama girişimi etkisiz hale getirildi. Toplantıda Çin tarafı AUKUS iş birliğinin yol açtığı sorunları sıralayarak, adı geçen üç ülkenin nükleer silah yaygınlaştırma faaliyetlerini kanıtlarla ortaya çıkardı. Çin’in belirlediği gündem, UAEA’nın üye ülkeleri tarafından olumlu karşılandı.
Bir yıl önce ABD, İngiltere ve Avustralya tüm dünyanın karşı çıkmasına rağmen, AUKUS çetesini kurdu. Plana göre, ABD ve İngiltere, Avustralya’nın en az 8 nükleer denizaltı inşa etmesine yardımcı olacak. Avustralya, bu plan için daha önce Fransa ile imzaladığı 90 milyar Avustralya Doları değerindeki denizaltı sözleşmesini iptal etti. Fransa tarafı, Avustralya’yı “dolandırıcılıkla” suçladı.
AUKUS iş birliği, bir yıldır uluslararası toplum tarafından şiddetle kınanıyor. Araştırmacılar, AUKUS’un içerdiği nükleer silah malzemelerinin transferinin aslında bir tür nükleer silah yaygınlaştırma girişimi olduğu ve dünya güvenliği için büyük tehdit oluşturduğu görüşünde.
ABD, İngiltere ve Avustralya “Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması”nı imzalamış ülkeler olarak, silahların yayılmasını önlemekteki sorumluklarını üstlenip nükleer denizaltı iş birliğini ancak UAEA’nın üye ülkelerinin onayını alması durumunda yürütebilecekken uluslararası toplumun eleştirilerini görmezden gelerek yasa dışı yollara bile başvurdular.
Kavramın içeriğini değiştirerek nükleer silah yaygınlaştırma suçlarını gizleyen bu üç ülke, aynı zamanda UAEA’nın sekreteryasını kontrol ederek genel sekreterin ağzından kendilerini aklamaya çalışıyor.
ABD, İngiltere ve Avustralya, UAEA toplantısında AUKUS temelindeki iş birliği gündemini açıklayarak nükleer silah malzemelerinin transferini süslemek yoluyla yasal hale getirme girişiminde bulundu. Bununla beraber üç ülke UAEA üyesi ülkelerle istişare yapmak yerine örgütün sekreteryasıyla görüşüp oy sayısının fazla olmasından faydalanarak kendi gündemlerinin toplantıda onaylanmasını zorladı.
Kelime oyunları olsun veya gizli skandal olsun ABD, İngiltere ve Avustralya, ne girişimde bulunursa bulunsunlar kendi yasa dışı suçlarını örtemezler. Araştırma raporuna göre, ABD ve İngiltere’nin denizaltılarındaki reaktörlerde yüzde 90’a kadar zenginleştirilmiş ve silah düzeyinde olan uranyum kullanıldı. Uluslararası toplum, onların Avustralya’ya transfer edeceği uranyumun da silah düzeyinde olacağını düşünüyor. Uluslararası uzmanlar, transfer edilecek malzemelerin 64-80 nükleer silah üretebileceğini tahmin ediyor.
AUKUS çetesinin çifte standartlı eylemleri uluslararası toplum tarafından eleştirildi. ABD’nin The National Interest dergisinde yer alan makalede, AUKUS işbirliğinin Washington’un çifte standartını ortaya çıkardığı belirtildi. Makalede ABD’nin Avustralya’ya nükleer denizaltı sağlarken İran’ın nükleer programına sert tepki gösterdiğine işaret ediliyor. Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması’ndan çekilen ABD, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’nı açıkça red ediyor. Dünya barışını kim bozuyor ve dünya düzenini kim karıştırıyor? Bu sorunun cevabını vermek çok kolay.
Günümüzün dünyası sakin değil. Nükleer silahların yayılması riski yükseliyor. BM Genel Sekreteri Antoino Guterres, insan ile nükleer silahın dünyanın imhasına yol açması arasında sadece bir “yanlış değerlendirme” kaldığı uyarısını yaptı. Nükleer güvenliğin korunması, bütün dünyanın ortak sorumluluğu. Uluslararası toplum, AUKUS çetesinin “nükleer ortak paylaşım” bahanesiyle riski Asya-Pasifik bölgesine taşımasına karşı sessiz kalmayacak.
Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu
Hibya Haber Ajansı