9383,03%0,89
34,34% -0,04
36,27% -0,12
2820,00% -0,81
4745,48% -1,60
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bünyesinde faaliyet gösteren İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi(İSKİ), kentin suyunun sağlandığı Melen Suyu’nu sınırlarında barındıran Düzce’nin Çilimli ilçesinde idari bina açtı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa’nın katılımlarıyla açılışı yapılan yerleşke ile Cumayeri İleri Biyolojik Atıksu Artıma Tesisi, Gölyaka Atıksu Terfi İstasyonu ve Melen kuşaklama kolektörlerinin bakım, onarım gibi ihtiyaçlarını tek merkezden yürütülecek.
“Millet İttifakı iktidarında Belediye Başkanlarımızın önündeki tüm engeller kalkacak”
Özkoç, konuşmasına, “Sayın Genel Müdürümüz, burada konuşmasını ifade ederken, ‘Hem yazı yazdım hem de kendim gittim, sordum. Bu Melen Barajı ne zaman biter, ne zaman milletin hizmetine girer? Bunu bir an önce öğrenmek istiyorum’ demişti. Ben, buradan kendisine söyleyeyim: Çok yakın zamanda, Cumhuriyet Halk Partisi ve Millet İttifakı iktidara gelecek. O gün bitecek ve milletimizin hizmetine girecek. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın” sözleriyle başladı.
İktidarın, İBB Başkanı İmamoğlu’nun ayrım yapmayan, kucaklayıcı tarzına karşılık, hizmetleri engelleyici şekilde davranışlar içinde olduğunu söyleyen Özkoç, şunları kaydetti:
“O, Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu andan itibaren, bütün İstanbulluları kucakladı. Yetmedi; İstanbul'a misafir ettiği herkesi kucakladı. Ve temiz gıdanın, suyun, temiz bir çevrenin, hizmetin, sağlıklı bir şekilde herkese ulaşması için elinden geleni yaptı. Sıra, milletimizin iradesine geldi. Eğer bu irade tecil eder, Allah'ın izniyle hem Cumhuriyet Halk Partisi hem de Millet İttifakı iktidar olursa, belediye başkanlarımızın önündeki tüm engeller kalkacak.”
“Ülke kaynakları yerinde kullanılmış olsa birçok sorundan söz etmemiş olacaktık”
Torun ise Melen Barajı özelinde yaklaşık 15 milyar liralık bir kaynağın heba edildiğini öne sürerek, “Eğer o kaynaklar yerinde kullanılmış olsaydı, biz, bugün birçok sorunumuzdan bahsetmeyecektik. Satın alma gücümüzden bahsetmeyecektik. Elektrikten veya diğer ihtiyaçlarımızın eksikliğinden bahsetmeyecektik. İftirada, karalamada oldukça başarılı. Diğer üçü çözülmedi ama yalan işi çok iyi yapıldı.” dedi.
İmamoğlu başkanlığındaki İBB’nin, sadece İstanbul’a hizmet etmekle kalmadığını, Türkiye’nin 400’e yakın noktasındaki yerel yönetimlere destek verdiğine dikkat çeken Torun, “Biz, kendisine sizlerin huzurunda da çok teşekkür ediyoruz. Ayrımcılık yapmamayı, nerede bir dert varsa derman olmayı ve bizim anlayışımızı, başarılı bir şekilde de ortaya koyuyor. Ki bugün su en önemli sorun. Gerçekten dünyanın sorunu hepimiz farkındayız ki, her geçen gün dünyada bununla ilgili ciddi problemler ortaya çıkıyor.” ifadelerini kullandı.
“Bilmediğimiz bir darphane var ise”
Açılışını yaptıkları işletmenin de benzer bir sorunun yaşandığı Melen Barajı yakınında olduğunu hatırlatan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bakın 89 yılında, Bakanlar Kurulu kararı ile Melen Barajı'nın yapılması, Melen Havzası'ndan suyun İstanbul'a taşınmasının, İstanbul'un su problemini kalıcı bir şekilde çözeceğine dair bir altlık oluşturuldu. Bunun ANAP'ı geldi geçti, SHP’si geldi geçti, Doğruyol’u geldi geçti. Bugüne kadar birçok partinin iktidar olduğu dönemlerde, bu işler çalışılmış, konuşulmuş, düşünülmüş ve bir strateji ortaya konmuş.”
“Melen’de 12-13 milyar çöp oldu”
İmamoğlu, Melen Barajı’nda yaşanan ekonomik kaybı hesaplamaya çalışan arkadaşlarına, “Ticaret kabiliyetime güvenirim. Arkadaş, hiç hesapla uğraşmayın. Burada en az 12-23 milyar liralık zarar var bugüne kadar” dediğini aktararak, “Çöp oldu, gitti; yapılamamasından, bitirilememesinden kaynaklı. O zaman denmiş ki, ‘Buraya betonarme gövde olamaz. Ve çok enteresandır; müteahhit uyarıyor, diyor ki, ‘Bana burayı yap diyorsunuz ama bu yanlış, bunun böyle yapılmaması gerekir.’ ‘Hayır’ diyor, ‘Sen yap kardeşim. Sana talimat veriyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Bu rejimden kurtulamadığımız takdirde bu tür travmaları yaşarız”
Sorunların kaynağında, “Her konunun bir kişinin elinden geçmesi meselesi” olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Bu delikanlı yarın hak ettiği makama gelir, kendi özgün fikrini ortaya koyar ve bu uygulanır’ dediği bir ülke var etmek istiyorsak; işte onun adı, şu anda altılı masanın mücadelesini verdiği, Genel Başkan’ımızın da liderliğini yaptığı sürecin, ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ diye tariflediğimiz daha demokratik, daha güzel, 21. yüzyıla Türkiye'yi hazırlayan düzen.” diye konuştu.
“Tek bir ‘kahraman’ yok”
İmamoğlu, süreci düzeltecek tek bir “kahraman” olamayacağının altını çizen çizerek, “86 bin çalışanı var belediyemizin. Kadim bir İSKİ kurumu var. Genel Müdürümüz var. Önceki dönem Genel Müdürümüz var. Genel müdür yardımcılarımız var. Kıymetli hocalarımız var. Ben onları dinlerken, her gün en iyi öğrenci gibi o sandalyeye oturuyorum. Benden daha iyi öğrenci yok o sandalyede. Her şeyi bilmem mümkün değil. İşi yaparken, yaptırırken de ahlaklı yapmak. En uygun fiyata, en güzel işi yapmak; gördüğünüz gibi.” dedi.
“16 milyon insanına sorumlu bir yöneticiyim”
“Ben, Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir evladıyım, Büyükşehir Belediye Başkanıyım, dolayısıyla 16 milyon insanına sorumlu bir yöneticiyim” diyen İmamoğlu, konuşmasını, “Hiç kimseye ben parmak gösteremem. Hiç kimseye ben saygısızlık yapamam. O bakımdan siyaseten de hiçbir arkadaşımız, bir tek kişiyi bile ötekileştirmeden, halkın tamamını kucaklayıcı bir siyaset yapar ise, hep birlikte bu sorumluluğu alırsak, 16 milyon insanımızı, hep birlikte 86 milyon Türkiye’mizi mutlu ederiz.” sözleriyle noktaladı.
Hibya Haber Ajansı