Çocuk, genç ve erişkin psikolojisi uzmanı Prof. Dr. Bengi Semerci, travmaların çocuklarda ortaya çıkışını ve ebeveyn yaklaşımlarını MAG Okurları için ele alıyor...
“Travmalar; çocukların ve gençlerin alışık oldukları düzenlerinin bozulmasına, güven sistemlerinin sarsılmasına, geleceğe ilişkin endişelerinin artmasına, yeterlilik duygularının zedelenmesine, suçluluk duymalarına, derin üzüntü ve kontrol kaybı hissi yaşamalarına neden olur” açıklamasında bulunan Prof. Dr. Bengi Semerci sözlerine şöyle devam etti:
“Erken dönem yaşanan kayıplar (ebeveyn vd.), yaşanan ve tanık olunan fiziksel sorunlar, yaralıları ve ölüleri görme gibi, bütün olaylar çocukların duygusal bağlanmalarını kesintiye uğratabilir. Bu durum ilk aşamada iyi ele alınmazsa gelecekte ruhsal ve sosyal sorunlara yol açar. Çocuklar; yaşlarına, gelişim dönemlerine, maruz kaldıkları travmanın şekline (sadece deprem yaşamak, enkaz altında kalmak, ebeveyn-kardeş kaybı, ölümlere tanık olmak vb.) göre farklı etkilenmeler ve tepkiler gösterirler. Bu nedenle yapılacak müdahaleler de bazı farklılıklar göstermektedir” dedi.
Çocukların travmaya verdikleri yanıt, yaşlarına ve gelişim dönemlerine göre değişiklik gösterdiğini aktaran Prof. Dr. Bengi Semerci Okul öncesi çocuklarda görülen durumları şöyle sıraladı;
• Yatak ıslatma
• Anneye aşırı bağlılık, yapışma (ayrılık kaygısı)
• Parmak emme
• Yeni ortaya çıkan korkular
• Hareketlilik düzeyinde değişiklikler (azalma ya da artma)
• İrritabilite, aşırı duyarlılık
• Huzursuzluk
• Uyku ve beslenme sorunları
• Kabus görme
• Karın ağrısı gibi somatik yakınmalar
• Olayı yeniden canlandırmak temel görülebilen bulgulardır.
Okul dönemi çocuklarda da aynı bulgular görülebilir. Bunların yanı sıra konsantrasyon bozuklukları olur. Ergenler biraz daha farklı tepkiler verebilirler. Riskli davranışlar, agresyon gösterebilirler. Ergenlerde intihar eğilimine de dikkat etmek gerekir.”
Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı