9724,50%-0,42
35,19% 0,30
36,73% 0,92
2968,28% 1,32
4806,92% 0,71
MHA- Antalya’da Gazipaşa’nın ve Mersin’de Anamur’un ortak yaylası olan ve yerleşim alanını da kapsayan Kaşpazarı Yaylası ÇED Bilgilendirme toplantısına katılan her iki ilçe bölge sakinleri, GES'e değil seçildiği bölgeye karşı.
MHA- Antalya’da Gazipaşa’nın ve Mersin’de Anamur’un ortak yaylası olan ve yerleşim alanını da kapsayan Kaşpazarı Yaylası Gün Güneş Enerji Santrali (GES) hakkında Halkın Bilgilendirilmesi ve Sürece Katılımı Toplantısında her iki ilçeden katılım sağlayan vatandaşlar, burada güneş Enerji sistemi istemediklerini dile getirdiler. Gazipaşa Akoluk ve Çığlık Mahalleleri sınırları içerisinde Gün Güneş Enerjisi Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan ve Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Başvuru dosyası Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na sunulan "G3- Antalya-1-2 GES (24 MWp/24 MWm/20 Mwe- 39,93 ha) projesi hakkında bilgilendirme toplantısı yapıldı. Bölge halkının katılımının yüksek olduğu toplantıda ÇED Raporunu, toplantı başkanı Antalya Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürü ÇED ve Çevre İzinleri Şube Müdürü Ufuk Agdak tarafından toplantının amacı hakkında bilgilendirme yapıldı. Proje ile ilgili olarak ise, katılımcılara, En-Çev Enerji Çev. Yatırım ve Danışmanlık Haritacılık sorumlusu Emel Özdemir bilgilendirme yaptı. Toplantıda görüş ve önerilerini dile getiren bölge halkı, burasının Mersin Anamur ve Antalya Gazipaşa İlçelerinin ortak yerleşim yeri olduğunu ve buraya kurulacak GES projesinin açık bir çevre katliamı olacağını dile getirdiler. Burada hayvancılık, ve arıcılık sektörünü başta olmak üzere on binlerce vatandaşın doğrudan ve dolaylı olarak yararlandığı bir kullanım alanı olduğuna dikkat çeken vatandaşlar, Güneş Enerji Sistemine kesinlikle karşı olduklarını dile getirdiler. Daha önce GES’in inşasında çalıştığını dile getiren Harita Mühendisi Cem Mert; “Harita Mühendisiyim. Daha önce GES’in inşasında çalıştım. Buraya Muhtarlarımızın daveti üzerine geldim. Bizler yenilenebilir enerjiye karşı değiliz. Öznur Tepe de ve diğer yerlerde arıcılık faaliyeti var. Zarar verecek mi? Otla mücadele yapılacak mı? Burası taşlık bir bölge 50 bin metrekarelik bir alan toprak. Bu alan köylülerin kullanımı için çıkarılabilir. Yer seçiminin daha sağlıklı yapılması gerekir.” Dedi.
Anamur Muhtarlar Derneği Başkanı Mehmet Sarı da Kaş Pazarı Yaylasının yüzde 70’inin Anamur, yüzde 30’unun da Gazipaşa halkı tarafından kullanılan bir yer olduğunu belirtti ve ekledi: “Burada bir milyon çiçek var. Arı deposudur. Arıcılık açısından hayvancılık açısından önemli bir yerdir. Et dışarıdan getiriliyor. Bu proje gerçekleşirse, dışa bağımlı olacak. Halkımız yılın 7 ayını burada geçiriyor. Hayvancılık zor maliyetli bir uğraştır. Ama bu yaylamızda daha kolay olmaktadır. Yaylamız kapatılırsa, halk hayvancılık yapamayacaktır.
Ülkemizde verimli bölgeler var. Burada kar değişik yağar. 51 yıldır buradayım. GES Projesini duyunca şaşırdım. Bu işin olmayacağını herkes anlar. Burası kış turizmine de uygun bir alan.” Dedi. Yayla sakinlerinden Hüseyin Demir de proje yakınındaki evlerin yerinin doğru tespit edilmediğine dikkat çekti. En yakın yerleşim yerinin 200 kilometre olduğunun söylendiğini ve bunun doğru olmadığını kaydeden Demir; “Başta bu projenin en yakın yerleşim yerine 200 kilometre olduğu söyleniyor. Proje yerindeki evlerin keşfi doğru yapılmıyor. Yörük evleri dikkate alınmamış. Bizim yörük evlerinin üstüne yapılıyor. Proje yörük evlerinin ağıllarının üstüne yapılacak. Birçok küçükbaşın beslenmesini sağladığı bir alan. GES’e karşı değilim. GES’in uygulandığı alana karşıyız.” Dedi. Komite başkanı Ufuk Agdak’ın komisyon görüşlerini hatırlatması üzerine Demir, burasının 800 yıllık bir tarihe sahip bir yolun üzerinde bulunduğuna dikkat çekti ve bölge halkının buraya aynı zamanda huzur bulmak için çıktığını söyledi. Bölge sakinlerinden Biyolog Mustafa Akkoca da GES’e değil seçildiği yere karşı olduklarını söyledi. Bu güne kadar proje çalışmalarında taraf olarak gösterilmeyen Mersin Valiliği Anamur’un da yayla taraflarından birisi olması nedeni ile dahil edilirken, Milli Parklar başta olmak üzere bazı kamu ve sivil toplum kuruluşlarından da görüş alınması kararlaştırılarak sona erdi. Bölge, 3 kilometre yakınındaki, Morca Mağarası'nda bin 260 metre derinde bulunan gölcüklerde çift ayaklılar grubuna mensup, karideslerin akrabası olan ve halk arasında "yangıç" ismiyle bilinen 1,5 santimetre uzunluğa sahip canlıların yaşadığı ve Amerikalı Bilim İnsanı ABD'li mağara bilimci Mark Dickey'in araştırma yaparken mide kanaması nedeni ile mahsur kaldığı ve selemender cinsi karides türünün bulunduğu morca mağarası da bu bölgede bulunuyor. Hatırlanacağı üzere, Morca Mağarası, saf bir canlı ile saf bir bakterinin keşfedilmesi sonucu dikkatleri bu yöne çekilmişti. Eylul ayında bu mağarada izinsiz mağaracılık faaliyeti yapan Amerikalı bir kişinin günlerce burada çalışmalar yapması buradaki saf haldeki yaşam tarzının tehdide uğramasına neden olmuştu.