İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bursa ve ilçelerinde vatandaşlarla buluştu. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde yaşanan sürece değinen İmamoğlu, “31 Mart’ta, devletimizin kamu kurumu Anadolu Ajansı'nda verileri kapattılar ya; Türkiye'ye vermeye vermemeye başladılar ya; işte o anda düğmeye basmışlardı. Ama bu sefer, sert duvara tosladılar, çatladılar, patladılar. Ne demiştim seçim akşamı kararlılıkla hepinizin huzuruna çıkıp, milletimize hangi mesajı vermiştim? ‘Hak yemedim, hakkımı da yedirmem.’ Hele hele milletimizin hakkını ve iradesini asla yedirmem” dedi. Kendisine yoğun ilgi gösteren vatandaşlara, “Şimdi diyeceksiniz ki, ‘Ekrem İmamoğlu, İstanbul'da bir hukuksuzluğa maruz kaldı, bir adaletsizliğe maruz kaldı. Şikayete buraya geldi. Uydurma bir kararla, ahmakça davalarla 2 yıl 7 ay ceza vermeye kalktılar, ama bu adamın yüzü gülüyor. Niye?” sözleriyle seslenen İmamoğlu, “Benim size dönük bir yüzüm var. Allah'a şükürler olsun, milletimizin yüzüne baktığında, gülmeyi hatırlayan bir kardeşiniz var. Ben, her çocuğumuzun gözlerine baktığımda, her gencimizle temas kurup konuştuğumda, benim deneyimli yurttaşlarımla oturup hanımefendi, beyefendilerle konuştuğumda, içim umutla dolu oluyor. Beni bir avuç insan mutsuz edemez” ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bursa turuna Gemlik’te başladı. Vatandaşların yoğun ilgisi altında İstiklal Caddesi’nde esnaf ziyaretlerini gerçekleştiren İmamoğlu’na Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan eşlik etti. İlçe meydanında bir sehpanın üzerine çıkarak Gemliklilere kısa bir konuşma yapan İmamoğlu, “Bu bir haysiyet mücadelesidir. Demokrasi mücadelesidir. Adalet mücadelesidir. Bu mücadelenin sonucunda, ülkemizin her ferdinin kazanacağı bir mücadele olacak. Göreceksiniz 86 milyon insanımız kazanacak. Bu birlikteliğinizi bozmayın. Gemlik'te çok başarılı bir belediye başkanımız var. Arkasında güçlü duralım. Hep birlikte olalım. İnşallah önümüzdeki mayıs ayında her şey çok güzel olacak” dedi.
Celal Bayar’ın Umurbey’deki anıt mezarını ziyaret etti
İmamoğlu, Gemlik’ten Umurbey’e geçerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin 3’ncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın anıt mezarını, eski bakanlardan Turhan Tayan ve Mehmet Gazioğlu ile birlikte ziyaret etti. Bayar’ın kabri başında dua eden İmamoğlu, Umurbey Meydanı’nda toplanan vatandaşlara, asırlık bir çınar ağacının altında hitap etti. Merhum Bayar’ın, Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü ile birlikte hem Kuvayı Milliye hem Türkiye Cumhuriyet’nin kurucuları arasında yer aldığını hatırlatan İmamoğlu, “Bugün Celal Bayar isminin tam da olduğu yerde, ülkemizin hak, hukuk, adalet, demokrasi, mücadelesinden de bahsetmeden geçilmez. Rahmetli Bayar, sadece ülkemizin Cumhurbaşkanı, sadece Kuvayı Milliyeci, kurtuluş mücadelesinde mücadele etmiş, sonrasında ülkemizin gelişimine hem iktisadi hem diğer alanlarda hizmet etmiş birisi değil; aynı zamanda ülkemizin demokrasisine de çok özel hizmetleri olan bir insan. Çok partili sisteme geçiş ve sonrasında siyasi mücadelenin içerisinde olmuş, çağdaşlaşma anlamında adım atmış bir büyüğümüz” diye konuştu.
“Cumhuriyetimizin yüz yılına yapılan büyük bir ayıp”
Türkiye’nin, Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne birçok sıkıntılar yaşadığının altını çizen İmamoğlu, “Farklı demokrasi mücadeleleri içerisinde, farklı aşamalarda çok önemli katkıları olan insanlarımız var. 2023 yılında, Cumhuriyet’imizin yüzüncü yıl dönümünde, biz, yoğun bir biçimde demokrasi mücadelesini, hak, hukuk, adalet arayışını ülkemizde bir yoksunluk olarak hala konuşuyor ve tartışıyorsak, bu gerçekten Cumhuriyet’imizin yüz yılına yapılan büyük bir ayıptır. Bu ayıbın son perdesi, İstanbul'a ne yazık ki bugünkü erkin, bugünkü hükümetin yargıyı siyasetin silahı gibi kullanma kavramıyla hareket edişinin sürece olan yansıması. Yani İstanbul halkının cezalandırılması. Yani millet iradesinin yok sayılması. Ama bu mücadeleyi şunun için veriyoruz: Ortaya konan bu müdahalenin bir an önce bertaraf edilmesinin tek yolu vardır, o da millet iradesinin ülkemizin her sathında ortaya güçlü bir şekilde konması mücadelesi. Ben, onun için bugün buradayım” ifadelerini kullandı.
“İstanbul’un ve ülkemizin her sokağında olacağım”
Bugün Bursa’da, yarın Bilecik’te olacağını aktaran İmamoğlu, şunları söyledi:“Daha sonraki günler, İstanbul'un her sokağında ve ülkemizin her sokağında, her sathında olacağım. Bunu anlatacağım. Çünkü bugünün iktidarı, verdiği cezayı ya da yaptığı bu müdahaleyi Ekrem İmamoğlu'na değil, 16 milyon İstanbulluya, hatta 86 milyon yurttaşımıza yapmıştır. Milli iradeyi yok saymıştır. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ anlayışına karşı gelmiştir. Ve insanlarımızın bu ülkenin gerçek sahibi olduğu anlayışına, prensibine karşı durmuştur. Bu bir avuç insanın duruşuna ve tek bir insanın kararına karşı, milletimizin buna en büyük ve güçlü cevabı da önümüzdeki seçimde vereceğinden en ufak bir kuşkumuz yoktur. Esas olan millettir. Esas olan milletin iradesidir, bundan daha güçlü hiçbir şey yoktur. Eğer hep birlikte, Cumhuriyet’in yüzüncü yılını güçlü demokrasiyle taçlandırır isek ve bunu hak, hukuk, adalet anlayışını en üstün seviyeye taşıyabilirsek… Bundan hiç kuşku duymuyorum. Milletimizin kararlılığını her noktada görüyorum. Çocuklarımızda görüyorum, gençlerimizde görüyorum. İşte bunu yapabilirsek, inanınız ki, önümüzdeki yüz yıl, gerçek anlamda dünyada Türkiye’nin yüz yılı olur. Bunu hep birlikte başaracağız. Haysiyet mücadelemizi hep birlikte büyütelim istiyorum. Yaşasın demokrasi. Yaşasın Cumhuriyet. Günün sonunda, mayıs ayında, unutmayın ve kalbinizden hiç çıkarmayın ki; her şey çok güzel olacak.”
İmamoğlu, konuşmasının ardından Umurbey Kadın Girişim Derneği Lokali’ni ziyaret etti. Kadın girişimcilerin ürünlerinden tadan İmamoğlu, Gemlik Belediyesi Kırsal Kalkınma Ofisi’nin açılışını, Belediye Başkanı Sertaslan ile birlikte gerçekleştirdi. Gemlik’ten Osmangazi ilçesine geçen İmamoğlu, cuma namazını tarihi Ulu Cami’de kıldı. Namaz sonrasında İmamoğlu’nu coşkulu bir kalabalık karşıladı. Bursalı vatandaşlar, İmamoğlu ile fotoğraf çektirebilmek için birbirleriyle yarıştı. İmamoğlu’na gösterilen yoğun ilgi, zaman zaman izdihama dönüştü. İmamoğlu, tarihi Kapalıçarşı’da yapmak istediği esnaf ziyaretlerini, yoğunluk nedeniyle, kısmi olarak gerçekleştirebildi. İmamoğlu, Kapalıçarşı ziyaretini zorlukla da olsa tamamlayarak Nilüfer ilçesine geçti.
İmamoğlu Nilüfer’de: “Beni milletimizle buluşmaya mecbur ettiler”
Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’i makamında ziyaret eden İmamoğlu, Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan coşkulu bir kalabalığa konuştu. Taktığı Bursaspor atkısıyla konuşma yapacağı platforma çıkan İmamoğlu, Bursa’nın Türkiye’nin en önemli şehirlerinden biri olduğuna vurgu yaptı. Bursa’nın hak ettiği şekilde yönetilmediğini belirten İmamoğlu, “Bursa için gelecekte çok güzel günlerin bizi beklediğini hem 2023 için hem de 2024 için coşkuyla, ümitle ve de kararlılıkla söylüyorum buradan” dedi. Bazı kesimlerin Bursa’ya yaptığı ziyareti eleştireceklerini bildiğini kaydeden İmamoğlu, “Ortaya koydukları haksızlığa, hukuksuzluğa ve demokrasiye verdiği zarara karşı, beni milletimizle buluşmaya onlar mecbur ettiler. Çünkü onlar neyi yok saydılar? Sizin iradenizi yok saydılar. Sizlerin oylarınızı yok saydılar. Mustafa Kemal Atatürk'ün, bu güzel Cumhuriyet’in kurucusunun bize o kutlu ifadesi vardır ya; ‘Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.’ İşte o kutlu mesajı ‘Biz yok sayıyoruz’ dediler. Aslında bunu yeni demediler. Uzun zamandır diyorlar. Kendi kurmak istedikleri rejimi hayata geçirdikten sonra, ısrarlı bir biçimde diyorlar” ifadelerini kullandı.
“Bu sefer sert duvara tosladılar”
“İstanbul'a yaptıkları hukuksuzluğun başladığı anı şöyle hatırlatayım size” diyen İmamoğlu, “31 Mart’ta, devletimizin kamu kurumu Anadolu Ajansı'nda verileri kapattılar ya Türkiye'ye vermeye vermemeye başladılar ya; işte o anda düğmeye basmışlardı. Ama bu sefer, sert duvara tosladılar, çatladılar, patladılar. Ne demiştim seçim akşamı kararlılıkla hepinizin huzuruna çıkıp, milletimize hangi mesajı vermiştim? ‘Hak yemedim, hakkımı da yedirmem.’ Hele hele milletimizin hakkını ve iradesini asla yedirmem, asla yedirmem” şeklinde konuştu. “İlk günden bugüne, mücadelemizin zor olacağını biliyorduk” diyen İmamoğlu, “Bizlere sıkıntılar yaşatacaklarını biliyorduk. Akla hayale gelmeyen kötülükleri düşüneceklerini ve onları uygulamaya koyacaklarını biliyorduk. Hiç şüphe etmedik. Ve burada bizi yanıltmadılar. Keşke yanıltsalardı. Keşke o kötü akıldan uzak dursalardı. Ama böyle bir karar verdiler. Kim bunlar? Bir avuç insan. Bir avuç ve tek kişi. Tek kişilik akıl. Ama bilmiyorlar ki; burada 86 milyon insanın aklı var. Ve aynı zamanda 86 milyon insanımızın hakkı var” ifadelerini kullandı.
“Hep birlikte buna dur diyeceğiz”
“Bize yapılan hukuksuzluk, kayyum atama girişimleri, milyonlarca insanımıza, Diyarbakır'dan Mardin'e, Van'dan İstanbul'a, milyonlarca insanımıza yapılan bu haksız ve bu hukuksuz girişim, memleketimizin demokrasisine büyük bir zarar verme girişimidir” diyen İmamoğlu şunları söyledi:
“Hep birlikte buna dur diyeceğiz. Bana mahkemenin kararının çıktığı akşam, birçok basın mensubu sordu, ben de ‘Meydanda söyleyeceğim’ dedim. Ne dedim? ‘Benim şu anki umudum, dün 1 ise, şimdi milyon’ dedim. Şu anda, sizin gözlerinizdeki o ışığa baktığımda, ümidimi ve umudumu tarifleyecek kelime bulamıyorum; yetmez. Kararlılıkla yürüyeceğiz. Hak, hukuk, adalet mücadelesi vereceğiz. Demokrasi mücadelesi vereceğiz. Türkiye'mizin, Cumhuriyet’imizin yüzüncü yıl dönümünde biz milletimize layık olacağız. Cumhuriyet’imize layık olacağız. Devletimize layık olacağız. Mustafa Kemal Atatürk'e layık olacağız. Ve mutlaka buna dur diyeceğiz.”
“Umudu görmek isteyen aynaya baksın”
Türkiye’nin muazzam bir insan kaynağına sahip olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Bu ülkede Cumhuriyet’imiz var, bize emanet. Yüzüncü yılına girdi. Şimdi iki kavramı daha bununla buluşturduğumuzda, önümüzde hiçbir engel yok. Bir tanesi; en güçlü haliyle demokrasi. Demokrasiyle buluşacağız. Bir diğeri, adaletle buluşacağız. Adaleti, siyasetin silahı olan olarak kullanan o akıldan kurtaracağız. Yargının bağımsızlığıyla, adil bir ülkeyi hep birlikte var edeceğiz. İşte bunları yan yana koyduğumuzda, biz, 21’nci yüzyılla ilgili o hayallerimizin her birisini teker teker hayata geçireceğiz. Kimlerin sayesinde? Deneyimli, güzel insanlarımızın sayesinde. Biz, bu güzel işleri, Türkiye'nin pırıl pırıl genç nüfusuyla başaracağız. Çok az kaldı. Çok çalışıyoruz. Hepimiz, şehrinde güzel işler yapan insanlarız. Burada Nilüfer Belediyemizde olduğu gibi, çok çalışıyoruz. Altılı Masa, çok çalışıyor. Ülkemizin demokrasisi için çok çalışıyor. Hepimiz, bu sürecin kazançla, kazanımla bitmesi için hayaller kuruyoruz. Umudumuzu tazeliyoruz. Bazen umutsuzluklar duyuyorum. Bazen gönül kırıklıkları, ‘Acaba ne olacak’ duyguları görüyorum. Asla umutsuz olmayın. Umut için ne yapın biliyor musunuz? Ben, 6 Mayıs'ta, ‘Umut burada’ demiştim ya; aslında size kendinizi işaret etmiştim. Umudu görmek isteyen, aynaya baksın, gözlerinin içine baksın. Kendi gözlerinin içine baksın. Milletçe umuduz. Onun için asla umutsuz olmayın. Asla vazgeçmeyin. Her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak, Her şey çok güzel olacak. Yaşasın demokrasi, yaşasın adalet, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.”
İmamoğlu Mudanya’da: “Tam bağımsız türkiye'yi var etme konusunda buradan yola çıktık”
İmamoğlu’nun Nilüfer’den sonraki durağı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde önemli bir yere sahip Mudanya ilçesi oldu. İmamoğlu, ilçede Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz tarafından karşılandı. Mudanya sahilini dolduran binlerce vatandaş, ellerindeki Türk bayraklarıyla İmamoğlu’nu sevgi gösterileriyle karşıladı. Bir sandalyenin üzerine çıkarak vatandaşlara hitap eden İmamoğlu, konuşmasında Mudanya Mütarekesi’nin Türkiye Cumhuriyeti için önemine dikkat çekti. “Milletimizin, 86 milyon insanımızın geçmişinin emekleriyle, atasıyla, ninesiyle, dedesiyle, varını yoğunu ortaya koyarak ülkemizin bağımsızlığı için, Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde büyük bir mücadele verildi” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Ve bağımsızlığımızı kazandıktan sonra ilk mütareke, burada yapıldı. O mütareke ardından Lozan'ı ve hatta Montrö’yü getirdi. Ve bizler, tam bağımsız Türkiye'yi var etme konusunda buradan yola çıktık. Belki de Cumhuriyet’imizin yüzüncü yılındaki demokrasi ve adalet mücadelemizin de bu güzel anına, böyle bir kutlu misyon yükleyelim. Sizin o güzel duygularınız, o güzel ifadeleriniz, bu yılın mayıs ayında çok güzel bir başlangıca vesile olsun. Olacağına inanıyorum. Şimdi diyeceksiniz ki, ‘Ekrem İmamoğlu, İstanbul'da bir hukuksuzluğa maruz kaldı, bir adaletsizliğe maruz kaldı. Şikayete buraya geldi. Uydurma bir kararla, ahmakça davalarla 2 yıl 7 ay ceza vermeye kalktılar, ama bu adamın yüzü gülüyor. Niye?’ Benim size dönük bir yüzüm var. Allah'a şükürler olsun, milletimizin yüzüne baktığında, gülmeyi hatırlayan bir kardeşiniz var. Ben, her çocuğumuzun gözlerine baktığımda, her gencimizle temas kurup konuştuğumda, benim deneyimli yurttaşlarımla oturup hanımefendi, beyefendilerle konuştuğumda, içim umutla dolu oluyor. Beni bir avuç insan mutsuz edemez.”
“Altılı masa’ya destek olacağız”
Türkiye’de yaşayan herkese adaletin lazım olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, şöyle konuştu: “Onun için bize güçlü bir demokrasi lazım. İşte 6 siyasi partimiz, Altılı Masa’mız, Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu, yine İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Akşener… Ben o ittifakla seçildim İstanbul'da. O ittifak devam ediyor. O ittifak büyüdü, güçlendirildi. Şimdi biz, şimdi biz o Altılı Masa’nın verdiği mücadeleye, hep birlikte destek olacağız. Orası, Millet İttifakı. Orası, milletin masası. Sadece onunla da yetinmeyeceğiz. ‘Kim gelirse, oyunu istiyoruz’ diyeceğiz. Her siyasi partinin oyunu alacağız. Biz AK Parti'nin oyunun tamamını almaya razıyız. Alırız. Ama bugün vermeseler, yarın verecekler o ayrı. Onlar benim güzel yurttaşım, vatandaşım. Şunun için söylüyorum bunu: Bütün bunları niçin yapacağız biliyor musunuz? Onların yaptığı gibi, bir kişi kazansın değil diye değil. Ya da benim partim, CHP kazansın diye değil. 86 milyon Türkiye kazansın diye yapacağız. Siyasetin anlayışı değişecek. Sevgi gelecek, o güzel yavrunun ellerindeki kalp gelecek aklımıza. Memleketin her insanı böyle omuzdaş olacak. Kol kola olacak, dinleyecek. Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyecek. Bizim milletimizin fikri hür, vicdanı hürdür. Kimse bizim milletimizin iradesini zapt edemez: Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım.”
Hibya Haber Ajansı