9724,50%-0,42
35,19% 0,30
36,73% 0,92
2968,28% 1,32
4806,92% 0,71
Kolon ve rektum kanseri tıp literatüründe “kolorektal kanserler” olarak tanımlanır. Kalın bağırsakta (kolon) ve kalın bağırsağın son kısmında (rektum) rastlanan kanserlere kolorektal kanserleri denmektedir.
Kolon ve rektum kanseri tıp literatüründe “kolorektal kanserler” olarak tanımlanır. Kalın bağırsakta (kolon) ve kalın bağırsağın son kısmında (rektum) rastlanan kanserlere kolorektal kanserleri denmektedir. Dünyada en çok rastlanan kanser çeşitlerinden biri olan kolorektal kanserleri, diğer kanser türleri arasında görülme sıklığı açısından üçüncü sıradadır. Hem kadınlarda hem de erkekler de özellikle 40 yaşından sonra ortaya çıkan kanserlere sebep olan birçok etken vardır. 45 yaşından sonra her bireyin belli aralıklarla düzenli olarak test yaptırması önemlidir.
Birçok kanser türünde olduğu gibi kolorektal kanserlerde de kanserli hücre büyüyene kadar çok fazla belirti göstermeden ilerler. Bu sebeple, düzenli ve belli aralıklarla kontrole gidilmeli, polipler teşhis edilmeli ve erken müdahale ile bu polipler alınmalıdır. Gidilen rutin kontrollerin yanı sıra, belirti gösteren bireylerde kanser tanısı konulması için yaptırılması gerekli olan bazı testler bulunur. Yapılan bu testler sonucunda kanser tanısı konulabilir ve kanserin hangi evrede olduğu saptanabilir.
Bazı şikâyetler ile doktora giden bireylerin ilk olarak aile geçmişlerine, bağırsak hareketlerine ve dışkılamada yaşanan değişiklikler, kilo kaybı ve kanama yaşanıp yaşanmadığı sorgulanır. Doktora başvuran kişinin, öncesinde geçirdiği diğer hastalıklar da incelendikten sonra rektal tuşe muayenesi gerçekleştirilir. Doktorun parmak yoluyla makattan yaptığı muayeneye rektal tuşe denir.
Tanı konulması açısından tam kan sayımı yapılması gereken önemli bir testtir. Ayrıca kişi, dikkat edilen konulardan biri olan kanamaya sahipse alyuvar seviyesindeki değişiklikler de bu test sayesinde belirlenebilir. Bu durum, anemi rahatsızlığının belirtisidir.
Hastanın vereceği dışkı örneğinde gizli kan olup olmadığını belirleyen bu test de tanı konulmasına yardımcı olan testler arasında yer alır.
Kalın bağırsağın son 60-70 cm’lik kısmı ucunda kamera olan bir araç yardımıyla incelenir. Rektosigmoidoskopi olarak geçen bu işlem esnasında poliplere ve normal olarak tanımlanmayan bölgelere bakılır.
Kolonoskopi adı verilen işlemde, anüsten bir cihaz aracılığıyla kalın bağırsakların iç yüzeyi incelenir. Bu işlemi rektosigmoidoskopiden ayıran fark, kolonoskopide kalın bağırsağın tümünün incelenebilmesidir. Kolonoskopi işlemi esnasında biyopsi için doku örneği alınabileceği gibi, polipler de vücuttan alınabilir. Ek olarak, erken tanı konulan ve henüz ilerlememiş kanser vakaları, kolonoskopi yöntemiyle tedavi edilebilir.
Kolorektal kanserlerde öncelikli tedavi yöntemi cerrahi yöntemlerdir. Cerrahi yöntemler öncesinde ve sonrasında uygulanan kemoterapi ve radyoterapi, kanser hücrelerinin yerleştiği, çoğaldığı yere göre değişmektedir. Ayrıca hastalık multidisipliner bir yaklaşımla tedavi edilmektedir.
Cerrahi tedavi yönteminde özellikle kanserin yayılırken kullandığı kan ve lenf yolları düşünüldüğü için, uygulanacak tedavi yönteminde lenflerin tamamen alınması hedeflenir.
Günümüzde açık cerrahi ile aynı sonuçların elde edildiği, ancak açık cerrahiye göre laparoskopik yani kapalı cerrahi teknik, yine benzer prensiplere sahip benzer sonuçların elde edildiği robotik cerrahi, birçok alanda olduğu gibi kolorektal cerrahi alanında da önemli tedavi yöntemleri olarak uygulanıyor.