Mersin’de aile hekimleri ve ebe hemşireleri seslerini duyurmak için iş bıraktı ve iş bırakma eyleminde taleplerini de iletti.
Mersin’de ebe hemşireler kendilerine yapılan haksızlık karşısında iş bıraktı. Daha adaletli bir çalışma sistemi isteyen hemşireler, taleplerini bildirdi. Aile hekimleri ve aile hekimliği ebe hemşireleri, özellikle 1 yıldır yaptıkları eylemlerde taleplerini net bir şekilde ifade etti. Bu talepler;
1- Etkin ve caydırıcı bir sağlıkta şiddet yasası oluşması
2- Aile Hekimliği Ceza Yönetmeliği’nin iptali
3- Covid-19’un meslek hastalığı sayılması
4- Güvenli ve insanca çalışma koşulları
5- Ek göstergelerde artışı
6- Emekliliğe yansıyan emeğimizin karşılığı olan ücret artışları.
Hemşirelere destek veren Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Hukuk ve Mevzuat Sekreteri Uzm. Dr. Çağlar Özen ebe hemşirelere yapılan haksızlığa dikkat çekmek için açıklamalarda bulundu. Özen yaptığı açıklamada, “Mersin’de görev yapan hemşirelerimiz büyük cesaret gösterdi. Taleplerini net bir şekilde ifade eden bizler için bugün gelinen nokta da yukarıda belirtilen taleplerin hiç birisi yok. Ama iş barışını bozan, adaletsiz , değersizleştiren, ötekileştiren ,özellikle sendikal faaliyetleri hedef alan tepemizde inmeye hazır ceza sopasının olduğu kötü niyetli şartlara bağlanan güya destek ve teşvik ödemeleri içeren yeni bir ucube ek ödeme yönetmeliği var. Bununla ilgili gereken hukuksal işlemleri başlattık. Birlik ve Dayanışma Sendikası olarak ceza şartının iptaline yönelik gereken davayı ilk biz açtık. Ancak yetmez. Ekip arkadaşlarımıza yapılan bu itibarsızlaştırma ve haksızlığı kabul etmedik ve tek yumruk olarak bugün için iş bırakma kararı aldık.” dedi.
Teşvikler çok yetersiz
Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Hukuk ve Mevzuat Sekreteri Uzm. Dr. Çağlar Özen teşviklerin yetersiz olduğunu dile getirdi. Özen sözlerini şöyle sürdürdü, “Benim ebe/hemşire çalışma arkadaşım sabahtan akşama kadar ağzı burnu maskeyle kapalı şekilde ter akıtarak onlarca aşı ve izlem yapacak. Çok övündüğümüz anne- bebek ölümlerini azaltmada büyük görev alacak. Ve bunun sonucunda ben günde 76 hasta bakarsam ancak lütfen bir 400 lira teşvik alacak! Öyle mi? Ayıptır, günahtır.”
“Aile hekimliği koruyucu sağlık hizmetlerini önceler”
Özen aile hekimliğinin salt poliklinik hizmetlerinden oluşmadığını, koruyucu sağlık hizmetlerini öncelediğini söyledi. Özen, “Aile hekimliği salt poliklinik hizmetlerinden oluşmaz. Koruyucu sağlık hizmetlerini önceler. Bir teşvik yapılacaksa bu koruyucu sağlık hizmetleri üzerinden olmalıdır. Günde 76 hasta bakarsan ve ceza yemezsen sana para veririm demek hem bizi aşağılamadır hem de Aile hekimliği ilkeleri ve ruhuna taban tabana zıttır. Evrensel aile hekimliği tanımını ve ilkelerini bilmeyen, dayatmacı, ötekileştiren, bizleri yok sayan, koruyucu hekimliği öncelemeyen, sağlığı ticarileştiren her uygulama bizi cezalarla tehdit eden, takdir etmeyen bir bakanlıkla karşı karşıyayız. BİRLİK ve DAYANIŞMA SENDİKASI olarak bu haksızlıklarla sonuna kadar mücadele etmeye kararlıyız. Korkup geri adım atacağımızı sananlar yanılır. Bu sözde teşviklere, aldatmacalara kanacağımızı düşünenler yanılır. Ötekileştirilen ebe, hemşire arkadaşlarımızı, 112 çalışanlarını, ilçe sağlık çalışanlarını, TSM çalışanlarını, temel tıp bilimleri hekimlerini ve çalışanların, 3. basamak çalışanlarını, diş hekimlerini yalnız bırakacağımızı düşünenler yanılır. Mücadele bitmedi, hatta bu son yönetmelikten sonra diyebiliriz ki asıl şimdi başlıyor. Eylemlerimiz aile hekimliğinin gerçek ilkeleri uygulanana, emeğimizin karşılığını alana kadar devam edecek.”