Son dönemde emtia piyasalarında yaşanan hareketlilik, hurda fiyatları üzerinde de etkisini göstermeye başladı. Geri dönüşüm sektörünün önemli bir parçası olan atıl ürün piyasasında fiyatların yükselip yükselmeyeceği merak edilirken uzmanlardan konuyla ilgili dikkat çeken değerlendirmeler geldi. Bu çerçevede ekonomik dalgalanmalar, döviz kuru hareketleri ve sanayi talebindeki değişiklikler, hurda sektöründeki fiyat oluşumlarını da doğrudan etkileyen faktörler arasında.
Uluslararası piyasada yaşanan gelişmeler, atık malzeme sektörünü de yakından ilgilendiriyor. Bu çerçevede Çin ve Hindistan gibi sanayileşmiş ülkelerdeki çelik üretimi ve inşaat faaliyetlerinin artışı, hurda metale olan talebi artırıyor. Uzmanlar ise talep artışının 2025’in ikinci yarısında fiyatlara yansıyabileceğini belirtiyor.
Dünya genelinde artan yeşil enerji yatırımları ve sürdürülebilir üretim politikaları da hurda kullanımını teşvik ediyor. Söz konusu durum; demir, çelik ve bakır gibi metallere olan ihtiyacın artmasına neden oluyor. Hurda bakır fiyatları da bu çerçevede değerlendirildiğinde yükseliş eğiliminde kalmaya devam edebilir.
Sektörde faaliyet gösteren uzmanlar ve ekonomi analistleri, hurda fiyatlarındaki hareketliliğin geçici olmadığını savunuyor. Yapılan açıklamalara göre:
Tüm bu faktörler birlikte değerlendirildiğinde 2025 yılı boyunca hurda fiyatları çerçevesinde kademeli bir yükseliş eğilimi beklendiği söylenebilir.
Gelişen piyasa koşulları, hurdacılar için hem riskler hem de fırsatlar barındırıyor. Uzmanlara göre sektörde faaliyet gösteren işletmelerin aşağıdaki adımları atması önemli:
Yukarıdaki unsurların yanı sıra çevre duyarlılığı yüksek çalışmalar da hem itibar kazandırır hem de uzun vadede müşteri güvenini artırır.
Mevsimsel etkiler, hurda piyasasında fiyatları doğrudan etkileyen faktörlerden biri. Bu noktada kış aylarında inşaat ve sanayi faaliyetlerinin yavaşlaması, atıl ürün talebinde düşüşe yol açıyor. Bahar ve yaz aylarında ise talep yeniden artış gösterebiliyor. Söz konusu durum, ücretlerin dönemsel dalgalanmasına neden oluyor. Uzmanlar ise bu etkilerin doğru analiz edilmesinin yatırım ve ticaret planlamasında belirleyici olabileceğini vurguluyor.
Son yıllarda dünya genelinde uygulamaya alınan çevreci politikalar, atıl metalin değerini yeniden şekillendirmeye başladı. Bu çerçevede Avrupa Birliği'nin atık ihracatına getirdiği kısıtlamalar, geri dönüştürülebilir malzemelerin iç pazarda kalmasına yol açarken yerli üreticiler için kaynak sorununu ortadan kaldırıyor. Türkiye'de de çevre ajansları tarafından uygulanan denetimler ve teşvikler sayesinde kayıtlı hurdacı sayısında artış yaşanıyor. Söz konusu gelişmeler de atık malzeme piyasasında hem kaliteyi hem de fiyat istikrarını olumlu yönde etkiliyor.
2025 yılına ilişkin öngörüler, atıl sektöründe istikrarlı ancak temkinli bir büyümeye işaret ediyor. Jeopolitik gelişmeler, merkez bankalarının faiz politikaları ve sanayi üretimindeki ivme, hurda fiyatlarının seyrinde belirleyici olacak. Bu kapsamda gelişmekte olan ülkelerdeki altyapı yatırımlarının artması, atık malzeme talebini canlı tutabilir. Buna karşın enerji maliyetlerinin yüksek seyretmesi ve küresel ticaret gerilimleri de sektör üzerinde baskı unsuru oluşturmaya devam ediyor.