Mithat ÜNAL-Her zaman büyük bir tehdit olarak potansiyel bekleyen depremlere karşı insanların uyanık olmak zorunda olduğunu belirten uzmanlar, depremle ilgili olarak insanları uyanık olmaları ve gerekli güvenlik önlemlerini almaları konusunda uyarıyorlar.
Depremin büyüklüğü ve etkileri hakkında henüz bir oluşum gerçekleşmese de, yaşanmış örneklerin sonuçları yerleşim alanlarındaki tehdidi gözler önüne seriyor. Burada her zaman yerel deprem izleme merkezinin öncelikle aktif fay hatlarının üzerindeki yerleşim yerlerinde olması gerektiğinin altını çizen deprem uzmanları,
depremin hangi büyüklükte olduğunu ve yaşam alanında yaklaşık kaç kilometre uzaklığında olduğunun bilinmesinin deprem sonrası yapılacak yardımlar konusunda önemli fikirler vereceğine dikkat çekiyorlar.
Depremin yerel fay hattı üzerinde meydana geldiğinin tahmini, Şehirdeki birçok bina ve altyapının, deprem sırasında ne kadar zarar görmüş olabileceğinin bilinmesini sağlıyor.
Deprem merkezlerinin nasıl fayda sağlayabileceğinin altını çizen uzmanlar, “Böylece yardım planları daha faydalı bir şekilde hazırlanır. İnsanların güvenli bölgelere sığınmalarını, elektrik, su ve gaz gibi temel hizmetlerin kesilme riskine karşı hazırlıklı olmalarına yardımcı olunur. Ayrıca, deprem sırasında veya sonrasında acil durum iletişim planlarını gözden geçirmenin önemi anlaşılır. Böyle durumlarda, ailelerin bir araya gelmeleri ve güvende olduklarından emin olmaları gerekiyor. Depremin etkileri hakkında daha fazla bilgi geldikçe, yerel yetkililer halkı bilgilendirmeye devam edecer. Güvende olmanız için talimatları dikkatlice takip etmekte fayda var.” Diyerek konunun hassasiyetine dikkat çekiyorlar. 1999 daki İstanbul ve gözce depremleri, 6 Şubatta ki Kahraman Maraş Depremi, geçtiğimiz günlerde yaşanan Fas depremleri, deprem sonrasındaki yardım ve kurtarma organizasyonlarının ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu.
MHA