Mithat ÜNAL/(MHA) - Toros Dağları’nın güneybatısında, göz alabildiğine uzanan, binlerce yıl doğanın gücüne ve zamanın etkisine tanıklık etmiş bir coğrafya olan Taşeli Platosu, aynı zamanda jeolojik hareketlerin dramatik izlerini taşıyor. Anamur yöresi, kaya göçükleriyle şekillenen bu plato, Toros dağlarının Orta Akdeniz bölgesindeki en dikkat çekici noktalarından biri. Özellikle Karaçukur Mahalesi giriş tolu üzerinde bulunan yıkılmış kaya tabakaları, bu göçüklerin izlerini günümüze taşıyor. Anamur’un kuzeyindeki köy yollarını kapatarak bölge halkına zorlu günler yaşatan göçükler bir yana Bu kayanın kızıllığı, jeolojik zamandan sonra olduğunu gösteriyor.
Öte yandan Torosların derinliklerinde yer alan kalker, mermer ve dolomit kayaçlar, zamanla suyun ve iklimin etkisiyle kaya bloklarının çözünmesine ve zayıflamasına neden olmuş. Jeolojik Muz Vadisi olarakta bilinen ve çevresi gibi alanlarda devasa kaya blokları, vadilere inen akarsularla taşınarak yeni coğrafi formlar oluşturan bu bölge, Toroslar’daki ilk kaya göçüklerinin tarihi, dağların kendisi kadar eskiye dayanıyor. Kaya göçüklerini tetikleyen faktörler yalnızca doğanın dinamikleriyle sınırlı değil. Şiddetli yağışlar, toprağı zayıflatırken; depremler, karstik yapıların dengesini sarsıyor. Ancak insan eliyle yapılan müdahaleler, bu doğal olayları daha da sıklaştırıyor. Tarımsal faaliyetler, orman alanlarının tahribi ve kalker ocakları, bölgedeki doğal dengenin bozulmasına yol açıyor. Anamur çevresinde yeni yollar açmak için yapılan inşaatlar, doğanın hassas dengesini tehdit ediyor.
Son yıllarda iklim değişikliği, kaya göçüklerini daha öngörülemez bir hale getirdi. 2020’li yıllarda bölgedeki yağış rejiminin değişmesi, kaya göçüklerinin sayısında artışa neden oldu. Uzmanlar, bu durumun devam etmesi halinde, bölgedeki tarım alanlarının ve yerleşim yerlerinin risk altında olabileceği konusunda uyarıyor. Bu doğal tehlike karşısında çözüm arayışları da sürüyor. Bilim insanları, kaya göçüklerine yatkın alanların haritalanması ve risk analizi yapılması gerektiğini belirtiyor. Bunun yanında, yamaçlardaki bitki örtüsünün korunması ve yapılaşma kontrollerinin sıkılaştırılması, göçük risklerini azaltabilecek önlemler arasında yer alıyor.
Erken uyarı sistemlerinin kurulması ise, bölge halkını olası tehlikelere karşı zamanında bilgilendirmek için kritik bir adım olabilir. Toroslar ve Taşeli Platosu, doğal güzellikleri ve sert coğrafyasıyla büyülemeye devam ederken, kaya göçükleri bu büyüleyici tablonun karanlık bir yüzü olarak varlığını sürdürüyor. Doğanın bu gücü, yalnızca bilimsel bir merak konusu değil, aynı zamanda bölge halkı için ciddi bir tehdit. Anamur’un sert coğrafyasını anlamak, bu doğal olaylarla başa çıkmanın anahtarı olabilir. Bu belgesel hikaye, Toroslar’ın derinliklerinden gelen sessiz ama güçlü bir mesajı hatırlatıyor: Doğa, uyum içinde yaşamak isteyenlere her zaman öğretici bir rehberdir.