MHA - Sessiz istifa, çalışanların sadece görev tanımına odaklanarak ekstra sorumluluk almaktan kaçındığı yeni iş yaşamı modeli olarak hızla yayılıyor. Son yıllarda iş dünyasında sessiz ama derin bir değişim yaşanıyor. Bu değişimin adı: sessiz istifa. Özellikle pandemi sonrası değişen çalışma alışkanlıklarıyla birlikte, Türkiye'de de birçok çalışan artık iş yerinde ekstra çaba göstermekten uzak duruyor. Yani işi işi kadar yapmak, geri kalanı ise hayatına ayırmak istiyor.
Peki nedir bu sessiz istifa?
Sessiz istifa, bir çalışanın işten ayrılmadan, sadece görev tanımıyla sınırlı bir şekilde çalışmaya devam etmesidir. Ekstra görevler, mesai dışı sorumluluklar, “takdir edilmeyen fedakârlıklar” artık yok. Çalışanlar, sadece işlerini yapıyor ve fazlasını yüklenmiyor. Bu durum, hem çalışan haklarını hem de iş-yaşam dengesini yeniden gündeme taşıyor.
Türkiye'de yapılan araştırmalara göre, her 4 çalışandan 1’i bu davranış biçimini benimsemiş durumda. Özellikle Z kuşağı bu konuda çok net: "Çalışmak için yaşamıyoruz, yaşamak için çalışıyoruz."
Neden Sessiz İstifa Tercih Ediliyor?
Tükenmişlik sendromu: Sürekli fedakârlık yaparak çalışmak artık kabul görmüyor.
İşverenler Ne Yapmalı?
İşverenler için bu durum bir uyarı niteliğinde. Sessiz istifayı önlemek için:
Çalışanlara değer verdiklerini göstermeliler.
Fazladan çalışma taleplerini net sınırlarla belirlemeliler.
Takdir kültürünü güçlendirmeliler.
Sessiz istifa, sadece bir iş trendi değil; aynı zamanda yeni bir bilinç, yeni bir iş yaşamı felsefesi. Türkiye’de bu sessiz devrim giderek yayılıyor. Çalışanlar artık daha dengeli, daha huzurlu bir çalışma hayatı arıyor. Bu trendin geleceği ise işverenlerin ne kadar uyum sağlayabileceğine bağlı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
