• BIST 100

    9132,8%1,12
  • DOLAR

    34,54% 0,23
  • EURO

    36,42% 0,22
  • GRAM ALTIN

    2958,46% 0,81
  • Ç. ALTIN

    4958,14% 0,59

Ramzan Hoca’dan Asrın Sahabesi Mavi Marmara Şehidi Furkan’ın Hikayesi

(MHA)Anamur Anadolu İmamhatip Proje Okulunun düzenlediği ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum.’(ÇEDES) programının üçüncüsüne, Araştırmacı-Yazar Ramazan Kayan katıldı.

GÜNCEL 23.02.2024 16:27:00 3246
Ramzan Hoca’dan Asrın Sahabesi Mavi Marmara Şehidi Furkan’ın Hikayesi

(MHA)/ (HABER GÖRÜNTÜSÜ KANAL ANAMUR TV'DE) -Anamur Anadolu İmamhatip Proje Okulunun düzenlediği  ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum.’(ÇEDES) programının üçüncüsüne, Araştırmacı-Yazar Ramazan Kayan katıldı.  Anamur Belediyesi Kültür  merkezinde bir öğrencinin okuduğu Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programa, İlçe milli Eğitim Şube Müdürleri Ali Bulut ve Mustafa Tekdemir, Aydıncık İlçe Müftüsü Süleyman Turul, Anadolu Gençlik Derneği ve Okul Aile Birliği Başkanı Ali Örs, öğretmenler, öğrenciler ve öğrenci velileri katıldı.  İsrail’in zulümlerine karşı 2010 yılında Gazzeye  yardım götüren Mavi Marmara da İsraillilerin açtığı ateş sonucu şehit olan 19 yaşındaki Kayserili Furkan’ın şehadetini gençlere anlatan Araştırmacı Yazar Ramazan Kayan, deyim yerindeyse salonu gözyaşlarına boğdu. Mavi Marmara gönüllüsü Araştırmacı-Yazar Ramazan Kayan, Mavi Marmara’da İsrail askerlerin kurşunlarına hedef olan şehit Furkan Doğan’ın şehadetini anlattı, yaşamından örnekler verdi. Mavi Marmara gemisinde o gün Müslüman, Hıristiyan, Yahudi, kadın erkek, yaşlı, genç, papaz, hafız zulüm karşıtı 630 gönüllünün bulunduğunu  anlatan Araştırmacı-Yazar Kayan, "Mavi Marmara Gemisi’ne binmek için Antalya’ya gittik. Kepez Kapalı Spor Salonu bekleme alanında Türkiye’nin her yerinden sivil toplum örgütleri, cemaatlerden, tarikatlardan gönüllü kültür teşekküllerinden gelenler vardı. Dünyanın 37 ülkesinden gelen gemi yolcuları vardı. Her dinden, gruptan, ideolojiden… Geminin hareket saatini beklerken Kayseri’den temsilci dostlar geldiler. Ali abinin 10 kişilik ekibi ile salonda buluştuk. Bana dedi ki bizimle gelen genç bir öğrencimiz var. Senin kitaplarını okumuş, tanışmak istiyor. Tanışmak için yanıma getirdi. Furkan ile tanışmam ilk o an oldu. Aldım kucakladım. Farklı bir sıcaklık hissettim. İlgimi çekti, içim ısındı. Sıkıca kucakladım, eğildim yüzüne baktım. Ama ben Furkan’ın yüzüne baktıkça, Furkan yüzünü eğdi. Önce anlam veremedim. Bu çocuk benimle neden yüz yüze gelmiyor. Biraz daha yüzüne bakınca şunu gördüm. Furkan, edebinden, hayasından, iffetinden başını kaldırıp da benimle göz göze gelmiyor. Şaşırdım. Yarabbi bu devirde böyle gençler de mi vardı? Tam da nesillerden ümidimizi kestiğimiz zamanda öyle birini karşıma çıkarıyorsun ki Yusuf yüzlü haya abidesi. Ben yüzüne bakıyorum. O yüzünü önüne eğiyor. Kur’an’ı Kerim’deki şu ayet aklıma geldi: Fetih Suresi, ayet 29: ‘Onların simalarındaki işaretleri secde izindendir.’ Herhalde ayetin işaret ettiği yüz bu yüz olsa gerek dedim. Furkan’ın anlında secde izini fark eder gibi oldum. O an bir ayet daha geldi aklıma: ‘Allah’ın boyası ile boyanınız. Boyası Allah’ın boyasından güzel olan kim vardır.’ Önceden bu ayeti tefsir etmekte zorlanıyordum. Yarabbi! Bir insan Allah’ın boyasıyla nasıl boyanabilir? Bu nasıl bir renktir? Ama Furkan’a dikkatlice bakınca herhalde Allah’ın boyasıyla boyanmak bu olsa gerek dedim.”

“Sanki bu çağın sahabesi”
Allah’ın sanki bu çağın bir sahabesi olan bir genç ile kendisini karşılaştırdığını kaydeden Kayan, sözlerine şöyle devam etti: “Geminin hareket saati geldi. Gemiye bindik. Akdeniz sularında seyrediyoruz. Zaman zaman gözlerim Furkan’ı arıyor. Furkan’ı her gördüğümde dalgın, durgun, üzgün ama olgun bir hali var. Sanki bu dünya ile ilişkisini bitirmiş gibi, dalıp dalıp gidiyor. Uzaktan seyrediyorum. Yaşının üzerinde bir büyüklük, bir olgunluk hali var. Ama geminin neresinde bir iş var, Furkan orada… Bazen bakıyorum, elinde süpürge, gemiyi temizliyor. Gemide herkes kendisinden yaşça büyük olduğu için herkesin hizmetinde koşuşturuyor. Bu çocuk faklı diyorum. Gözlerimle sürekli takip ediyorum. Gemide de öyle bir kardeşlik havası var ki, Evrensel kardeşliğin tadını o gemide yaşadım. Hayatımın en güzel namazlarını o gemide kıldım. Huşu ile namaz nedir diye hep düşünürdüm. Namaz Platformu’nda huşu ile namazı anlatmaya çalışırdım. Dilim dolanırdı ve bir türlü doğru cümleler kuramazdım. Ama o gemide Allah bizlere huşu içerisinde namaz kılmayı nasip etti.” İsraillilerin saldırı için sabah namazını beklediğini söyleyen Araştırmacı Yazar Ramazan Kayan, daha sonra İsrail’in saldırı anını ve Furkan’ın şehit olduğu anı paylaştı. Kayan; “Furkan, İsrail zulmünü görüntüleyip, dünya kamuoyunu bilgilendirmek istiyor. Güverteye çıkıp görüntü almaya başlayınca İsrail ilk kurşunu atıyor. Furkan ilk darbeyi alıyor. Olayın devamını güvertede olan Muammer Güneş bana şöyle anlattı: ‘Furkan yakınımdaydı. Yakın mesafedeydi. İlk kurşun darbesini aldı. Kamerasıyla beraber düştü, düşerken kucakladım. Göz göze geldik. Bana yönelip su dedi. Yanımda su yoktu. Furkan’a su vermek istedim. İsrail askerleri Furkan’la ilgilendiğimi görünce ikinci kurşunu da bana sıktılar. Kurşun sağ dudağımdan  girdi, sol dudağımdan çıktı. 7 dişim kırıldı ve ben de diğer tarafa düştüm. Sonra İsrail askerleri Furkan’ı kucağımdan çektiler tekmelemeye başladılar. 

Furkan bu kez İngilizce ‘water’ dedi. Furkan’a tekrar bir kurşun sıktılar. Ardından yanımdan uzaklaştırdılar. Furkan’dan duyduğum son cümle şu oldu: 'Allah’ım şehadetimi kabul et.' Benim göremeyeceğim bir yere sürüklediler. Peş peşe yine kurşun sesleri duydum. O saldırıda, 10 şehidimiz, 54 tane yaralımız vardı. Baktık ki yaralı sayımız artıyor. Can kaybı ve kan kaybı fazla olmasın diye bir saat sonra teslim olduk. 5 dakikada gemiyi ele geçiririz diyen İsrailliler 1 saat sonra gemiyi ele geçirebildiler. Elimizi kelepçelediler. Güneşin altında saatlerce süren bir yolculuk… Furkan Doğan’ın cebinden günlüklerini yazdığı bir bloknot çıktı. Bloknotta şunlar yazıyordu: ‘Şehadet şerbetine son saatler… ‘Şehadet mi, Annem mi.’  Ama ondan bende emin değilim. İkisinin kıyası benim için çok zor. Şehadet mi, annem mi!' Önceleri bunun ne anlama geldiğini anlayamadım. Furkan şehit olurken son anda yaşadığı ikilem neyin nesiydi, çok merak ettim. Ta ki Kayseri’ye, Furkan Doğan’ın taziyesine geldim. Ahmet Hoca’dan (Furkan Doğan’ın babası Ahmet Doğan) Furkan’ı dinledikten sonra o cümlelerin anlamını daha sonra idrak ettim.”

“Furkan bilincinin yaygınlaşması için hepimiz görevliyiz”
 Kayan, ‘Esir düşerken eğer Türkiye’ye dönersem il il dolaşıp şehitlerimizi anlatacağım diye kendime söz verdim’ diyerek, Furkan ile ilgili gelen hiçbir teklifi geri çevirmemeye çalıştığını belirtti. ‘Furkan bilincinin yaygınlaşması için hepimiz görevliyiz’ diyen Kayan şunları söyledi: “Tüm dünya ve Türkiye ayaklanınca bizleri serbest bırakmak mecburiyetinde kaldılar. Tüm yaralılarımızı aldık, İstanbul havaalanına geldik. Havaalanına gelirken bütün İstanbul havaalanına doğru hareket etmiş. Türkiye’nin her yerinden gemi yolcularını taşımak için gelenler var. Kayseri’den Ahmet Doğan hocamız da Furkan’ın şehit olduğundan haberi yok. Furkan Kayseri’ye yalnız dönmesin diye, Furkan’ı karşılamak ve kucaklamak için gelmiş. Tüm yolcular indi. Furkan Doğan yok. Bir umutla hastaneye gitti, yaralıları tek tek ziyaret etti. Furkan yok! Gidebileceği tek yer var: morg. Morga gitmesi lazım, şehitler arasında Furkan’ı araması lazım. Ayakta zor duruyor Ahmet Doğan… Morga girdi ve Furkan Doğan’ın güzel bedeni ile karşılaştı. Ahmet Doğan morg’tan çıktıktan sonra daha dirayetli ve daha metanetliydi. Şunu söylüyordu: ‘Yavrumu gördüm. Rabbine yürürken yüzündeki gülümseme hâlâ duruyordu.’ Bu Rabbi ondan razı, o da Rabbinden razı demek. Allah öyle bir evladı hepimize nasip etsin. Şehitlerimizi aldık, Fatih Camii’ne gidiyoruz. Ahmet Hoca orada da bir cümle söyledi. O sözü hiç unutmuyorum: 'İnşallah bundan sonra Furkan’a layık bir baba olmaya çalışacağım.' Yeni bir çağ başlıyordu. Biz şu ana kadar şöyle ezberlemiştik; çocuklar anne ve babasına derdi ki: ‘Sana layık bir evlat olmaya çalışacağım.' Ama Furkan günleri başladı.

‘Diriliş Nesli bu olsa gerek’
Mısır’da şehit düşen Esma’nın babası da Mavi Marmara Gemisi’nde bizimle birlikteydi. O da Esma şehit olduktan sonra şunu söylüyordu: ‘Sevgili kızım, değerli öğretmenim.’ Esma benim öğretmenin diyordu. Üstad Sezai Karakoç’un Diriliş Nesli dediği bu olsa gerek. Mehmet Akif’in Asım’ın nesli dediği bu olsa gerek. Kur’an nesli dediğimiz bu olsa gerek. Karamsarlığa düşmeyelim diye Allah bize bir fırsat tanıdı. Bizlere bunu nasip etti. Biz gençlerimizi kendimize getiremedik. Gençler bizi kendimize getirdi.” 
Furkan’ın taziyesi için Kayseri’ye geldikten sonra Furkan Doğan’ın babası Ahmet Doğan ile tanışıklığını ve Doğan’dan dinlediklerini aktaran Kayan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bana Furkan’ı anlatır mısın dedim. Ben Furkan’a doymadım. Ahmet Doğan’a ilk sorum şu oldu: Furkan’a nasıl izin verdiniz? Bu geminin riskini biliyordunuz. Bu çocuğa nasıl izin verdiniz? dedim.
 Ahmet Hoca bana o gün şunu anlattı: ‘Furkan lise son sınıf öğrencisiydi. Okulun en başarılı öğrencisiydi. Üniversite sınavına girmiş sonuç bekliyordu. Bir gün çıkıp geldi. Mavi Marmara Gemisi ile Gazze’ye yardıma gitmek istiyorum dedi. Annesi ile uzun süre oturup istişare ettik. Aslında gitmesine gönlümüz razı değildi. Fakat Furkan’a hayır diyemedik. Çünkü 19 yıllık hayatımda bu çocuk hiçbir gün bize hayır demedi. 19 yıllık hayatımızda bu çocuk bizi hiç üzmemişti. Bu yaşa kadar bizi hiç üzmeyen ve bize hiç hayır demeyen bu çocuk bizden ilk defa bir istekte bulunuyor. 
 

 

Biz nasıl hayır diyecektik. Gönlümüz razı olmasa da dilimiz hayır demeye varmadı. İzin verdik, gitti. Gidiş o gidiş. Ahmet Hoca bunu anlatınca Furkan şehit olmadan önce yazdığı son cümle aklıma geldi: ‘Şehadet mi? Annem mi?’ O cümlenin sırrını o zaman çözdüm. Demek ki Furkan şehit olmadan önce annesi gözünün önüne geliyor: '19 yıllık hayatımda annemi hiç üzmedim, şehit olursam annemi üzmüş olur muyum? Ana yüreği dayanır mı? Ben cennete gittim, ya annemin cennetini riske sokarsam. Ya annem sabredemezse…' Kaygıya bakın. Furkan bireysel cennet hesapları yapmıyor. Furkan şunun hesabını yapıyor: Mesela sadece benim cennete girmem değil, ya anam diyor. Çünkü o cennetin anaların ayaklarının altında olduğunu biliyor. Ama Furkan’ın bilmediği bir şey var. Furkan zannetti ki şehit olunca sadece kendi annesi ağlayacak. Furkan nereden bilsin ki, şehit olduktan sonra 100 binlerce anne Furkan için gözyaşı dökecek, keşke bizim de Furkan Doğan gibi bir evladımız olsa diyecek. Furkan bunu bilemedi. Şehadet mi annem mi dedi? Şehadet mi anneler mi demeliydi.
Ahmet Hoca’ya Furkan Doğan’ın İslami yaşantısını sordum. Ahmet Hoca bana şunu söyledi: ‘Hocam Furkan Doğan ile ilgili sadece bir şey söyleyeyim: Sabah ezan-ı Muhammedî okunurken Furkan da benimle birlikte sabah namazına kalkardı. Ben babası olarak abdest alır, evde namaz kılar, yatağa geçerdim. Furkan her sabah camiye gider, cemaatle namaz kılar, sonra eve dönerdi. ‘Yeter' dedim, 'başka bir şey anlatmaya gerek yok.' İşte o an Furkan ile karşılaştığımda alnında gördüğüm secde izinin nereden geldiğini anladım. Namaza bu kadar vurgun olana elbette Allah simasında secde izini nişan olarak nasip edecektir. Ama o sadece secde izi ile kalmadı. Alnından aldığı kurşunla şehadet izi ile secde izini birleştirdi. İki izle gülümseyerek Rabbine gitti. Daha sonra Furkan’ın arkadaşlarından, dostlarından Furkan ile ilgili bilgiler aldıkça dedim ki: Allah, bu günkü gençlik örneksiz ve öndersiz kalmasın diye Furkan’ı seçmiş ve bu gençlere göstermiş.

Furkan Şehadeti Çocukken Arzulamış
Kayan’ın Furkan hakkında verdiği bilgiler salonda duygusal anların da yaşamasına neden oldu. Kayan da anlatım sırasında gözyaşlarını tutmakta zorlanırken, Furkan hakkındaki konuşmasına Furkan’ın babası Ahmet Doğan’dan edindiği bilgiler çerçevesinde devam etti: “Yine Ahmet hocam anlattı. Annesi Furkan Doğan’ı hiç abdestsiz emzirmemiş ve emzirdiğinde de hep Yasin Suresi’ni okurmuş. Ne dersiniz, terbiye hangi yaşta başlıyor dersiniz. Çocuğun eğitimi nasıl işliyor. 
Furkan, yine lise yıllarında okurken bir gün eve geliyor. Anne ve babasından kaydını başka liseye nakletmelerini istiyor. Ahmet hoca diyor ki 'hiç sormadım yavrum neden okulunu değiştirmek istiyorsun. Eğer Furkan istiyorsa mutlaka haklı bir sebebi vardır diye düşündüm ve Furkan’ın kaydını o liseden alıp başka bir liseye kaydettim.' Aradan 3-5 ay geçti. Furkan’ın niye liseyi değiştirdiğini dolaylı yollardan başkasından öğreniyor. Lisede okurken, okuduğu sınıfta bir kız öğrenci Furkan’a arkadaşlık teklif ediyor. Önceleri Furkan, teneffüste sınıftan dışarı çıkmıyor. Kız, Furkan’ın peşini bırakmıyor. Kirli niyetlerle Furkan’a yaklaşmaya devam ediyor. Furkan, çareyi kaçmakta buluyor. Geçen yıl Furkan’ı bir imam hatipte anlattım. Tam bu noktaya geldim. Öğrencinin biri dayanamadı, ayağa kalktı. Dedi ki, ‘Demek ki bu dönemde de Yusuflar yaşıyor ha’. Aynen öyle dedim. Kur’an-ı Kerim’de Allah Hz. Yusuf’tan bahsederken, kadın kötü emellerle Yusuf’a koştu, gömleği arkadan yırtıldı. Furkan okulun kapısına koştu. Gömleği önden yırtılmasın diye. Diğer bir öğrenci dayanamadı, kalktı, şu tepkiyi verdi: ‘Hocam siz daha önce bize seminere geldiğinizde Mus'ab bin Umeyr’i anlatırdınız, biz şöyle düşünürdük: Mus’ab bize çok uzak. Biz kim? Mus’ab olmak kim? Ama şimdi Furkan’ı anlattığınızda Furkan içimizden biri… Bize çok yakın. Biz de Furkan olabiliriz’ dedi. 'Zaten ben de bunun için anlatıyorum' dedim…

İki Sokak Yukarıdaki İki Yetim Kardeşle Harçlığını Paylaşırdı
Yine geçen gün Ahmet Hoca bana anlattı: Furkan, şehit olduktan sonra bir gün kapı çaldı. Kapıyı açtım, iki küçük çocuk kapıda. ‘Amca biz sokakta bir resim gördük. O abinin şehit olduğunu duyduk. Evini sorduk, burası olduğunu söylediler. Bu eve geldik. Sen o abinin nesi oluyorsun.’ 'Ben babası oluyorum' dedim. O sokakta resmini gördüğüm abi bizi her gördüğünde bize harçlık verirdi. Çocuklar sonra kendisini tanıtıyorlar. İki tane yetim çocuğu… Daha önce Ahmet Hoca da anlatmıştı. Furkan’a az da çok da harçlık versem akşam eve geldiğimde cebinde harçlık yok. Ben de soramıyorum. Bu kadar para nereye gitti diye… Sokaktaki çocukla cebindeki harçlığı paylaşabilen. Bugün anlattı bana Ahmet Hoca: ‘Nuh Naci Yazgan Üniversitesi'nde dersteyim. Sınıfın en çalışkan çocuğu… Dersine defalarca girip çıkmışım. Geçen gün Osman isimli o çocuk yanıma geldi. Bana dedi ki ben Furkan’ın arkadaşıyım. İlkokuldan arkadaşıyım. Arkasından şunu anlatıyor: İlkokulda Furkan ile okurken, Furkan bana namazı öğretti ve Furkan beni namaza başlattı. Namaza başladıktan sonra Furkan beni sabah namazlarını camide kıldırmaya alıştırdı. Dedi.

Furkan’ın mezarını ziyaret eden Papaz
Ramazan Kayan, Mavi Marmara'da kendileriyle birlikte bir de papaz olduğunu söyleyerek devam etti: “İlginç bir papazdı. Keşke vaktimiz olsaydı da papaz ile ilgili anılarımızı uzun uzadıya anlatsaydık. 88 yaşında, ayakta zor duruyor. Biz Türkiye’ye döndük. Daha sonra Türkiye, İsrail’in elinden Mavi Marmara gemisini aldı. İstanbul’a getirdi. İstanbul’da bir karşılama töreni yapıldı. Çok ciddi bir katılım olmuş. İşte bu Papaz, gemi karşılama törenine katılmak için Vatikan’dan kalkıp İstanbul’a geldi. Kendileri de bir konuşma yaptı. Öyle bir konuşma yaptı ki bütün Müslümanlar şaşırdı. Papaz konuşuyor, bizimkiler tekbir getiriyor. O program bitti. O papaz İstanbul’dan kalkıp Kayseri’ye geldi. Furkan’ın mezarını ziyaret etti. Mezarın başında adamın etrafını sardılar. İlk cümlesi ne oldu biliyor musunuz? ‘Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar diridirler. Siz bilemezsiniz.' Bakara Suresi 154. ayeti okuyor. Okuyan kim? Papaz! Kime okuyor. Türkiye’deki Müslümanlara! Papazın son cümleleri de şu oldu: 'Furkan sadece sizin şehidiniz değil, bizim de şehidimiz. Furkan’ın yarım bıraktığı mücadeleyi biz de sürdüreceğiz.' İşe bak, papaz, Furkan’ın çizgisini sürdürecek. O zaman yükümüzün ne kadar ağırlaştığını varın siz hesap ediniz. “ dedi.


Cristiano Ronaldo Welcomes MrBeast to His YouTube Channel

Öğretmenler günü öncesi çocukların öğretmenlerine olan sevgi ve özgüven bağlarını arttıralım

WHO Approves Emergency Use of Japanese Monkeypox Vaccine

Katılım Emeklilik DigiZoo, Şehit ve Gazi Çocuklarını Ağırladı

A Banana, Duct-Taped to a Wall, Sells for $6.2 Million at Auction

Elon Musk Abolishes Work-From-Home for Federal Employees in the USA

Elon Musk Claims Diablo IV World Record, Topping Unofficial Leaderboard

Katılım Emeklilik DigiZoo, Şehit ve Gazi Çocuklarını Ağırladı

Hong Kong: 45 Pro-Democracy Activists Sentenced in Landmark National Security Case

Australian Mining Company Pays €152 Million to Mali to Resolve Tax Dispute

Australia Introduces Landmark Bill to Limit Social Media Access for Under-16s

The United States Vetoes UN Resolution on Gaza Ceasefire: A Focus on Hostage Release

The Ongoing Illegal Immigration Problem Between the USA and Mexico

El Salvador's gang struggles

Russia Launches Intercontinental Ballistic Missile Attack on Ukraine

Kimlik kayıp ilanı

The "How to Train Your Dragon" Live-Action Movie Trailer Has Been Released

Donald Trump Re-Elected as President! A New Era Begins After Crucial U.S. Elections

Trump’ın İlk Diplomatik Hamleleri Dünyayı Nasıl Etkileyecek?

Ekonomik Dengeler Fed'den Gelecek Faiz Kararına Bağl

Yeniden Başkan Olan Donald Trump Kabinesini Nasıl Oluşturuyor?

Doğanın Büyüleyici Anları Foto O an ile Ölümsüzleşiyor

Teknoloji Geleceği Şimdiden Snabilecek mi?

Altın Yatırımcısını Neler Bekliyor?

"Euro'nun Değer Kaybının Arkasında Ne Yatıypr?

Gülben Ergen'den Kalplere Dokunan Yeni Hit: "Defoluyorum Kalbinden"

Mersin’de Sanat Rüzgarı: Arnica Art Land Sergisi Kapılarını Açtı!

SpaceX Starship's Sixth Test Flight: A Successful Launch, But a Missed Booster Catch

Republican Representative Nancy Mace Proposes Measure to Restrict Access to Capitol Bathrooms for Transgender Women

Dalton Knecht Ties NBA Rookie Record with Nine 3-Pointers and 37 Points

Yükleniyor

Katılım Emeklilik DigiZoo, Şehit ve Gazi Çocuklarını Ağırladı

Katılım Emeklilik DigiZoo, Şehit ve Gazi Çocuklarını Ağırladı

1.5 Milyondan Fazla Mükellef 2025'te e-Deftere Geçiyor

Anamur Kızılay Gönüllülerinden İyilik Hareketi: Gıda Kolileri İhtiyaç Sahiplerine Ulaştırıldı

Jandarma Mersin'de Binlerce Kaçak Ürün Ele Geçirdi

Anamur’da Dolu Felaketi: Üreticiler Zor Durumda

Mersin’de Terör Propagandasına Jandarmadan Büyük Darbe

Ankara'da Anamur Fırtınası: Travel Expo Fuarı’nda Büyük İlgi

Beklenen Yağmur Geldi

HAK-İŞ'ten Emeklileri Umutlandıran Talep

Balıkesir Üniversitesi ve Uyumsoft arasında iş birliği protokolü imzalandı

MERSİN BELLEK OFİSİ, FAALİYETLERİNİ TÜM HIZIYLA SÜRDÜRÜYOR

İş ve Dinlenme Arasında Denge Nasıl Bulunur? Uzmanlardan İpuçları

Anamur Belediye Seçim Sonuçları

Durmuş Deniz Kimdir?

Durmuş Deniz'den Tıp Bayramı Mesajı

Başkan Tarhan: “Kazanacağım ve CHP’ye döneceğim”

İyi  Parti Anamur’da Tam Kadro Sahada

Kılınç Bahçelievlerde Böyle Karşılandı

Muhtar Adayı Muharrem Garip: 'Kalınören Değişim İstiyor'

Mersin Çopurlu Stadyumu’nda Gol Yağmuru: Liderlik İçin Büyük Adım!

Takımların Performans Karnesi Birbirine Çok Yakın  Süper Lig’de Zirve Yarışı Kızışıyor

Beşiktaş Zirveye Yakın Takipte: 11 Maçta 21 Puan

Eyüpspor 12 Maçta 22 Puanla Zirvede Tutunuyor

Fenerbahçe Zirve Takibini Sürdürüyor: 11 Maçta 26 Puan!

Galatasaray’dan Şampiyonluk Yürüyüşü: 11 Maçta 10 Galibiyet, 31 Puan!

Anamur’un Gururu Gökçe Kozak: Tenis Milli Takım Kaptanı Oldu

Galatasaray - Tottenham Maçı Saat Kaçta, Hangi Kanalda, İlk 11'ler Kim

Yücelen Anamur Spordan Adana Akkapı Oluşumu 3 Sette Mağlup Etti

Anamur Spor Salonu Yenilendi. İlk Profesyonel Voleybol Maçı Heyecanı Başlıyor

Birinciye 100 Bin TL Ödül!

Yeşilçam’ın emektar oyuncusu Yaşar Kutbay yoğun bakımda!

ünlü oyuncu yıllar sonra ortaya çıktı değişimi herkesin dikkatini çekti

"Aşk Adası Buluşması" ABD'de Zirvede: Hangi Zaman Dilimdesiniz?

Moda endüstriyel, çevre dostu ve sürdürülebilir uygulamalara yöneliyor

İleri Geri Dönüşüm ve Sıfır Atık Stratejileri: Yaşam Ayavefe'nin Çevresel Vizyonu

Kızılcık Şerbeti'nde Büyük Ayrılıklar ve Gerilim Dolu Yeni Bölümler

Kızılcık Şerbetinde bu Hafta Neler Oldu?

Kızıl Goncalardan Ortalık Toz Duman Meryem’e Ağır Suçlama

Sare Ayça Anamur’un Gururu Oldu

Öğretmenler günü öncesi çocukların öğretmenlerine olan sevgi ve özgüven bağlarını arttıralım

Yeni Dünya Zirvesi: Gençlere Yeni Dünyanın Kapılarını Araladı

Lidya Grup, SIGN İstanbul 2024’de global markaların yeni ürünleri ile teknoloji şovu yapacak

KARİYER MERKEZİ İŞ GÜCÜ PİYASASININ FOTOĞRAFINI ÇEKİYOR

BÜYÜKŞEHİR’İN KURSLARI SAYESİNDE 3 ÜNİVERSİTEYİ DERECEYLE KAZANMAYI HAK ETTİ

BÜYÜKŞEHİR, GELECEĞİN BİLİM İNSANLARINI YETİŞTİRİYOR

E-öğrenme trendleri aldı başını gidiyor

Uzaktan Çalışma Teknikleri ve İletişim Uygulamaları

Özel Üniversitelerde Ücret Artışları: Yüzde 150’ye Varan Zamlar Şok Yarattı

Sosyal Sorumluluk ve Toplum Hizmetleri: Yaşam Ayavefe'nin Desteklediği Projeler

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 11 10 0 1 21 31
2.Fenerbahçe 11 8 1 2 18 26
3.Samsunspor 12 8 3 1 11 25
4.Eyüpspor 12 6 2 4 7 22
5.Beşiktaş 11 6 2 3 9 21
6.Göztepe 11 5 3 3 6 18
7.Sivasspor 12 5 5 2 -3 17
8.İstanbul Başakşehir 11 4 3 4 3 16
9.Kasımpaşa 12 3 4 5 -3 14
10.Konyaspor 12 4 6 2 -6 14
11.Antalyaspor 12 4 6 2 -9 14
12.Rizespor 11 4 6 1 -9 13
13.Trabzonspor 11 2 3 6 -2 12
14.Gazişehir Gaziantep 11 3 5 3 -3 12
15.Kayserispor 11 2 3 6 -5 12
16.Bodrum FK 12 3 7 2 -6 11
17.Alanyaspor 11 2 5 4 -5 10
18.Hatayspor 11 1 7 3 -8 6
19.Adana Demirspor 11 0 9 2 -16 2