Fed Toplantısında Bağımsızlık Tartışması Gerginlik Yarattı

ABD Merkez Bankası (Fed), Eylül ayının en kritik gelişmelerinden biri olan iki günlük para politikası toplantısını bugün başlatıyor. Küresel piyasalarda faiz indirimi beklentisi giderek güçlenirken, Fed’in bağımsızlığı üzerine yürütülen tartışmalar da gündemin ilk sırasına oturdu. Analistler, bu toplantıda 25 baz puanlık faiz indiriminin neredeyse kesinleştiğini, bazı yatırımcıların ise 50 baz puanlık daha güçlü bir adımı ihtimal dahilinde gördüğünü belirtiyor.

Toplantı öncesinde yaşanan siyasi gelişmeler de dikkat çekti. ABD Senatosu, Başkan Donald Trump’ın üst düzey ekonomik danışmanı Stephen Miran’ı Fed Yönetim Kurulu üyeliğine onayladı. Böylece Trump, para politikası kararlarında oy hakkına sahip olacak 12 üyeden birini kendi ekibinden seçmiş oldu. Miran, gerekli prosedürler tamamlandığında toplantıya katılabilecek.

Öte yandan, Trump’ın görevden almak istediği Fed Guvernörü Lisa Cook’un görevine devam etmesine ABD Temyiz Mahkemesi izin verdi. Böylece Fed toplantısında masadaki dengeler korunurken, Trump’ın Merkez Bankası üzerindeki etkisini artırma çabaları kamuoyunda ve finans çevrelerinde geniş yankı buldu.

Piyasalar açısından bakıldığında, Asya borsalarında yeni zirveler görülürken, doların küresel ölçekte güç kazanmakta zorlandığı dikkat çekti. Yatırımcılar, Fed’in kararını bekleyerek temkinli bir duruş sergiliyor. Trump ise Fed’in daha “büyük” bir faiz indirimi yapması gerektiğini açıkça dile getirerek, piyasa beklentilerini şekillendirmeye çalışıyor.

Uzmanlara göre, Fed’in bu toplantısı sadece faiz kararı açısından değil, aynı zamanda kurumun bağımsızlığına dair vereceği mesajlarla da tarihe geçebilir. Trump’ın yoğun siyasi baskısı altında alınacak her karar, hem küresel yatırımcıların güvenini hem de Fed’in uluslararası saygınlığını doğrudan etkileme potansiyeli taşıyor.