9725,14%0,01
35,22% 0,06
36,77% 0,12
2977,45% 0,32
4828,24% 0,00
Akciğer iltihaplanması olarak bilinen zatürre (pnömoni), enfeksiyonlara bağlı olarak gelişen yaşam kayıpları içinde hala ilk sırada yer alıyor. Zatürre tanısının gecikmesinin yaşam kaybı riskini de artırdığının altını çizen Gö?
Akciğer iltihaplanması olarak bilinen zatürre (pnömoni), enfeksiyonlara bağlı olarak gelişen yaşam kayıpları içinde hala ilk sırada yer alıyor. Zatürre tanısının gecikmesinin yaşam kaybı riskini de artırdığının altını çizen Göğüs Hastalıkları uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, viral üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra geçmeyen öksürük, devam eden dirençli ateş, koyu renkli balgam çıkarma ve nefes darlığının yeni gelişen zatürrenin bulgusu olabileceğini söyledi.
İngiltere ve ABD’de yaşam kaybı nedenleri arasında 6. sırada yer alan zatürre ülkemizde ise 5. sırada yer alıyor. Bakteri, virüs, mantar gibi çeşitli mikroplarla oluşabilen bu önemli sorunda erken ve doğru tedavinin bu nedenle hayat kurtarıcı olduğunu söyleyen Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Göğüs Hastalıkları uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, zatürrenin ciddiyetine işaret eden istatistiklerle ilgili şu bilgileri verdi: “Veriler, ayakta tedavi edilen hastalarda yaşam kaybı oranının yüzde 1-5 iken, hastanede tedavi edilen vakalarda bunun yüzde 12'ye, yoğun bakım desteği gerektiren hastalarda ise yüzde 40'a ulaştığını gösteriyor.”
HASTALIK İLERLEDİKÇE YAŞAM KAYBI ORANI YÜKSELİYOR!
Ülkemizde yapılan çalışmalarda pnömoniden ölüm oranının hastalığın ağırlığı ile ilişkili olarak yüzde1 ile yüzde 60 arasında değiştiğine işaret eden Dr. Öğr. Ü. Akduman, “Hastanede yatması gereken ağır pnömonilerde oranın belirgin daha yüksek olduğu (10.3-60) gösterilmiş durumda” diye konuştu.
YAŞLI HASTALARDA ATEŞ GÖRÜLMEYEBİLİR!
Zatürrede görülen ateşin mikroplar ile savaşın göstergesi olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, ancak bağışıklığı zayıflayan 65 yaş üstü kişilerde ateş yanıtının olmayabileceğini belirterek sözlerine şöyle devam etti.
“Klasik bulgular, ateş, öksürük, balgam çıkarma, göğüs ağrısı en sık rastlanan belirtilerdir. Bununla birlikte hastalarda, nefes darlığı, bilinç kaybı, bulantı-kusma, sık nefes alıp verme, kas-eklem ağrıları, halsizlik gibi belirtiler de görülebilir. Ancak özellikle yaşlı kişilerin daha dikkatli olması önemli. Zira yaşlı hastalarda ateş görülmeden yalnızca bilinç bozukluğu ile de zatürre ortaya çıkabilir.”
KONTROLSÜZ ATEŞ DÜŞÜRÜCÜ KULLANMAYIN!
Zatürre tanısının gecikmesinin yaşam kaybı riskini artırdığına dikkat çeken Dr. Öğ. Ü. Seha Akduman, özellikle içinde bulunduğumuz dönemde artan viral üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra geçmeyen öksürük, koyu renkli balgam çıkarma ve nefes darlığı eklenmesinin yeni gelişen zatürrenin bulgusu olabileceğini söyledi. Dr. Öğ. Ü. Akduman, sözlerine şöyle devam etti: “Burada özellikle dikkat çekmek istediğim bir nokta var. Üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı kontrolsüz şekilde ilaç ya da ateş ateş düşürücülerin kullanılması ateşi ve semptomları baskılayabilir. Bu durumda doktora gitmek gecikeceği için zatürre tanısı da gecikecektir. Bu nedenle kesinlikle doktor tarafından önerilmeden ilaç kullanılmamalı. Viral enfeksiyonlardan sonra iyi dinlenmek, yeterli ve kaliteli uyumak, sıvı alımına, beslenmeye dikkat ekmek önemli. Özellikle D vitamini gibi bağışıklık sistemi ile ilişkili vitaminlerini düzenli kullanması da önerilir.”
RİSKLİ KİŞİLER HEM ZATÜRRE, HEM GRİP AŞILARINI YAPTIRMALI
Özellikle KOAH, astım, diyabet, kronik böbrek hastaları, kanser hastaları ve kemoterapi alan kişilerin korunmak için mutlaka zatürre ve grip aşılarını yaptırmaları gerektiğini hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Göğüs Hastalıkları uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, dikkat edilmesi gerekenler konusunda şu bilgileri verdi:
“Sigara kullanımı zatürre için çok ciddi bir risk faktörünü oluşturuyor. Bu nedenle eğer hasta kullanıyorsa mutlaka bırakmalı hatta pasif içici konumunda olmamak için sigara dumanına maruz kalabileceği ortamlardan uzak durmalı. Bunun yanında bağışıklığı zayıflamış kişilerin kalabalık ortamlardan uzak durmaları ve maske kullanımına özen göstermeleri de korunma anlamında önem taşıyor.”