Türkiye'nin batısında yer alan tarihi ve kültürel bir şehir; Çanakkale. Hafta sonunu Çanakkale'de geçirmek isteyenler için üst düzey konforlu bir konaklama deneyimi sunan DoubleTree by Hilton Çanakkale, şehri iki günde en verimli ve güzel şekilde gezmek isteyenler için gezi rotası önerilerini paylaştı.
Birinci Gün
Çanakkale’de gezilip görülecek çok yer var. Bu yüzden zinde ve enerjik olmanız gerekiyor.
mislibet Çanakkale gezinize sabah saatlerinde başlayın ve bölgeye özel beyaz peynir, zeytin, reçel ve ballarla leziz bir kahvaltı yapın. Ardından, şehrin en önemli simgelerinden biri olan Çanakkale Şehitleri Anıtı'nı ziyaret edin. Anıt, Çanakkale Savaşı'nda hayatını kaybeden askerlerimizin anısına yapılmıştır ve muhteşem bir manzaraya sahiptir.
Daha sonra, şehir merkezindeki kordon boyuna giderek deniz kenarında mislibet giriş yürüyüş yapın. Etrafı ve kendinizi dinlediğiniz bu yürüyüş sırasında gölge alanları ve parkları da keşfedebilirsiniz.
Öğleden sonra, Osmanlı İmparatorluğu döneminde inşa edilen ve şehrin tarihi dokusunu daha net bir biçimde hissettiren Çimenlik Kalesi’ne giderek şehrin en eski yapısını ziyaret edebilirsiniz.
Devamında, yine Çanakkale’nin sembolik yapılarından biri olan Aynalı Çarşı’ya uğrayabilirsiniz. 1889 yılında Osmanlı padişahı II. Abdülhamit döneminde, İstanbul’daki meşhur Mısır Çarşısı’nın bir benzeri olarak inşa ettirilen mekan, o zamanlardan bu yana şehrin ticaretinin kalbi konumunda bulunmaktadır.
Günün son durağı olan ve mutlaka uğramanız gereken yerler listesinde bulunan Truva Atı’nın ise hikayesini bilmeyen yoktur. Şehrin dünyaca ünlü simgelerinden biri haline gelen yapı, her yıl sayısız turistin ilgi odağı olmaktadır.
Akşam yemeği ve konaklama için ise şehrin tam merkezinde, denize birkaç adım mesafede, Çanakkale Havalimanı’na 2 km uzaklıkta bulunan DoubleTree by Hilton Çanakkale’yi tercih edebilirsiniz. Konforun standarda dönüştüğü otelin leziz tatları, damaklarınızda taht kuracak ve size eşsiz bir konaklama deneyimi sunacak.
İkinci Gün
İkinci gün, şehir merkezinden hareket ederek Gelibolu Yarımadası'na gitmek için erken saatlerde kalkmanızı öneririz. Burada, I. Dünya Savaşı'nın en önemli cephelerinden biri olan Çanakkale Savaşı'nın izlerini görebilir ve şehrin tarihi dokusuna şahitlik edebilirsiniz.
Her köşesi tarihten derin izler taşıyan Gelibolu, tarihi ve kültürel mirasıyla dünyaca ünlü bir bölgedir ve gezilecek birçok yeri bulunmaktadır. Bunlardan önemli bir tanesi de ziyaretçilerine anıt ve müze sunan Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’dır. Çanakkale Savaşı’nın en çok konuşulan ve hafızalarda derin izler bırakan Anzak Koyu’nu da görmeden dönmemenizi öneririz. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı içinde bulunan Anzak Koyu, Avustralyalı ve Yeni Zelandalı askerlerin 1915 yılında çıkarma yaptıkları yerdir ve buradaki Anzak Koyu Anıtı, bölgedeki tarihi olayları anlatan en ünlü yapıdır.
Çanakkale, tarihin ve doğanın birleştiği turizm potansiyeli en yüksek şehirlerimizden biri olarak içerisinde barındırdığı plaj, doğal alan ve köylerle de dikkat çekmektedir. Ayazma Plajı, Akvaryum Koyu, Eceabat Halk Plajı gibi birçok turistik bölgeyi de içeren Çanakkale’de deniz turizmi de oldukça gelişmiştir. Çanakkale merkezden kolayca ulaşılabilen el değmemiş koy ve plajlarda huzurun sesini dinleyip her açıdan dolu dolu geçen bir tatil yapabilirsiniz.
Öğle yemeği için yarımada içerisinde bulunan harika restoranlardan birini seçebilir ve son birkaç saatinizi Arkeoloji Müzesi ve Saat Kulesi’ni ziyaret ederek değerlendirebilirsiniz.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı