Enerji Müzesi, Berkan Baycan ve Behruz Kuul sergilerine ev sahipliği yapıyor

Çalışmalarında renklerin en canlı halini yansıtan puantilist tekniği kullanan ve sanat eserlerini multidisipliner bir yaklaşım ile oluşturan Berkan Baycan,  'Entropi' sergisi için, “Uzun yıllardır bütünün parçalarını bir dinamikte tutma çabasına karşı ortaya çıktı Entropi. Bununla birlikte eserlerim hâlâ yola çıkışımdaki arketipleri ile aynı düzlemi paylaşıyor. Fakat belleğimdeki yolculuğumun, vardığı noktanın beni büyük bir hayal kırıklığına uğrattığını da söylemeliyim.   Parçaları bir arada tutmanın süreçleri daha içinden çıkılmaz bir hale getirdiğini görüyorum” diyor.

Baycan ayrıca, “Bu sergide ifade biçimimi değil noktalarımın hareketlerini daha özgür bıraktığımı hissedebilirsiniz. Buna rağmen yer yer bu sergimdeki eserlerimde sınırları ve bütünleri korusam da bunun bir geçiş süreci olduğunun da farkındayım. Hala gözlemcinin gücünü ve etkilerini kullanmak istiyorum. Fakat bunu daha özgür bir şekilde ifade ediyorum ve bu geçişleri de benliğimdeki keskin yollar ve basamaklardan ibaret olduğunun da altını çizmeliyim” diye ifade ediyor.

‘Ağlayan Söğütler’ doğanın üstünlük ve önceliğini vurguluyor

Resimlerinde insanın doğayla olan ilişkisini gözlemlerken izole edilmiş yalnızlığa, tenhalığın ötesinde bir ıssızlığa kapı aralayan Behruz Kuul, “Ağlayan Söğütler” sergisinde diğer serilerinde betimlediği medeniyet izlerinden vazgeçerek insanın doğayla olan ilişkisinde doğanın üstünlük ve önceliğini vurguluyor.

İlk defa santralistanbul Kampüsü’nde izleyiciyle buluşan sergide Kuul’un ‘Ağlayan Söğütleri’nin Türkiye’nin ilk enerji santrali olan Silahtarağa Elektrik Santralı’nın içine yerleştirilmesi ve buradaki dizilimi doğa-insan gerilimini başka bir boyuta taşıyor. Mekânın işlerle yarattığı kaçınılmaz diyalog neticesinde, mekânın kendisi eserle birleşerek adeta bir arka plana dönüşüyor; sanatçının diğer kompozisyonlarındaki doğa manzarasının yerini endüstriyel bir manzara alıyor. Behruz Kuul, doğaya olan tutkusunu ve inancını sanat anlayışındaki minimal ve tekilcil ifade biçimine paralel olarak, söğüt ağacının varlığında ve tek başınalığıyla ifade ediyor. Estetik dokunuşuyla, hünerli fırça darbeleriyle salkım söğüdü doğadaki gerçekliğinden soyutlayarak renkli ve özgün bir biçimde yeniden ele alıyor.

“Entropi” ve “Ağlayan Söğütler” sergileri 31 Aralık’a kadar Enerji Müzesi’nde ziyaretçilerle buluşmaya devam edecek. 

Hibya Haber Ajansı