9420,42%1,29
34,33% 0,00
36,21% 0,01
2835,15% 0,04
4751,95% 0,00
Vodafone Business’ın Inbusiness Dergisi iş birliğiyle düzenlediği “Future of Technology” webinar serisinin dördüncüsü gerçekleştirildi.
Vodafone Business’ın Inbusiness Dergisi iş birliğiyle düzenlediği “Future of Technology” webinar serisinin dördüncüsü gerçekleştirildi. ‘Rekabette Dijital Hamle: Bulutta Uygulama Dönüşümü’ temasıyla gerçekleştirilen webinarda, bulut uygulamaları konusunda sektör paydaşlarının düşünce ve deneyimlerine yer verildi.
İşletmelerin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone Business, aylık ekonomi dergisi Inbusiness iş birliğiyle düzenlediği Future of Technology webinar serisinin dördüncüsünü gerçekleştirdi. ‘Rekabette Dijital Hamle: Bulutta Uygulama Dönüşümü’ temasıyla gerçekleştirilen webinarda, bulut uygulamaları konusunda sektör paydaşlarının düşünce ve deneyimlerine yer verildi. Yurt içinde ve yurt dışında rekabette avantaj sağlamak için bulut teknolojilerine geçiş yapmak isteyen şirketlerin hangi stratejileri izlemeleri gerektiği, Cloud Native uygulamalarının avantajları ve dijital dönüşümde bulut teknolojilerinin sağlayacağı avantajların irdelendiği webinarda açılış konuşmasını Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Kestioğlu ve INBUSINESS Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Hülya Güler yaptı. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır’ın konuşmasıyla devam eden webinar, ‘Bulut Teknolojisine Geçiş: Cloud Native Uygulamalar’ başlıklı panel ile tamamlandı.
“Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak her türlü desteği vereceğiz”
Konuşmasında yeni dönemin gözde teknolojilerinden birinin bulut bilişim teknolojileri olduğunu söyleyen T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Özellikle firmalarımızın dijital dönüşüm süreçlerinde ortaya çıkan çok yüksek boyutlu veri durumlarında kaçınılmaz olarak arşivleme konusunda en faydalı çözüm bulut bilişim. Günümüzde bulut teknolojilerinin doğrudan ya da dolaylı olarak hemen hemen her sektörde çeşitli yazılım ve donanım altyapısı gereksinimleri için kullanıldığını gözlemliyoruz. Bir araştırma kuruluşunun raporuna göre, 2022 yılının ikinci çeyreğinde bulut altyapısı için yapılan harcamaların yüzde 29’luk artışla 55 milyar dolara, son 12 aylık dönemde ise bulut pazarının büyüklüğü 205 milyar dolara ulaştığı ifade ediliyor. Ülkemizi değerlendirecek olursak IDC'nin 2021 raporuna göre firmalarımızın yüzde 9’unun açık bulut, yüzde 35’inin özel bulut, yüzde 55’nin ise hibrit bulut servisleri kullandığını söyleyebiliriz. Diğer taraftan yine hazırlanan bir başka rapora göre, akıllı uç bilişim global pazar büyüklüğünün 2028’de 61 milyar dolara çıkması öngörülüyor. Aynı pazarın ülkemizdeki büyüklüğünün ise yaklaşık 70 milyon dolar olması bekleniyor. Ülkemizdeki durumu anlatırken girişimcilik ekosistemimizden de bahsetmek isterim. Bakanlığımızdaki verilere göre bulut alanında 69 girişimimiz faaliyet gösteriyor. Türkiye ve yurt dışı merkezde olan bu girişimlerimizden 12’sine yaklaşık 48 milyon dolar yatırım yapıldı. Dünyanın değiştiği seviyenin bir adım ötesinde çözümler geliştirecek ve teknolojinin kalbinde yer alacağız. Bugün milli teknoloji hamlesiyle birlikte hareket etmeye devam edeceğiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bu yolda her türlü desteği vereceğiz.”
“Veri merkezi yatırımlarına devam ediyoruz”
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Kestioğlu açılış konuşmasında şunları söyledi: “Dijital dönüşüm ile yeniden şekillenen iş dünyasında çok sayıda sektörde, kullanılan verinin büyüklüğü artıyor. Daha çok firma bilişim altyapısını, daha güvenli, daha performanslı, kesintisiz ve optimum maliyetlerle yönetebileceği ortamı yaratmaya çalışıyor. Vodafone Business olarak son dönemde yoğun bir şekilde bulut teknolojilerine odaklanıyoruz. Türkiye'de sahip olduğumuz veri merkezlerinden 3’ü üzerinden, işletmelere bulut altyapısı ile yönetim hizmetleri veriyoruz. Vodafone Veri Merkezi çözümlerinin temelini İstanbul Avrupa Yakası, Anadolu Yakası ve İzmir'de yer alan Tier 3 standartlarındaki ve uluslararası sertifikasyonlara sahip veri merkezleri oluşturuyor. Yapmış olduğumuz yeni yatırımla, yıl sonunda Ankara'daki veri merkezimizde açacağımız yeni kapasitemizle daha fazla kuruma hizmet vermeyi planlıyoruz. Vodafone Veri Merkezi aynı zamanda operasyonlarında yenilenebilir enerji tükettiğinden Yeşil Veri Merkezleri sınıfına giriyor. Tüm veri merkezlerimizde 100 yenilenebilir enerji kullanıyoruz. Yakın zamanda müşterilerimizin modernizasyon ihtiyaçlarını karşılamak için Amazon Web Services (AWS) ile güçlerimizi birleştirdik. AWS'in geliştirdiği ve buluta yönelik işletim sistemi Kubernetes'in yönetimini kolaylaştıran 'Amazon EKS Anywhere' yazılımını Türkiye’deki veri merkezlerimiz üzerinden yönetilen hizmet modelinde sunuyoruz. Vodafone Business olarak bulut bilişim alanında sürekli yatırım yaparak, işletmelerin güvenilir teknoloji ortağı olmaya devam edeceğiz.”
‘Bulut Teknolojisine Geçiş: Cloud Native Uygulamalar’ paneli gerçekleşti
Webinar kapsamında ‘Bulut Teknolojisine Geçiş: Cloud Native Uygulamalar’ konulu panel, Deloitte Dijital Türkiye Ortağı Özlem Yanmaz’ın moderatörlüğünde; Vodafone Business Teknolojik Çözümler Direktörü Burcu Altıntaş, Boğaziçi Üniversitesi Siber Güvenlik Merkezi Yöneticisi ve Yönetim Bilişim Sistemleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bilgin Metin, Amazon Web Services (AWS) Türkiye Kurumsal Satış Direktörü Tarık Ertuğrul ve ATP Genel Müdür Yardımcısı İlyas Daşkaya’nın katılımı ile gerçekleştirildi.
Vodafone Business Teknolojik Çözümler Direktörü Burcu Altıntaş, panelde yaptığı konuşmasında pazar hızı ve rekabetin daha da zorlu bir parkura dönüştüğünü belirterek, hizmet verdikleri firmalara öncelikle iş hedeflerini tanımlatarak başladıklarını kaydetti. Altıntaş; “Bulut stratejileri, yeni nesilde güçlü makineler üzerine konumlandığı için, çoğu zaman eski işlemci mimarilerine göre çok daha az kaynak kullanımıyla geçiş sürecini yönetebiliyor. Dijital transformasyon içeren geçişlerde ise ilk öneri olarak firmanın tüm ekosistemleri, sistem mimarları tarafından analiz edilip, buna uygun dizayn edilerek ilerleniyor. İkinci öneri olarak da geçiş ihtiyaçlarının doğru değerlendirilerek bu sürece başlanması. Bir şirketin tüm altyapısının buluta taşınması zamana yayılması gereken bir süreç. O nedenle bu sürecin ihtiyaç önceliğine göre bazlandırılarak hareket edilmesi çok önemli” şeklinde konuştu.
Boğaziçi Üniversitesi Siber Güvenlik Merkezi Yöneticisi ve Yönetim Bilişim Sistemleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bilgin Metin de panelde yaptığı konuşmasında, dijital dönüşüm çağında daha çok veri toplandığını hatırlatarak, pandemide yaşanan çip kriziyle birlikte bulut bilişimin çok daha fazla önem kazandığına dikkat çekti. Metin, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bulutun en büyük avantajlarından biri hızlı kurulum. Çip kriziyle karşı karşıya kaldık. Çip krizi özellikle donanım noktasında firmaları çok zora soktu. Pandemi ortamının tetiklediği çip krizi bulut değişimine olan ilgiyi bizim tahminlerimizin ötesinde daha da artırdı. Bulut şirketler ve büyük veri depolamada en hızlı çözüm haline geldi.”
AWS Kurumsal Satış Direktörü Tarık Ertuğrul da panelde bulut bilişimin, veri merkezli yer maliyeti, soğutma maliyeti, elektrik üretim maliyetleri gibi maliyetler hesaplandığında şirketlere çok fazla avantaj sağladığına dikkat çekti. Veri depolama için görüşülen firmalarda en büyük engelin maliyetler olduğunu belirten Ertuğrul, buluta geçtikten sonra firmanın hangi alanda çalışacağına karar vermesi gerektiğini söyledi.
ATP Genel Müdür Yardımcısı İlyas Daşkaya da Türkiye'deki onlarca farklı sektörden birçok müşteriye dijital dönüşüm için hizmet sağladıklarını söyledi. Dijital dönüşümde, veri güvenliğinin en önemli konu olduğunun altını çizen Daşkaya, sözlerini şöyle tamamladı: “Yıllardır fiziksel sunucular üzerine koşmuş, olgunlaşmış yazılımların özellikle açık sistemlerine geçişi mimari açıdan oldukça ciddi planlama gerektiriyor. Tekrarlanmayan verinin üretildiği bir ortamda bu verilerin tasnif edilmesi ve geçişler sırasında da veri depo merkezlerine kesinti olmadan taşınması zorlandığımız konulardı. Bulut dönüşümü güçlü iş ortaklarının desteğiyle başlatılabiliyor. Fakat kurumlarda bu iş, yönetenlere ve kurum içerisinde icra edenlere çok bağlı. Bunlarla ilgili sürekli eğitimler veriyoruz.”