9724,50%-0,42
35,19% 0,30
36,73% 0,92
2968,28% 1,32
4806,92% 0,71
Otokar, dünyaca tanınan ARMA araç ailesinin yeni üyesi ARMA II’yi duyurdu. ARMA II zırhlı muharebe aracı, sınıfının en yüksek koruma seviyesi ve en yüksek atış gücünü birlikte sunacak.
Otokar, dünyaca tanınan ARMA araç ailesinin yeni üyesi ARMA II’yi duyurdu. ARMA II zırhlı muharebe aracı, sınıfının en yüksek koruma seviyesi ve en yüksek atış gücünü birlikte sunacak. Otokar, ARMA II ile Türkiye’nin dünya kara sistemlerindeki yerini yeni bir noktaya taşıyacak.
Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar, dünyada farklı coğrafi koşullarda ve iklim şartlarında aktif olarak görev alan ARMA ailesini ARMA II 8x8 zırhlı aracı ile genişletti. Güncel koşullar, farklı kullanıcı istekleri ve gelişen tehditlere göre tasarlanan ARMA II, sınıfında en yüksek koruma seviyesini ve en yüksek atış gücünü sunarken üstün arazi kabiliyeti ve modüler yapısı ile dikkat çeken yeni nesil bir zırhlı muharebe aracı. Askeri araçları Türkiye'nin yanı sıra beş kıtada 40'tan fazla dost ve müttefik ülkenin silahlı kuvvetleri ile güvenlik güçlerine hizmet veren Otokar, ARMA II’yi biri yerli olmak üzere, iki farklı motor seçeneği ile kullanıcılarına sunacak.
“ARMA’DAN EDİNDİĞİMİZ TECRÜBE İLE GELİŞTİRİLDİ”
ARMA ailesini ilk kez 2010 yılında tanıttıklarını hatırlatan Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, ARMA II hakkında şunları söyledi: “ARMA II’yi, ailenin deneyimli üyesi ARMA’nın izinden giden, ARMA’da edindiğimiz saha tecrübelerini yansıttığımız, daha yüksek kabiliyetlere sahip yeni nesil bir zırhlı araç olarak geliştirdik. ARMA, bugün sınıfında dünyanın önde gelen zırhlı muharebe araçlarından biri olarak kabul ediliyor. 10 yılı aşkın süredir ARMA ile eşsiz bir bilgi birikimi elde ettik. Bugün 500’den fazla ARMA aracımız dünyanın farklı ülkelerinde değişik görevlerde kullanılıyor. Bunun yanı sıra ARMA, bataklıklardan çöllere, yoğun kış şartlarından ekvator iklimlerine kadar dünyanın pek çok coğrafyasında farklı kullanıcıların zorlu testlerinden geçti. Dünyada bu kadar kısa bir sürede bu deneyimleri elde eden ve satışta bu adetlere ulaşan 8x8 zırhlı araç sayısı çok sınırlıdır. Kullanıcılarımızın gerçek kullanım şartlarında elde ettiği veriler, kullanıcılarımızın verdiği geri bildirimler ve üretimde elde ettiğimiz deneyimleri ARMA II’yi geliştirme çalışmalarımıza yansıttık.”
Mevcut ARMA’nın üretimine devam etmeyi planladıklarını aktaran Görgüç sözlerine şöyle devam etti: “ARMA ailemiz yüksek bir kullanıcı memnuniyeti sağladı. ARMA aracımız kendi ağırlık sınıfında amfibi yeteneği olan yegane araç. Kullanıcılarımızın gelişen ihtiyaçlarını ve taleplerini, yeni tehditleri de göz önünde bulundurarak, öz kaynaklarımızla geliştirdiğimiz ARMA II ile çok tekerlekli zırhlı araç ailemiz daha da genişledi. ARMA II’nin de tıpkı ARMA gibi, kısa sürede modern orduların öncelikli tercihleri arasında yer alacağına inanıyoruz. Otokar’ın zırhlı muharebe araçları konusundaki başarısını ARMA II ile pekiştirmeyi hedefliyoruz.”
DAHA YÜKSEK KORUMA, DAHA ÜSTÜN ARAZİ PERFORMANSI
ARMA II 8x8 Tekerlekli Zırhlı Aracı, Otokar’ın araştırma ve geliştirme ekibi tarafından klasik muharebe koşullarının yanında, günümüzde farklı coğrafyalardaki çatışmalarda sıkça rastlanan asimetrik tehditler de göz önüne alınarak geliştirildi. ARMA II, dünyada kendi sınıfındaki en yüksek balistik, mayın ve el yapımı patlayıcı (EYP) korumasını, yüksek arazi kabiliyeti ile birlikte optimum şekilde sunuyor. 40 ton azami yüklü ağırlığa ve 720 BG motora sahip ARMA II, daha fazla taşıma kapasitesi, daha fazla koruma özelliklerinin yanı sıra 120mm kalibreye kadar ağır silah sistemlerinin entegrasyonuna da imkan veriyor. ARMA II’de direksiyon sistemi tüm aksları kontrol edebiliyor, bu anlamda tüm tekerler direksiyonlanabilir nitelikte.
MODÜLER YAPI İLE EN ZORLU GÖREVLERE UYGUNLUK
Modüler bir platform olarak tasarlandığı için ARMA II, pek çok farklı göreve uygun bir platform. Piyade sınıfı için standart tekerleklı zırhlı muharebe aracı ve zırhlı personel taşıyıcı araç olarak kullanılmasının yanında ARMA II’ye farklı silah sistemleri, donanımlar ve çeşitli sistemler entegre edilebiliyor. Farklı varyantları olan ARMA II, gözetleme ve dinleme vasıtaları ile keşif aracı; geniş iç hacmi ve çok hızlı yer değiştirme kabiliyeti ile komuta kontrol aracı olarak envanterde görev alıyor. ARMA II, uygun alt sistemler ile muharebe sahası kurtarma görevlerinde hizmet verebilirken; büyütülebilen gövde ana yapısının sağladığı ilave hacim ile hem bakım-onarım hem de ambulans gibi çeşitli görevleri de yerine getirebilen sınıfının en üstün aracı olma özelliğini taşıyor.
ARMA II’DE YERLİ MOTOR SEÇENEĞİ DE SUNULACAK
Kurulduğu günden bu yana Türkiye’nin ilklerine imza atmış bir şirket olan Otokar, ARMA II’de yerlilik oranını arttırdı. Konuya ilişkin Serdar Görgüç; “60 yıldır Türkiye’nin öncü araçlarına imza atmış bir şirket olarak, ARMA II’yi geliştirirken yerlilik oranını arttırarak ülkemizin kara sistemlerinde dışa bağımlılığını azaltmada önemli bir adım atmak istedik. ARMA II’de kendi kaynaklarımızla tasarladığımız ve ürettiğimiz transfer kutusunu ve süspansiyon sistemini kullandık. Soğutma paketi de dahil olmak üzere milli tasarım ve yerli üretim alt sistemler tercih ettik. En önemli yeniliklerimizden biri de yerli motor alternatifini sunmamız oldu. ARMA II bu yönüyle aynı zamanda Türkiye’nin ilk yerli motorlu 8x8 zırhlı aracı oldu” dedi.
ARMA II ile zırhlı muharebe araç konusunda kullanıcılara farklı seçenekler sunmayı hedeflediklerini belirten Görgüç, sözlerine şöyle devam etti: “ARMA II’yi biri yerli olmak üzere iki farklı motor seçeneği ile sunuyoruz. Her iki motor ve güç grubu için tüm testleri ve kalifikasyonları yaptık. Alt yapı yatırımlarını da öz kaynaklarımız ile tamamlayarak, ARMA II’yi iki farklı motor seçeneği ile de seri üretime hazır hale getirdik. Kullanıcılarımızın tercihlerini göz önünde tutacağız; ancak önceliğimiz yerli güç paketi ile kullanıcılarımıza maliyet etkin, tedarik sürekliliği ve avantajlı ömür boyu destek hizmeti sunmak olacaktır. Bunun yanında yerli motor kullanırken katkı sağlamak istediğimiz hedef; halihazırda yurt dışından tedarik edilen benzer sınıf motorların yurt içi kabiliyet ve imkanlarla yerli olarak geliştirilmesi, kalifiye edilmesi ve bu yolla yurt dışına bağımlılığın ortadan kaldırılmasıdır.”
Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı