Powell, ABD merkez bankasının muhtemelen faiz oranlarını artırmaya devam edeceğini ve enflasyonu yok etmek için bir süre daha faiz oranlarını yüksekte bırakacağının sinyalini verdi ve Fed'in yakında rotayı tersine çevireceği fikrine karşı çıktı. Açıklamalardan öne çıkanlar;
-Fiyat istikrarını geri yüklemek muhtemelen bir süre kısıtlayıcı bir politika duruşunun sürdürülmesini gerektirecektir.
-Tarihsel kayıtlar, politikanın zamanından önce gevşetilmesine karşı güçlü bir uyarıda bulunuyor. Bu beni üçüncü derse getiriyor, o da iş bitene kadar devam etmemiz gerektiği. Tarih, yüksek enflasyon ücret ve fiyat belirlemede daha yerleşik hale geldikçe, enflasyonu düşürmenin istihdam maliyetlerinin gecikmeyle artacağını gösteriyor.
-Tüketiciler ve işletmeler ekonomik acı çekecek olsa da, enflasyonu yüzde 2 hedefine geri döndürme merkez bankasının 'şu anda kapsayıcı odak noktası”.
-Eylül toplantısındaki kararımız, gelen verilerin toplamına ve gelişen görünüme bağlı olacak.
-Fiyat istikrarını yeniden sağlamak biraz zaman alacak ve talep ile arzı daha iyi bir dengeye getirmek için araçlarımızı güçlü bir şekilde kullanmayı gerektiriyor.
-Fiyat istikrarının yeniden sağlanması, trendin altında bir 'sürekli' büyüme dönemi ve daha zayıf bir işgücü piyasası gerektirecek. Daha yüksek faiz oranları, daha yavaş büyüme ve daha yumuşak işgücü piyasası koşulları enflasyonu düşürürken, hanelere ve işletmelere de biraz acı getirecek.
-Temmuz ayı için daha düşük enflasyon okumaları memnuniyetle karşılansa da, tek bir aylık iyileşme, enflasyonun düştüğünden emin olmadan önce komitenin görmesi gerekenin çok gerisinde kalıyor.
-Politika duruşumuzu kasıtlı olarak enflasyonu yüzde 2'ye döndürmek için yeterince kısıtlayıcı olacak bir seviyeye taşıyoruz.
-Komite katılımcılarının Haziran SEP'inden en son bireysel projeksiyonları, medyan federal fon oranının 2023'ün sonuna kadar yüzde 4'ün biraz altında olduğunu gösterdi. Katılımcılar, tahminlerini Eylül toplantısında güncelleyecekler.
ABD merkez bankacılarının 40 yılın en yüksek enflasyonuyla karşı karşıya. Powell, bir yıl önce konferansta yaptığı konuşmada, fiyat baskılarının nispeten dar bir mal ve hizmet grubuyla sınırlı olduğunu söylemişti. Ancak aylar içinde bu fiyat artışları genele yayılmaya başladı ve Fed, faizleri sıfıra yakın seviyeden yükseltmeye başladığında, enflasyon zaten %2'lik hedeflerinin üç katıydı. Bu ortamda temel eleştiri Fed’in riski tespit etmekte yavaş kaldığı yönündeydi ve şimdi fiyatların daha fazla hızlanmasını önlemek için agresif bir şekilde hareket ediyorlar. Bu kapsamda Fed, son iki toplantısında 75 baz puan artırarak, önümüzdeki ay bir araya geldiklerinde aynı şeyin tekrar masada olabileceğinin sinyallerini veren bir duruş içerisinde.
Bu arada, Fed'in tercih ettiği göstergeye göre enflasyon Temmuz'da sona eren 12 aylık dönem için yüzde 6,3 artarken, gıda ve enerjiyi dışarıda bırakan çekirdek gösterge yüzde 4,6 arttı.
Yatırımcılar konuşmaya kısa vadeli Hazine getirilerindeki artışı uzatarak tepki gösterdi. 2 yıllık tahvil yüzde 3,44'e kadar yükselirken, 2 ila 10 yıllık getiri eğrisi ters eğimde kalmaya devam etti. Powell'ın konuşmasından önce, yatırımcılar Fed'in 20-21 Eylül'deki toplantısında yarım puan veya üççeyrek puanlık bir artış olasılığının kabaca eşit olduğunu görmekteydiler. Swap traderlarının fiyatlamaları halen 50 ila 75 bps’nin ortasında, 75’e biraz daha yakın yerde duruyor, buna karşılık 2023 için fiyatlandırılan federal oranlardaki indirimlerin miktarı biraz geri çekildi. Fed yetkilileri bu görüşe karşı çıkmaya başlasa da, yatırımcılar 2023'ün ikinci yarısında kesinti olasılığını fiyatlıyordu.
Son günlerde diğer Fed konuşmacıları da Fed'in hızla kısıtlayıcı bir politika duruşuna geçeceği ve ardından gevşemeye başlayacağı beklentilerine karşı geri adım attı. Fed yetkilileri, Haziran ayında, medyan tahminlerine göre bu yıl sonunda oranların yüzde 3,4'e, 2023'ün sonuna kadar ise yüzde3,8'e yükseleceğini tahmin ediyorlardı. Bu tahminleri Eylül'de güncelleyecekler. Mevcut oran artış döngüsünün ötesine bakan politika yapıcılar, uzun vadeli enflasyon baskılarının kalıcı olup olmayacağını değerlendirmeye çalışıyorlar.
Dolayısıyla Fed şu aşamada federal fonlama oranı beklentilerini Eylül toplantısında yeniden gözden geçirecek görünüyor. Fed’in üzerindeki baskıyı azaltacak unsur da enflasyonun bu görünümde yüzde 2’ye değil, öncesinde pozitif reel faiz sağlayacak seviyeye doğru indirebilmek. Pozitif reel faizi, federal fonlama oranını enflasyon üzerine artırmaktan çok, enflasyon düşüşünü bekleyerek oluşturmaya çalışacaklarını aslında beklemek daha mantıklı. 70’lerdeki yüksek petrol fiyatlarının yarattığı tarihsel enflasyonu elbette günümüzde pek az kişi hatırlıyor ve 1929 Depresyonu da iktisat tarihi kitaplarından okunan bir kriz. Patikayla uyumlu enflasyonu, tedarik zincirleri kolaylaşırsa göreceğiz. O sağlanana kadar ise, Fed’in ikincil enflasyon (fiyatlama davranışlarının bozulması, talebin asimetrikleşmesi) etkilerini arındırması gerekecek. Bu dengelerin sağlanması, sıkılaşmanın başarılı olduğunun göstergesi olacaktır. Powell’ın Burns mü olacağı, Volcker mı olacağı da biraz bu faktörlere bağlı olacak.
Powell'ın Jackson Hole'daki konuşmasında enflasyonu ehlileştirme ve Fed’in henüz geri adım atmadığı konusundaki duruşunu pekiştirdiğini görüyoruz. Fed faiz artışlarını yavaşlatsa bile, bunun mutlaka daha düşük bir tepe oran veya faiz indirimlerine hızlı bir geçiş anlamına gelmediği en azından kısa vade açısından daha geçerli bir durum. Sanayi üretimi, perakende satışlar ve işsizlik başvurularıyla ilgili son veriler, ekonominin daha yüksek oranları sürdürmek için hala yeterli ivmeye sahip olduğunu gösteriyor. Fed başkanının kısa vadeli faiz yolunu tartışmaya açmaması, yılsonuna kadar olan görünümde faiz artışlarının devam edeceğini ortaya koyuyor. Eylül FOMC toplantısından önce açıklanacak Ağustos ayı istihdam ve TÜFE raporları, bir sonraki zammın boyutu hakkında daha bilgilendirici olacak.
Kaynak: Tera Yatırım- Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı