Yalıların hazineye devredilmesinin ardından, İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar, Başkanvekili Ülkü Sakalar ve İBB CHP Meclis Grup Başkan Vekili Doğan Subaşı basın mensuplarına açıklama yaptı.
Çağlar, 2014 yılında 6 aylığına kurulan ve görevini tamamladığını iddia ettiği bir kurulun 8 sene sonra tekrar canlandırıldığını savunarak, süreçle ilgili şu bilgileri paylaştı:
''1950 yılında maliye hazinesine tabi olan bir mülk, 1964 yılında İl Özel İdaresine verildi. 1964 yılından bugüne kadar İl Özel İdaresinde olan bu mülk daha sonra 2009 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla İl Özel İdaresinin Türk Hava Yolları ve Do&Co ortaklığındaki şirkete, 25 yıllığına otel yapılmak adına tahsis edildi. Sözleşme içerisinde, 3 yıl içerisinde bu yapıların restore edileceği ve otel olarak açılacağı ifade edilmiş olmasına rağmen, aradan geçen bunca yıla rağmen henüz bina restore edilmedi. Otel haline getirilmedi. Bu konuyla ilgili bizler İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin değişik birimlerinin sorumluluğu çerçevesinde binayla ilgili yapmış olduğumuz değerlendirmelerde birçok eksikliğin var olduğunu gördük ve süreç böyle başladı. Önümüze polis bariyerlerinin çıkarılmasına kadar birtakım kamu gücüyle buradaki görevimizin engellendiğini sizlere daha önce paylaşmıştık. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak buradaki eksiklikleri ifade etmemiz üzerine sözleşmemizin şartlarının yerine getirilmediğinden bahisse sözleşmemizin iptali ve mülkün tarafımıza verilmesi üzerine bir süreç başlattık. Hukuki ve sonrasında yaşanacak süreçlerin yakından takipçisi olacağız. Bunun idari yargı yoluna giderek İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve temsil ettiği 16 milyon adına bu hakkın korunması için yargı yoluna müracaat edeceğiz. Yargının vereceği karar çerçevesinde de tekrar bu mülkün eminiz ki İstanbul Büyükşehir Belediyesine ve 16 milyona tescil edecektir diye düşünüyoruz.''
Komisyon toplantısında İBB’yi temsil eden Sakalar ise şu bilgileri sundu:
''2014 yılında İl Özel İdarelerinin kapatılarak mallarının tasfiyesine ilişkin kanunla kurulan komisyon yanlış kararlar almış olabilir. Okul, cami, karakol gibi vasfı olan binalar var ise bunların sadece İBB’ye değil, ilgilisine dönmesi gerekir. Buradaki az önce bahsedilen Hatice Sultan ve Fehmi Sultan yalıları da okul olarak geçiyor. Bunları da bu şekilde değerlendirin. Bugün toplanan komisyonda, ilk yazıda belirtildiği gibi okul ibaresinin hiç kullanılmadığına dikkat çekmek isterim. Sayın başkanımız cumartesi günü yaptığı basın açıklamasında da bu yazıdan bahsetti. Burası 2014 yılında bize devredildiğinde de okul değildi, şuanda da değil. 2009’da o tarihte İl Özel İdaresi tarafından Türk Hava Yolları Do&Co şirketi arasında yapılan sözleşmede de değildi. Yani gerekçeniz yanlış burası okul değil dedik diye muhtemelen bugün bir gerekçe uyduruldu bize. O gerekçenin ne olduğunu anlamaya çalıştık. Gerekçe olarak da şunu söylediler. 1950 yılında burası, bir 10 yıllığına maliye hazinesi üzerindeymiş. 2014 yılında pek çok taşınmaz bu şekilde İBB’ye geldi. Onların da geçmişine baktınız mı? Hayır. Buna baktık. Neden? Nedeni çok açık biz tamamen bu işin zaten kötü niyetli olduğunu düşünüyoruz.''
THY Do&Co şirketi ile İBB arasındaki yargıya intikal etmiş bir davayı Valilik eliyle müdahale edildiğini öne süren Sakalar, bu gerekçelerin hiçbir hukuki yanı olmadığını ve dava açacaklarını dile getirdi.
Sakalar, komisyondan yazılı bir gerekçe istediklerini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
''Biz yazılı gerekçe istedik, ama onlar sözlü olarak ‘burası 1950 yılında maliye hazinesi üzerineydi. 'Hata yapmışız, pardon. İl Özel İdaresine gitmemeliydi, oradan da size gelmemeliydi' gibi gerekçelerle geriye aldılar yalıları. İşin özeti budur. Şu anda ne yapacaklarını da çok merak ediyoruz. 'Oraya 130 milyon dolar yatırım yaptım' diyor. Burayı maliye hazinesine verip de okul mu yapacaklar, ne yapacaklar? Gerçekten incelemeye değer bir konu.''
Hibya Haber Ajansı