8946,13%0,95
34,21% 0,09
37,06% 0,91
2963,33% 1,31
4885,80% 0,49
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ile bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri gösteren “Hazır Beton Endeksi” 2023 Nisan Ayı Raporu’nu açıkladı.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır.
Hazır Beton Endeksi Nisan Ayı Raporu’na göre, Faaliyet Endeksi son 4 aydır eşik değerin üstünde tutunmayı başaramamaktadır.
Nisan ayında beklentinin oldukça düşük bir seviyeye gelmesinde, önümüzdeki aylarda özellikle seçim sonrasında ekonominin ne yönde ilerleyeceğine ilişkin belirsizliğin etkili olduğu düşünülmektedir. Güven Endeksi ise beklentiden farklı olarak eşik değerin üstünde pozitif tarafta hareket etmektedir. Güven Endeksi’nin özellikle kentsel dönüşüme yönelik ortaya konulan irade ve bu çerçevede uygulanmaya başlanan kamusal politikalar sonrasında yükseldiği düşünülmektedir.
Güven dışındaki her 3 endeks, geçen yılın aynı ayına göre düşük görünmektedir. Özellikle faaliyetteki gerileme daha dikkat çekicidir. Hem faaliyetin hem de beklentinin düşük kalması, kısa vadede inşaat sektöründe ciddi bir canlanma ihtimalinin zayıflığına işaret etmektedir. Özellikle seçimden sonraki süreçte sektörün ne yöne gideceğine ilişkin ilk sinyaller önem arz edecektir.
Raporun sonuçlarını değerlendiren THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, Faaliyet Endeksi’nin son 4 aydır eşik değerin üstünde tutunmayı başaramadığını belirterek “Geçen yıla kıyasla hem faaliyetin hem de beklentinin düşük kalması, kısa vadede inşaat sektöründe ciddi bir canlanma ihtimalinin zayıflığına işaret ediyor. Özellikle seçimden sonraki süreçte sektörün ne yöne gideceğine ilişkin ilk sinyaller önem arz etmektedir.“ dedi.
Kentsel dönüşüm konusunda değerlendirmelerde bulunan Yavuz Işık, “Ekonomi yönetimi açısından sürekli söylenen ve sürdürülebilirliğin en önemli anahtarı olan ‘yapısal dönüşüm’ inşaat sektörü açısından çok daha kritik hâle gelmiştir. Mevcut yapı stokunun depreme dayanıklı hâle getirilmesi, tüm inşaat faaliyetlerinde deprem odaklı düzenlemelerin hayata geçirilmesi yalnızca kentsel dönüşümü değil aynı zamanda ‘zihinsel dönüşümü’ de gerektirmektedir. Yaşadığımız deprem afeti sonrasında hâlen sıcaklığını koruyan kentsel dönüşüm konusunun, tüm sektörün ve politika yapıcılarının önceliği olmaya devam etmesi gerekmektedir.” dedi.