9636,98%0,91
34,60% 0,18
36,32% 0,88
2970,95% -1,13
4949,23% -1,64
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, mobbing hakkında değerlendirmede bulundu.
Bezdiri ya da yıldırma olarak da isimlendirilen mobbingin genellikle iş hayatında yaşandığını kaydeden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, mobbingin planlanmış ve sistemli bir eylem olduğunu belirterek “Mobbingde kişiye zarar verilmesi hedeflenir.” dedi. Kaliteli yönetim anlayışının olmadığı sistemlerde adil bir işleyişin de olmadığını kaydeden Tarhan, “Lider odaklı sistemlerde zorbalığa sık rastlanır. Eğer sistem odaklı bir yapı varsa zorbalık azalıyor.” dedi. Prof. Dr. Tarhan, mobbing uygulayan kişilerin benmerkezci, Makyavelist ve mükemmelliyetçi kişiler olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, mobbingde sistematik duygusal taciz olduğunu söyledi.
Mobbingin bezdiri yani yıldırma olarak da adlandırıldığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Mobbing bir kişinin ya da bir grup insanın, bir kimseye veya başka bir gruba bezdirici eylemlerde bulunmasıdır. Mobbingde duygusal taciz ve bunun sistematik bir şekilde yapılması vardır. Yani bir anda saman alevi gibi öfkelenme, mobbing olarak değerlendirilemez. Mobbingde kişiyi yıldırmak amacıyla yani belli bir hedefe ulaşmak, kişiye zarar vermek amacıyla çeşitli davranışlarda bulunulur. Elbette burada niyet unsuru ön plandadır. Burada mobbing yapma niyetinin olması önemlidir. Niyet olmadan yani kişinin karakterinin gereği olarak böyle davranması mobbing anlamına gelmeyebilir.” dedi.
Mobbinge genel olarak iş hayatında rastlandığını ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “İş yerlerinde zaman zaman karşılaşılabilir. ‘Ya bu buna taktı’, ‘Bu kişi diğer kişiyle uğraşıyor, onu süründürecek’ gibi bir izlenim elde edildiyse yani özellikle yönetici kişi tarafından bu davranışların bir çalışana yönelik olduğu görülüyorsa o kişi mobbinge uğruyor demektir.” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, psikolojik zorbalık konusunda uyardı.
Genellikle gücü elinde bulunduran ancak ikna etme konusunda sosyal becerileri zayıf olan idarecilerin mobbing uyguladığını ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Karşı tarafı ikna ederek vazgeçirme, strateji geliştirme becerileri zayıf kişilerin anlaşma becerileri, müzakere becerileri, çatışma çözümü becerileri azdır, sabırsız davranabilirler. Bu özelliklere sahip liderler ya da aceleci ve sabırsız yöneticiler, psikolojik zorbalık geliştirebilirler. Yani bir insana takarlar, bu kişiyi uğraştırırlar mesela bu kişilere herkesin önünde bağırıp çağırabilirler. Ancak bazen de fiziksel bir istismar ya da fiziksel bir taciz gibi davranmazlar ama ona selam vermezler, elini sıkmazlar, yok sayarlar. Bu kişiyle göz teması bile kurmazlar. Bu kişiye fazla iş verirler, onu dayanamaz hale getirmeye çalışırlar. Kimi zaman da planlı bir şekilde hata yapmasına zemin hazırlar. Topluluk içerisinde kişi hata yapınca da ‘Bak zaten bu böyle’ der. Kişinin üzerine gider. Bunu tasarlayarak planlı bir şekilde yapar.” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, mobbingin planlanmış ve sistematik olması gerektiğini belirtti.
Mobbingin hem insanlık suçu hem de hukukta tanımlanmış bir suç olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ancak mobbingin ispatı kolay değildir. Planlanmış ve tasarlanmış olması önemlidir. Sistemlidir ve kişiye zarar vermesi hedeflenir. Bu tarzdaki mobbingler çok ustaca yapılır. Kaliteli yönetim anlayışının olmadığı sistemlerde adil işleyiş olmuyor çünkü ilişki sınırları net olmuyor. Öyle olunca da güçlü olan zayıfı eziyor. Makyavelist bir lider varsa hedefe ulaşmak için her yolu mübah görüp sadece kendi çıkarını düşünüyorsa ve bu sistem içerisinde bu kişiler çoğunluksa sistem bencili yükseltiyorsa orada barışçıl olmayan rekabet başlıyor.” dedi.
Prof. Dr. Tarhan, sistem odaklı yapılarda zorbalığın azaldığına değindi.
Lider odaklı sistemlerde zorbalığın çok olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Eğer sistem odaklı bir yapı varsa zorbalık azalıyor. Lider odaklı sistemde herkes lidere yaranmaya çalışır. Sistem odaklı yapılarda ise işi en iyi yapanın önü açılır oysa lider odaklı sistemlerde, liderin gözüne girenin önü açılır, barışçıl olmayan bir rekabet oluşur. Herkes birbirinin altını oymaya başlar, lidere hoş gözükmeye çalışır, liderin zaaflarına göre davranır. Böyle durumlarda yatay mobbing ortaya çıkıyor. Yani şefler arasında yöneticinin hoşuna gitmek amacıyla mobbing yapılabiliyor.” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, mobbing ya da zorbalığın hakkaniyetin ve adil işleyişin olmadığı iş yerlerinde görüldüğünü, ayrımcılık ve adam kayırmanın olduğu yerlerde de mobbinge rastlanabildiğini söyledi.
Barışçıl rekabetin iyi olduğunu, gelişmeyi sağladığını ancak barışçıl olmayan rekabetin yıkıcı ve tahripkar olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Barışçıl olmayan rekabetin hakim olduğu yerde herkes bir hedefe ulaşmak yerine arkadaşına çelme takmaya çalışır. Paçasından çekme anlayışının olduğu kültürlerde zorbalık yani mobbing daha çoktur. Mobbing maalesef bizim kültürde de vardır. Ne söylediğin kadar nasıl söylediğin de önemli. Nasıl söyleyeceğini bilmeyen, iş birliği kurmasını bilmeyenler farkında olmadan zorbalık yapıyorlar.” dedi.
Tarhan, mobbing uygulayan yöneticilerin üç özelliği olduğunu vurguladı.
Mobbing uygulayan kişilerin bazı özelliklere de sahip olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Sistemdeki yönetici ya da liderin karakteri, kendisi gibi düşünmeyen herkesi düşman gibi görüyorsa sadece kendi çıkarının etrafına topluyorsa mobbing yapma potansiyelleri yüksektir. Bu tip liderlerin üç özelliği vardır: Benmerkezcidirler, sadece kendini merkez olarak alır. Makyavelisttirler yani ‘Hedefe ulaşmak için her şey caizdir’ derler. Üçüncüsü de mükemmeliyetçidirler, beklentileri yüksektir. Hedefe ulaşmak için kendilerini de zorlarlar başkalarını da zorlarlar. Hak adalet kavramına önem vermezler, devamlı doğru değiştirirler, ilkesizdirler. Benmerkezci olduklarından sisteme odaklı değildirler, bunun için de kurumsal yapı oluşmamıştır. Grupta kurbanlar vardır ve orada sık sık iş değiştirmeler yaşanır.” dedi.
Mobbingin kimi zaman asttan üste doğru da olabildiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Böyle durumlarda da çalışan işi sabote eder. ‘Evet’ der ancak yapmaz. ‘Peki efendim’ der ama talimatlara uymaz. Kasti yanlış yapar. Yöneticisine hata yaptırır ve zor durumda bırakır. Hakkında asılsız söylentiler çıkarır. Hatta bazen bilgi saklar.” dedi.
Tarhan, zihin okuma yapmaktan kaçınılması gerektiğini açıkladı.
Mobbinge uğradığını düşünen kişilerin üçüncü kişilerden görüş almasını tavsiye eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu kişiler niyet okumadan mobbingi tespit etmeye çalışmalı. Üçüncü kişiden görüş almalı. Her hareketi mobbing olarak algılamasın. Kimi zaman mobbinge uğradığını düşünen kişiler niyet okurlar. Diyelim ki yöneticinin o gün yüzü gülmüyordur. ‘Bana taktı da ondan gülmüyor’ der hâlbuki yöneticinin başka bir şeye canı sıkılmıştır, ondan gülmüyordur. Böyle durumlara karşı zihin okuma yapmamak gerekiyor. Zihin okuyan kişiler hem mobbing yaparlar hem de kurban olurlar.” uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, mobbinge mutlaka karşı koyulması gerektiğini belirtti.
“Mobbinge karşı kendini savunamayan kişiler varsa mobbing artıyor” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, mobbingle mücadele etmek için kişinin mobbinge uğradığını düşündüğünde o kişiyle mutlaka konuşması gerektiğini söyledi. Tarhan, “Mobbinge uğrayan kişinin hayır demesi çok önemli. Yöneticisinin mobbing uyguladığını düşünen kişi, bunu uygun olan bir dille anlatıp ‘Bana herkesin içinde yaptığınız davranış ya da söylediğiniz şeylere çok incindim, çok üzüldüm. Bilmenizi isterim’ diyebilmesi önemli burada. Bunu dediği zaman karşı taraf ‘Bu kişinin niyeti benim düşündüğüm gibi değilmiş’ diyebilir. Eğer bu kişi zihin okuyorsa kafasındaki ön yargı dağılır. Zorbalığın gücü kurbanın kabullenmesinden kaynaklanıyor, gözdağına karşı koymamasına dayanıyor.” dedi.
Hibya Haber Ajansı