9949,01%0,33
35,26% 0,32
36,72% 0,20
2989,67% 0,41
4794,85% 0,00
Türk opera sanatçısı, eğitimci, yazar Nilgün Serimoğlu, Hibya Haber Ajansı stüdyolarında ses kullanımında kontrollü heyecan tekniklerini anlattı.
Serimoğlu, Güncel’in bu haftaki yayınında ses kullanımında kontrollü heyecan tekniklerini anlattı.
Sesin oluşum aşamalarını anlatan Serimoğlu, “Yogiler, yüzde 99 oranında diyaframlarını kontrol edebiliyor. Diyafram kontrolü çalışmalar ve belirli disiplinler sonucunda bizim kontrolümüze geçebiliyor. Diyafram bizim her şeyimizdir. Diyafram olmadan hiçbir şey yapamayız.” diye konuştu.
Serimoğlu, “Nefes alıp, verirken bronşlar ve diyafram birlikte dans edebilmelidir” diyerek, “Yerine göre bacak üstleri, yerine göre bacak üstleri, diz, hatta ayak bileklerine kadar diyaframı yerde tutabilme çabası vardır. Diyaframın açılabilme gücü var.” ifadelerini kullandı.
Diyaframın görevini uygun bir şekilde yapabilmesi için bazı alıştırmaların olduğunu dile getiren Serimoğlu, “Bir tanesi, köpek nefesidir. Köpeklerin, ağızları açık, dilleri dışarıda bir şekilde yaptığı eylem diyaframın esnetilmesi ve yumuşatılmasıdır.” dedi.
Serimoğlu, kişinin dil altının yumuşak ve antrenmansız olması durumunda tizlerin kolay alınamayacağının altını çizerek, şunları kaydetti:
“Herkes zannediyor ki, bir insanın sesi güzelse bunu her zaman yapar. Hayır. Mekanizmanın çalıştırılmaya ve ısıtılmaya ihtiyacı var.”
Heyecan hissine de değinen Serimoğlu, “Heyecanlandığımız zaman, kokuyoruz. O zaman başrol oyuncumuz olan diyaframımız çoğu zaman bize ihanet eder. Ya çalışmayı reddeder ya da aşırı kasılır. Diyaframımız birden bire yumuşayamıyor. Ses ve vücut çalıştırma lüks değildir.” şeklinde konuştu.
Serimoğlu, korkularla yüzleşmenin önemine vurgu yaparak, “Bizim uzlaşılamayacak hiçbir ruhsal canavarımız yoktur. Karşımıza çıkan canavar yine kendimiziz. Korkulara karşı koyabilmek için hazır olacağız ve prova yapacağız.” dedi.
İnsan zihninin giderek bilgisayarlarla entegre çalışmaya başladığını söyleyen Serimoğlu, “İnsan zihni biyolojik olduğu için her an uygun çalışmalarla onun modelini, donanımını ve kalitesini değiştirebiliyoruz. Düşündüğümüz zaman kendimizle ilgili farkına varmadığımız olumlu ve olumsuz birçok şeyi fark ediyoruz. Daha fazla kendimize döneceğiz ve konuşmalarımızı, davranışlarımızı daha denetimli hale getireceğiz. O zaman heyecan korkulacak bir şey değil.” ifadelerini kullandı.
‘Güncel’ yayınının tamamı ise şöyle:
Hibya Haber Ajansı