Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, yapımı devam eden Yusufeli Barajı’ndan dolayı ilçe halkının mağdur olduğunu, bu mağduriyetlerin giderilmesi için sürecin yakın takipçisi olacaklarını söyledi.
Erbakan konu ile ilgili şunları söyledi:
Yusufeli ilçesinin bu baraj inşaatı sebebiyle bugünkü ‘Yansıtıcılar mevkii’ ne taşınmasına karar verilmiş olup, gerekli kamulaştırmalar ve TOKİ eliyle konut ihaleleri yapılmıştı. 2018 yılında bitmesi planlanan ve kamulaştırma yapılırken vatandaşımıza; ‘2018’de yeni ev ve işyerleriniz teslim edilecek’ denilerek, vatandaşların evleri ve arsaları kamulaştırılmıştı.'
Yusufeli ilçesinde barajdan kaynaklanan sorunların temelinde yatan ve ilçe halkının yaşadığı sıkıntılar şunlar:
'İlçe halkının, herhangi bir doğal afete (deprem, sel vb.) maruz kaldığı için değil, kamu yararı adı altında devlet tarafından baraj yapılacağı gerekçesiyle evi ve arsası kamulaştırılarak yurdunu terk etmeye zorlanmış olmasıdır.
2013-2018 arasında tapusu olup hak sahipliğine zamanında başvuramayan insanlar bulunmaktadır. Ancak o zaman başvurmadıkları için şimdi hak sahibi olamamaktadırlar.
Kendi evlerini 209.000 TL ile kamulaştıran devlet, yeni yaptığı evleri vatandaşa 5 yıl geri ödemesiz 15 yıl vade ile 1.000.000 TL - 1.200.000 TL ile satmayı istemektedir.
Birden fazla daire veya işyeri olana sadece bir hak sahipliği verilmiştir. Bu vatandaşların o zaman bekar olan çocukları bugün evlenmiş ve barınma ihtiyaçları doğmuştur.
Devletin kamulaştırma ile ilgili bütün planlamaları barajın bitiş tarihi 2018 yılı olacak şekilde yapıldığından, ileriye dönük nüfus artışı göz ardı edilmiştir. Yapılan konut ve dükkân sayısı yetersiz kalmaktadır.'
Erbakan parti olarak, Yusufeli İlçesinde yaşanan sorunları yakından takip ettiklerini belirterek oluşan mağduriyetlerin giderilmesi için şu önerilerde bulundu:
'Herhangi bir doğal afet neticesinde ilçenin taşınma durumu söz konusu olmadığından dolayı, devletin baraj yapıp kamu yararı adına ilçeyi tasfiye etmesi sebebiyle vatandaş kendisine yapılan ev ve iş yerlerinin ücretsiz olarak verilmesini talep etmektedir. Samsat ve Halfeti’yi örnek gösterecek olursak, devletimiz o yıllarda aynı sebeple su altında kalan ve boşaltılan bu yerleşim yerlerindeki hak sahiplerine evleri ücretsiz yapmıştır.
Bu mümkün değilse bile ev ve işyeri satış bedellerinde %50 oranında indirim yapılması bu zor ekonomik şartlarda vatandaşımızı bir nebze de olsa rahatlatacaktır.
Yeni yerleşim yerinde 3 okul kısmen tamamlanmış olup eğitim öğretime hazır hale getirilmeye çalışılmaktadır. Ancak okulların yapımı halen bitmemesine rağmen milli eğitim tarafından eğitimin yeni yerleşim yerinde yapılacağı baskısı vatandaşı rahatsız etmektedir. Vatandaşlarımız, okulların yapımının tam anlamı ile bitmesinden sonra evini taşımak istemektedir.
Hak sahipliği sorunlarının bir an evvel çözülmesi gerekmektedir. Yetersiz olan konut sayısı acilen artırılmalıdır.
İnsanların bağ, bahçe, meyvelik ve tarım arazileri su altında kalacaktır. Yeni yerleşim yerinde insanların böyle bir arazisi bulunmamaktadır. Ancak Devlet Su İşleri (DSİ)’ne ait yaklaşık 300.000 dönüm arazi bulunmakta bu arazinin vatandaşlara en azından geçimlerini sağlayabilecek ölçüde bedelsiz dağıtılması isabetli olacaktır.
Kamu yararını gözetirken vatandaşlarımızı mağdur etmemek de mümkündür. Bu vesileyle hiçbir vatandaşımızın mağdur edilmesine rıza göstermeyeceğiz. Belirttiğimiz çözümler iktidar tarafından acilen eyleme konulmalıdır. İktidar sosyal devlet olma sorumluluğunu yerine getirmelidir.'
Hibya Haber Ajansı