9724,5%-0,42
35,19% 0,30
36,73% 0,92
2968,28% 1,32
4806,92% 0,71
Depresyonun bir alt tipi olarak tanımlanan melankolik depresyonun, genel olarak depresyon gibi belirtiler gösterdiğini ifade eden uzmanlar, ancak daha şiddetli ve daha yoğun bir biçimde görüldüğünü söylüyor.
Melankoli kişinin günlük hayatını ciddi oranda etkileyebiliyor Melankolik kişiler kendilerine güvenmiyor. Depresyonun bir alt tipi olarak tanımlanan melankolik depresyonun, genel olarak depresyon gibi belirtiler gösterdiğini ifade eden uzmanlar, ancak daha şiddetli ve daha yoğun bir biçimde görüldüğünü söylüyor. Melankolik kişilerin kendilerine olan güvenlerinin ciddi oranda azaldığını ifade eden Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, melankolik depresyonun kısa süreli yaşanan mutsuzluk ve huzursuzluğun aksine kişinin günlük hayattaki işlerinin ciddi oranda aksamasına ve ilişkilerinin bozulmasını neden olabileceğini vurguluyor. Melankolik depresyonun tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirten Aydın, düzenli spor yapmanın, sağlıklı beslenmenin ve sosyalleşmenin tedaviyi olumlu yönde etkileyebileceğinin altını çiziyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, ‘iç sıkıntısı, kasvet’ anlamına gelen melankoli hakkında açıklamalarda bulundu.
Hayata karşı ilgi kaybı, enerjisiz ve bitkin hissetme, çok ya da az uyuma…
Melankoli sözcüğünün çok eski zamanlarda yoğun hüznü ve umutsuz olmayı ifade etmek amacıyla kullanıldığını belirten Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, “Melankoli, kişinin ruh dünyasında bulunan kasvet ve karanlığı ifade eder. Günlük hayatta da ruh halindeki umutsuzluğu ve üzüntülü olma halini ifade etmek için kullanılır.” dedi. Bu kelimenin hayatın pek çok alanında olduğu gibi sanatta da karşımıza çıktığına, özellikle çaresiz ve aşkından dolayı derin hüzün yaşayan aşıklar için kullanıldığına değinen Aydın, “Bilim dünyasında ise depresyonun alt tipi olarak tanımlanır ve melankolik depresyon ismiyle bilinir. Melankolik depresyonun belirtileri genel olarak depresyon belirtilerine benzer ancak daha şiddetli ve daha yoğun bir biçimde geçer. Depresyonda olduğu gibi birtakım ruhsal ve fiziksel semptomlarla kendini gösterir. Bu semptomlara örnek olarak; üzüntü ve keder hissinin uzun süreden beri yoğun bir biçimde olması, hayata karşı ilgi kaybı ve yaptığı işlerden zevk alamama, sürekli olarak enerjisiz ve bitkin hissetme, fiziksel açıdan yorgun ve huzursuz hissetme, herhangi bir şeye ya da bir konuya dikkat vermekte zorluk, çok uyuma ya da çok az uyuma, iştahsızlık ve intihar düşünceleri gibi belirtiler örnek olarak gösterilebilir.” şeklinde konuştu.
Melankolik kişiler yoğun suçluluk duygusu yaşar
Melankolik kişilerin düşünce yapısı incelendiğinde, kendilerine olan güvenlerinin ciddi oranda azaldığının görüldüğünü ifade eden Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın şöyle devam etti:
“Herhangi bir işe dikkat vermekte zorlanırlar. Yoğun yetersizlik düşünceleri bulunur. İş, aile veya ilişkilerle ilgili yaşadıkları herhangi bir süreçten sıkça kendilerini sorumlu tutarak suçlar ve yoğun suçluluk duyguları yaşarlar. Bununla birlikte bu kişilerde, yoğun enerjisizlikten dolayı kollarını dahi kaldırmakta zorlandıkları görülür. Ayrıca melankolik kişiler; içe dönük, düşünceli ve diğer insanlarla iletişim kurmaya çok istekli olmazlar. Kısaca günlük hayatta insanlarla az konuşan günlük işlerini yapmakta zorlanan, hayata ve kendilerine siyah gözlüklerle bakan insanlar olduklarını söyleyebiliriz.” Melankolik depresyon, kısa süreli mutsuzluğun aksine daha uzun ve şiddetli
“Hemen herkes günlük hayatta yaşadığı bazı sıkıntılardan dolayı huzursuz ve mutsuz hissedebilir.” diyen Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, bunun beklenen ve normal bir durum olduğunu ancak melankolik depresyonda bu durumun çok daha uzun süreli ve çok daha şiddetli olduğuna dikkat çekti. Herkesin yaşadığı hüzünden farklı olarak kişinin günlük hayattaki işlerinin ciddi oranda aksamasına ve ilişkilerinin bozulmasını neden olabileceğini belirten Aydın, “Özetle melankolik depresyonda yaşanan hüznün çok şiddetli olması ve uzun sürmesi, bununla birlikte günlük hayattaki işlevselliğe ciddi zararlar vermesi onu normal hüzünden farklı kılar.” dedi.
MHA