9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01
P&G ana sponsorluğunda gerçekleşen UEZ 2022’nin ikinci günü Fransa Eski Cumhurbaşkanı François Hollande’nin açılış konuşmasıyla başladı.
P&G ana sponsorluğunda gerçekleşen UEZ 2022’nin ikinci günü Fransa Eski Cumhurbaşkanı François Hollande’nin açılış konuşmasıyla başladı. Gedik Yatırım sponsorluğunda gerçekleşen günün ilk oturumu “Sermaye Piyasasının Geleceği ve Fintech’lerin Rolü”nde sermaye piyasalarının önemi, halka arz süreçleri ve dünyada fintechlerin yükselişi konuları ele alındı.
“Yeni Küresel Düzeni Tasarlamak: Birlikte İyileştirme, Değişim ve Dijitalleşme” teması altında yeni ve sürdürülebilir bir sisteme geçiş için aşılması gereken engellerin konuşulduğu Zirve’nin ikinci gününün açılışını Fransa Eski Cumhurbaşkanı François Hollande yaptı.
François Hollande: “Türkiye’nin geleceği Avrupa’dır”
Fransa Eski Cumhurbaşkanı François Hollande: “Bugün konuşulması gereken başka bir felaket iklim krizidir. Açıkça görünüyor ki bütün ülkeler, Aralık 2015 Paris Antlaşması’ndan beri karbon emisyonunu azaltmak için bir aciliyet olduğunu söylüyor. Eminiz ki önümüzdeki yıllarda fosil enerjilerinin payı, enerjinin payında gittikçe azalacaktır. Sanayiciler artık ürün ürettiklerinde sera gazı üretimini önlemek istiyorlar. Enerji ile ekoloji alanında bir geçiş yapıp, yenilenebilir enerji üretim sistemine ulaşmak istiyorlar. İnovasyonun bütün ülkeler için çok önemli bir konu haline geleceğini düşünüyorum. Karbon emisyonlarını azaltmak isteyen ülkeler, artık fosil enerji kullanmayacak ve üretim ile taşımacılıkta inovasyon yapmak isteyen ve bu gayreti sarf etmek isteyen ülkeler, rekabetçi konumuna geleceklerdir. Böylece halklarına daha büyük refah sağlayabileceklerdir. Yani bir taraftan daha fazla kısıtlama varken diğer taraftan daha fazla fırsat var. Küreselleşmeye bakacak olursak, daha kısıtlı olacağını söyleyebilirim. Herkes küreselleşmenin sonu olmayan bir süreç olduğunu düşünüyordu ve ticaretin arttıracağını öngörüyordu. Muhakkak ki dünyada her zaman ticareti olacaktır. Birçok ülkenin iradesi de bu ticareti devam ettirme yönündedir. Fakat sağlık krizini de unutmayalım. Pandemi, Ukrayna savaşı, enerji fiyatları, taşımacılıkta artan fiyatlar ve iklim yükümlülüklerinin yerine getirme gibi konular nedeniyle küreselleşmek artık bir ufuk değil. Ancak Türkiye’nin coğrafi konumu nedeniyle büyük bir avantajı var. Birçok faaliyet Türkiye’den yapılabilir. Türkiye’nin geleceği Avrupa’dadır” dedi.
Günün ilk oturumu “Sermaye Piyasasının Geleceği ve Fintech’lerin Rolü”nün moderatörlüğünü Gedik Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Onur Topaç yaparken Detaysoft Genel Müdürü Alkin Aksoy, Yancep Kurucu Ortağı Ege Ertez, Papara CEO’su Emre Kenci, Yükselen Çelik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Göktürk konuşmacı olarak katıldı.
Alkin Aksoy: “Halka arz sürecinde şirketinizin katma değerlerini görebiliyorsunuz”
Detaysoft Genel Müdürü Alkin Aksoy: “Türkiye’de birçok holding için dijitalleşme konusundaki ilk aşama kurumsal kaynak planlama aşamasıdır. Finans, lojistik gibi birçok alanda önce bu omurgayı oluşturmak gerekiyor. Seneler geçtikçe teknoloji kendini daha hızlı göstermeye başladı. Yapay zeka, makine öğrenmesi, büyük veri gibi konular, şirketler için entegrasyonda daha uzun süren konular olarak önümüze çıkıyor. Şirketlerin kendi süreçlerini artık daha fazla buna entegre etme süreçlerine tanık olacağız. Halka arz sürecinde şirketinizde bir takım katma değerlerin olduğunu görüyorsunuz. Son dönemlerde bilişim ve yazılım sektöründe yurt dışına çok fazla kaynak kaybediyoruz” dedi.
Ege Ertez: “Pazarı demokratize ediyoruz”
Yancep Kurucu Ortağı Ege Ertez: “Yancep olarak neye yatırım yapacağını bilmeyen kişilere ulaşmak istiyoruz ve yardımcı oluyoruz. Amacımız tematik yatırımı yaygınlaştırmak. Geleneksel yatırım uygulamaları zor ve karışık bulunuyor. Herkesin finansal olarak özgür olduğu bir dünya hayal ediyoruz. Hem gençler arasında hem de küçük tutarlı yatırımlar yapmak isteyen kişiler arasında yatırımlar tabana yayılmamış durumda. Bankalar ve aracı kurumlar, yatırım fonunu çok önceliklendirmiyorlar. Bankalar müşterilerine kendi ana ürünleri olan kredi ve faiz gibi ürünleri öneriyorlar. Dolayısıyla yatırım fonları biraz geride kalıyor. Biz Yancep ile bu pazarı demokratize ediyoruz. Sermaye piyasalarında hizmet veren start-upların önündeki en büyük engel hesap açma süreci. Bu süreç yüzde 100 dijital olsa da, hala çağımızın hızına ayak uydurmakta zorlanılıyor. Çok fazla bilgi ve belge isteniyor. Bu alanlardaki gelişmeler, sermaye piyasalarını geliştirecektir. Biraz daha özgür hareket edebilmek isterdik” dedi.
Emre Kenci: “Rekabetlerin artması, şirketleri inovasyona zorlayacak”
Papara CEO’su Emre Kenci: “Finans dünyasının birçok alanında ‘müşteri deneyimi odağı’ olmadığını görebiliyoruz. Bunun sebebi şirketlerin kârlı oldukları alanlara odaklanmasından kaynaklanıyor olabilir. Yatırım ürünlerinde erişim sorunu da çok büyük. Kullanıcı deneyimi geliştirilebilir. Rekabetlerin artması, şirketleri inovasyona zorlayacak. Network etkisi yok bu modellerin. Herkes belli bir pazarda pay alabilir ve kendi kitlesini bulabilir. Pazar nüfusumuza göre çok küçük ve sadece kendi ülkemizdeki değil, kocaman bir genişleme alanı var ve pazar çok büyüyebilir. Ayrıca bölgesel olarak da çok büyük fırsatlar var. Biz yurtiçinde nerdeyse hiç insan kaybı yaşamıyoruz. Ancak özellikle teknoloji alanında çok fazla yeteneğimizi Avrupa’ya kaybediyoruz. Genel olarak Türkiye’de iyi yetişmiş profillerde bir umutsuzluk var. İnsanlara umut vermemiz gerekiyor” dedi.
Yüksel Göktürk: “Denetlenmeyi ve şeffaflaşmayı kabul ederseniz, halkla arz olabilirsiniz”
Yükselen Çelik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Göktürk: “Halka arz zor bir süreç, çünkü çok ciddi bir kurumsallaşma ve şeffaflaşma isteniyor. 10 firmadan 9’unun vazgeçtiğini duyuyorduk. Bu öyle bir şey ki Avrupa birliğine girmek gibi. İşte bu kurumsallaşmayla, borsaya hazırlıkta da böyle bir süreç yaşanıyor. Ben herkese halka arzı tavsiye ediyorum. Bu sayede bütün şirket bölümlerini geliştiriyorsunuz. Öz sermaye artışı, yatırımların artışı, bankalarda ve sektörde kredibilite artışı, daha kalıcı model yaratılması gibi avantajlar var. Başarabilenler de başaramayanlar da kurumsallaşmış olarak şirketlerine önemli katkı sağlıyorlar. Resmi otoriteler, halka arz için kriterler tespit etmeli. Şirketlerin süreleri, yapıları, ortakların iş tecrübesi gibi… Bu sürede belirli kriterlerle bu iş daha da kolaylaştırılabilir. Denetlenmeyi ve şeffaflaşmayı kabul ederseniz, halkla arz olabilirsiniz. Firmanın patron şirketi olmamasını istiyorsanız, kurumsallaşmayı hedeflemeniz lazım. O zaman da devletin geliri de daha fazla olacak” dedi.