Tarih: 10.10.2022 11:24

Saadet Partili Kılıç: ″ İnsanın hayatı da ileri bir tarihe ertelenebiliyor mu acaba?″

Facebook Twitter Linked-in

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç basın toplantısı düzenledi.

Saadet Partili Şerafettin Kılıç konuşmasında,“Bugünkü basın toplantımıza kısa bir video izleterek başlamak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan kısa bir sokak röportajı. Bu görüntüler; ülkemizin acı halinin, geçim derdinin nasıl can yaktığının vücut bulup ekrana yansımış halini en yalın ve gerçek şekliyle bir tokat gibi yüzümüze çarpıyor.  Burada konuşan çocuğumuzun “gerçekten geçinemiyoruz” derken döktüğü gözyaşları; iktidar mensuplarının kendi hayal dünyalarında kurguladıkları, halktan tamamen kopuk ve habersiz olarak ülkemizin ekonomisinin gayet iyi durumda olduğu sanrısını yerle bir etmeye yetiyor da artıyor bile.

Derdimiz, bu kız çocuğunun üzerinden siyasi polemik çıkartmak değil. Zaten kızımızın dilinden ekrana yansıyan bu acı, politik tartışmaların çok ötesinde derin bir gerçekliği anlatıyor. 

Bir çocuğun, hayatının en güzel günlerini yaşaması gereken daha bu yaşında geçim derdini iliklerine kadar hissetmesi, bu dertle gözyaşlarına boğulması, sesinin tir tir titremesi, boğazına dizilen düğümler, iktidarın kulaklarını tıkadığı feryatlara tercüman olması, ne kadar acı ve iktidar adına utanılası bir durum.” ifadelerini kullandı.

Hatırlarsanız geçtiğimiz günlerde Tarım Bakanı Vahit Kirişçi, “Verdiğiniz oyun ahiretteki hesabını düşünün” türünde sözler söyledi. Ülke yöneticilerinin hiçbirinin ahiret hesabından söz edilmiyor diyen Şerafettin Kılıç, “Mesela Halife Ömer, ‘Dicle kenarında kurdun kaptığı koyunun hesabının kendisinden sorulacağı’ bilinci ile devlet yönetirdi. Hesap verme derdinin, taşınması ağır ve belini büken bir yük olduğunu söylerdi.

Ak Parti iktidarı ise ahiret hesabını, verdikleri oy üzerinden vatandaşın boynuna yüklemiş. Sanırsınız ki yöneticiler şu yaşanan tablodan tamamen bağımsız ve sorumsuz, sıfır veballe gidiyorlar öteki dünyaya..

Kiramen katibin geçim derdinden gözyaşlarına boğulan çocukları yazmıyor mu? Ayyuka çıkan yolsuzluk dosyalarını yazmıyor mu? Aç yatanları yazmıyor mu? İsraf deryalarını yazmıyor mu? Adam kayırmacılığı, liyakatsiz işe yerleştirmeleri yazmıyor mu? Hakkı hukuku yenenleri yazmıyor mu? 

Ahiret hesabı noktasında herhalde en derin kaygıyı hissetmesi gerekenler, ülkeyi yönetenlerdir. Aldıkları kararlarla, uyguladıkları icraatlarla milyonlarca insanın yaşam şartlarını belirleyenler başkalarına ahiret hesabı hatırlatacaklarına, bu ikazı önce kendilerine yapsınlar ve kendilerini hesaba çeksinler.” dedi.

Şerafettin Kılıç hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan hem de hükümet yetkililerinden devamlı duyduğumuz ‘Türkiye Ekonomi Modeli’nin hiçbir denetime ve fizibiliteye dayanmayan, sadece kendi akıllarına gelen bir fikri uygulamaya koymak için ürettikleri bir model olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:

“İktidar, mükemmel bir modele sahip olduklarını ve bu sayede enflasyon başta olmak üzere, ekonomide ne kadar sıkıntılı konu varsa hepsinin halledileceğini dile getiriyor. Ancak, tablo ortada.

Model dediğiniz zaman, hedefleri ve adımları belli olur. Sistemli bir şekilde neyi niçin yapacağınız önceden belirlenmiştir. Her aşamada hesap verebilir ve denetlenebilir. Örnekleri ve başarı deneyimleri vardır. Dilek ve temennilerle model olmaz. Popülist uygulamalarla model olmaz.

Yaşanan ağır ekonomik kriz, insanların umutsuzluğu, gençlerin ve nitelikli nüfusun geleceğini yurt dışında arama talebi, modelsizliğin bir sonucudur.

İktidara ne sorulursa sorulsun ileri bir tarih veriliyor. Yaptığı tek şey bu. Enflasyon soruluyor. Şu ay, bilemediğiniz ondan sonraki ay, en kötü ihtimalle filanca ay düşer, diyorlar. Türk Lirası’nın değer kaybı soruluyor, yine şu ay, bu ay, olmadı daha sonraki ay değeri yükselecek cevabı veriliyor. Hani doğalgaz bulunmuştu, büyük büyük müjdelerle açıklanmıştı, bulunan doğalgaz ne zaman evlerde kullanılacak diye soruyorsunuz. Önümüzdeki yıl, olmazsa ondan sonraki yıl diye yuvarlıyorlar. Biz de hükümete soruyoruz: İnsanın hayatı da ileri bir tarihe ertelenebiliyor mu acaba?”

Saadet Partili Şerafettin Kılıç, “Türkiye’nin modelsizliği maalesef sadece ekonomi alanında değildir. Hukuk, insan hakları, ifade özgürlüğü, şeffaflık gibi bütün istatistiklerde en sonlarda yer almaktadır. Ne dış politikada bir model sahibidir, ne eğitimde. Ülkemiz, bütün alanlarda bir modeli ve yol haritası bulunmadan savrula savrula yönetilmektedir.

Dünyanın en büyük on ekonomisi olmak iddiası, sloganlar, nutuklar havalarda uçuşuyor. Gerçekte ise Türkiye ilk 20’den de aşağı konumda bulunuyor. Sadece ekonomide değil; ülkelerin hukuk, şeffaflık, ifade özgürlüğü, eğitim gibi temel alanlardaki kapasitesini ölçen diğer endekslerde de Türkiye en sonlarda yer alıyor. Ve giderek gerilemeye de devam ediyor.

Beklenti ve öteleme yöntemini o kadar kanıksamışlar ki.. 20 yıl boyunca güzel günlerin 2023’te geleceği vaat edildi. 2023 gelip kapıya dayandığında ise tarih birdenbire 2053 veya 2071 oldu.

Bu itibarla, bizler Saadet Partisi olarak geleceğimize sahip çıkmak için, bu ülkenin rotasının refah, kalkınma, adalet, hukuk, şeffaflık istikametine dönmesi için teşkilatlarımızla birlikte çalışıyoruz. Yolsuzluğun, haksızlığın, adaletsizliğin olmadığı bir Türkiye’nin teminatı olmaya hazırız.” şeklinde konuştu.

Hibya Haber Ajansı




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —