Evrenin merkezi konusu, klasik anlamda bir "merkez" tanımına dayanan bir yanılgıya neden olabilir. Genel görelilik teorisine göre, evrenin genişlemesiyle ilgili olarak, her nokta diğer noktalardan uzaklaşıyor gibi görünür. Bu nedenle, evrenin herhangi bir belirli bir noktasını "merkez" olarak tanımlamak nispeten anlamsız olabilir.
Ancak, kozmoloji (evrenbilim) araştırmaları, genel görelilik teorisine dayanarak evrenin büyük ölçekli yapısını anlamaya çalışır. Büyük ölçekli yapılar, gözlemlenebilir evrende büyük galaksi kümeleri ve süper kütleli kara delikler gibi birçok olası yapıyı içerir.
Ancak, evrenin genişlemesi, Big Bang teorisine göre, bir başlangıç noktasına, yani "merkez"e geri gitmek anlamına gelmez. Big Bang teorisine göre, evren bir zamanlar son derece yoğun bir noktada (bir nokta olarak düşünülebilir) patlamış ve genişlemiştir. Ancak, bu patlamanın merkezi bir yerleşime sahip olduğunu söylemek yanıltıcı olur, çünkü evrenin kendisi sonsuz bir uzayda genişlemiştir.
Sonuç olarak, evrenin merkezi kavramı, genellikle evrenin genişlemesi ve yapısı hakkında yanlış bir anlayışı yansıtır ve kozmoloji alanındaki araştırmalar, bu tür kavramların karmaşıklığını ve doğasını anlamak için devam etmektedir.