Kriptomeda, kripto ekosisteminin nabzını tutmaya devam ediyor. Merkeziyetsizlik kavramının konuşulduğu Kripto Meydanı etkinliğiyle Türk kripto ekosisteminin paydaşları bir kez daha bir araya geldi. Etkinlikte yer alan uzman konuşmacılar merkeziyetsizlik tartışmalarına dair görüşlerini paylaştı.
Çatısı altında Cointelegraph Türkiye, BTCHaber ve Coinkolik.com gibi önemli mecralar barındıran Kriptomeda’nın düzenlediği Kripto Meydanı’nda “Merkeziyetsizlik” kavramı ele alındı. Levent Kolektif House’da üçüncüsü düzenlenen etkinlik Türk kripto ekosistemindeki paydaşları ve uzmanları bir araya getirdi. 27 Ekim’de gerçekleştirilen etkinlikte açılış konuşmasını Kriptomeda CEO’su Eray Dengiz yaptı. Etkinlikte, moderasyonu Kıvılcım Harika Ertunç üstlenirken; Ekonomi Editörü Sefer Yüksel, Teknoloji Yazarı Ahmet Usta ve Akademisyen Çağla Gül Şenkardeş konuşmacı olarak yer aldı.
Kripto ekosisteminde merkeziyetsizlik tartışmaları sürmeye devam ediyor. Öte yandan merkezi yapıların ulus devletlere muhtemel etkilerine dair yürütülen tartışmalar da gündemdeki sıcaklığını koruyor. Kripto Meydanı tam da böyle bir gündemin ortasında ana temasını merkeziyetsizlik olarak belirledi. Etkinlikte yer alan uzman konuşmacılar konuyla ilgili görüşlerini dinleyicilerle paylaştı.
Kripto Meydanı’nda, merkeziyetsizlik tartışmalarına dair görüşlerini aktaran Akademisyen ve Yazar Çağla Gül Şenkardeş, “Merkeziyetsizliği blokzincir teknolojisi üzerinden tartışırsak belki de ilk etapta Bitcoin (BTC) teknolojisi gözümüzün önüne gelecektir. Yetki kimde, görev kimde, yönetim kimde diye tartıştığımızda, merkezi bir yapının olmadığı bir organizasyondan söz edebiliriz. Öte yandan büyük veriyi nasıl yöneteceğiz tartışmaları da başladı. Veri yönetimi blokzincirle beraber bambaşka bir yaklaşımla konuşulmaya başlandı. Ancak arada bir şeyi kaçırdık. Yönetim, kavramsal ve operasyonel olarak yönetişime evriliyor. Tek taraflı bir otoritenin insanları yönetmesinden ziyade bir yönetişim gerçeğine doğru ilerliyoruz. Ağırlıklı merkeziyetsiz yapılarda da konuyu yönetişim olarak ele alıyorum. Kodlarken, konuşurken ve anlamaya çalışırken yönetişim olgusu üzerinden bakmaya çalışıyorum. Benim nazarımda merkeziyetsizlik budur. Kavramı güç meselesinden hareketle açıklamayı seviyorum. Biz zaman zaman insanı, asıl odak noktamızı unutuyoruz. İnsanlık bilgi toplumuna dönmüşken, bütün dijital teknolojiler bilgi üretimini bu kadar artırmışken güç meselesinin bilgiyle ne kadar yakın durması gerektiğini de anlamamız gerekiyor” dedi.
“Merkeziyetsiz gelecek diye bir şey yok”
Blokzincir teknolojisinin merkezi yapılara muhtemel etkilerine yönelik açıklamalarda bulunan Teknoloji Yazarı Ahmet Usta, “Tarihe baktığımızda merkezi yapıların kendilerine verilen görevleri istismar ettiklerini görüyoruz. Özellikle dijital çağa girdikten sonra bu sorunu nasıl çözümleyebiliriz, merkeziyetsiz bir yönetişim sistemi kurabilir miyiz gibi sorulara cevap aranıyor. Aslında ifadenin kendisi, yönetişim ve merkeziyetsizlik birbirine zıt anlama geliyor. Yönetişim varsa merkeziyetsizlik yok. Merkeziyetsizlik varsa yönetişim yok. O zaman da kaos ortaya çıkıyor. Tanımı bu şekilde yaptığımızda bu durumu çözümleyen teknoloji blokzincir olarak gösterilebilir. Blokzincir üzerinden herhangi bir merkezi denetim veya kontrol mekanizması olmadan çalışacak bir iletişim kanalı kurmak mümkün. Peki bu gelecekte dünyayı nasıl etkileyebilir? Genelde merkezi yapıları ortadan kaldıracak şeklinde anlaşılıyor. İlk algı bu yönde ancak bu algının hatalı olduğunu düşünüyorum.
2008 yılında makalesi yayınlanan ve 2009 yılında çalışmaya başlayan Bitcoin (BTC) bir veri kümesini merkeziyetsiz bir şekilde yaratabilmenizi mümkün hale getirdi. Ancak Bitcoin merkeziyetsiz mi? Hayır değil. Bitcoin’i nereden alıyorsunuz? Borsadan alıyorsunuz. Borsaya girerken kimlik bilginizi, cep telefonu numaranızı vererek merkezi bir süreçten geçiyorsunuz. Bu yüzden merkeziyetsiz gelecek diye bir şey yok. Bence tam aksine merkeziyetsizlik illüzyonu üzerinden insanları buna inandırıp attığınız her adımı, yaptığınız her işi kontrol edebilen bir dünyayla karşı karşıya gelme tehlikesi içerisindeyiz” dedi.
Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Ekonomi Editörü Sefer Yüksel, “Biraz da sahiplik kavramı ön plana çıktı. Kişilerin Web 3’le birlikte yaratabildiği şeylere sahip olması, buradan bir değer yaratması, bu değeri blokzincir ve merkeziyetsizlik aracılığıyla saklayabilmesi, paylaşabilmesi ve alıp satabilmesi mümkün hale geldi. Bunların devreye girdiği noktada da finans sektörü, bankalar devreye giriyor ve bu duruma kayıtsız kalamıyorlar. Özellikle metaverse dünyasıyla birlikte inşa edilen dünyada sahipliğin ön plana çıkması bankaları harekete geçirdi. Bankalar bu konu özelinde ciddi anlamda çalışmaya başladı.
Peki bu durumda ne olacak? Açıkçası bu sorunun cevabını bilmiyorum. Kesin değiştirir mi? Hiç kimse bilemiyor bunu. Daha doğrusu geleneksel finansı yok edecek mi? Bunu da bilmiyoruz. Yakın vadede böyle bir şey olacağını düşünmüyorum ancak finans sektörü çok ciddi hazırlıklı. Burada en önemli gündem regülasyon. Henüz dünyada çerçevesi çizilmemiş yeni bir merkeziyetsiz yapıda, kripto dünyasında veya adına her ne derseniz deyin hazırlıklar var. Tabiri caizse formaları giyinip ısınmışlar ancak kenarda regülasyonları bekliyorlar” dedi.