• BIST 100

    9367,77%3,72
  • DOLAR

    34,58% 0,33
  • EURO

    36,23% 0,01
  • GRAM ALTIN

    2987,83% 0,88
  • Ç. ALTIN

    4956,37% 0,00

Dünya nüfusunun yüzde 9'unda yeme bozukluğu görülüyor

Kişinin yeme eylemini fiziksel açlıktan ziyade ruhsal durumuna göre şekillendirdiği bir beslenme davranışı olan yeme bozukluğunun farklı türleri bulunsa da en sık rastlanan iki tür arasında anoreksiya nervoza ve bulimia nevroza geliyor.

SAĞLIK 15.04.2023 11:53:54 924
Dünya nüfusunun yüzde 9'unda yeme bozukluğu görülüyor

Kişinin yeme eylemini fiziksel açlıktan ziyade ruhsal durumuna göre şekillendirdiği bir beslenme davranışı olan yeme bozukluğunun farklı türleri bulunsa da en sık rastlanan iki tür arasında anoreksiya nervoza ve bulimia nevroza geliyor. Yeme bozukluğunun temelinin çocukluk çağında atıldığını ancak gelişime bağlı olarak ergenlik döneminde görülmeye başladığını vurgulayan Hiwell Online Terapi Platformu Uzman Klinik Psikoloğu Selin Çelen, “Çocukluk ve ergenlik döneminde; depresyon, sosyal medya etkisi, şiddet, cinsel istismar, akran zorbalığı, ebeveyn baskıları gibi bazı risk faktörleri bulunuyor. Yetişkinlerde ise 20 yaş sonrasında görülüyor. Yeme bozukluğunun psikolojik etkileri olduğu kadar fizyolojik etkileri de var. Tüm bunları gözeterek yeme bozukluğu bulunan kişilerle empati yapmak, onların yanında olduğumuzu hissettirmek çok önemli” dedi.

Yeme bozukluğu, bireyin kısıtlayıcı beslenme tarzı, yasaklar, mükemmel olma ihtiyacı, beğenilme ve arzulanma isteği gibi pek çok nedenden dolayı ortaya çıkabiliyor. Kişinin yemekle arasındaki ilişkinin bozulması durumunda ortaya çıkan yeme bozukluğunun nedenleri arasında çoğunlukla beden görünümüne karşı memnuniyetsizlik duyma ve sağlıklı olma isteği yer alıyor. Her bireyin terapiye kolay ve daha hızlı erişebilmesi için hayata geçen Hiwell Uzman Klinik Psikoloğu Selin Çelen, değerini kilosu ve beden görünümü üzerine kuran kişinin, memnuniyetsizliğini telafi etmek için; kısıtlayıcı diyetler, detokslar, kendini aç bırakmak, kusma, laksatif-diüretik kullanma, aşırı egzersiz yapma gibi davranışlarda bulunabildiğini söyledi. Yapılan bu eylemlerin kişinin yeme ile kurduğu ilişkinin bozulmasına neden olduğunu belirten Selin Çelen, bu rahatsızlığın fiziksel etkileri, tespiti ve bu bireylere yaklaşırken dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

 

Söz konusu rahatsızlığın temellerinin çocukluk döneminde atıldığını ancak gelişime bağlı olarak 13-14 yaşlarında görülmeye başladığının altını çizen Selin Çelen, “Çocukluk ve ergenlik döneminde yaşanan; kaygı bozuklukları, depresyon, sosyal medya etkisi, psikolojik ve fiziksel şiddet, cinsel istismar, akran zorbalığı, kayıplar ve ebeveyn baskıları yeme bozukluğunun en temel nedenleri arasında yer alıyor. Bu nedenle tüm risk faktörlerini göz önünde bulundurarak erken müdahalede bulunmak oldukça önemli” diye konuştu.

 

TÜRKİYE’DE YEME BOZUKLUĞU GÖRÜLME ORANI YÜZDE 3

Yapılan araştırmalara göre ülkemizde yeme bozukluğu görülme sıklığının ortalama yüzde 3 oranında olduğunu bildiren Selin Çelen, ergenlerde bu oranın yüzde 2.33, ergen kızlarda ise yüzde 4.03 olduğunu söyledi. Bu oranın üniversite öğrencisi kızlar üzerinde yapılmış bir çalışmada Anoreksiya Nervoza yüzde 0.1-4 arasında, Bulimia Nervozanın ise yüzde 18-20 arasında değiştiğini vurgulayan Selin Çelen, yeme bozukluğu görülen kişilerde aynı zamanda kaygı bozukluğu görülme oranının da yüzde 60’ın üzerinde olduğunun altını çizdi. 

 

PANDEMİDE ARTTI

Selin Çelen, “Chicago’da bulunan ve yeme bozukluğuyla mücadele eden bir dernek olan ANAD’a göre dünya çapında yaklaşık her 10 kişiden 1'i bu hastalıktan etkileniyor ve dünya nüfusun en az yüzde 9'unda yeme bozukluğu görülüyor. Ancak pandemi döneminde dünyada ve Türkiye’de klinik olarak görülmese de toplumda yeme bozukluğu görülme sıklığı arttı. ANAD Derneği’nin çocuk ve ergenlerle ilgili araştırma bulgularına göre; 1-3’üncü sınıftaki kızların yüzde 42'si zayıflamak istiyor, 10 yaşındaki çocukların yüzde 81'i şişman olmaktan korkuyor, ergen kızların yüzde 35-57'si hızlı diyet yapıyor, oruç tutuyor, kendi kendine kusuyor ve diyet hapları ya da müshil kullanıyor. Yeme bozukluğu, ölüm riski en yüksek tanı grubudur. Özellikle Anoreksiya Nervoza grubunda ölüm riski, gelişmiş ülkelerde yüzde 10’larda” dedi.

 

EN ÖNEMLİ NOKTA, HASSAS VE DİKKATLİ YAKLAŞMAK

Eğer çevremizde yeme bozukluğu olduğundan şüphelenilen bir birey varsa, bu kişilere karşı oldukça hassas bir şekilde yaklaşmanın çok önemli olduğunu bildiren Selin Çelen, “Çünkü bu bireyler, çevresinden gelecek herhangi olumlu ya da olumsuz bir yorum karşısında hızlıca tetiklenebilirler. ‘Çok güzel gözüküyorsun’, ‘Kilolu değilsin’, ‘Kilo mu aldın?’ ya da ‘Kilo mu verdin?’ gibi yorumlar olumlu veya olumsuz olsa da kişiyi yeme alışkanlıkları konusunda harekete geçirebilecek bir etki yaratabilir. Bu tarz sorular yerine empati yapmak, duygularını sormak ve karşılamak, ihtiyaçlarını öğrenmek, şefkatle kucaklamak, motivasyonel davranmak, yalnız olmadığını ve güvende hissettirmek çok daha önemli ve değerli” diye konuştu.

 

TEDAVİDEN ÖNCE TESPİT DAHA ÖNEMLİ

Klinik Psikolog Selin Çelen, yeme bozukluğu tedavisi için önce bunun temel nedenlerinin tespit edilmesinin çok önemli olduğunun altını çizdi. Yiyecek tüketiminin artışı, yemek yerken kontrolü kaybetmek, kendini aç bırakmak, kısıtlayıcı beslenme düzeni uygulamak ve ardından aşırı yeme döngüsü, aşırı yemenin ardından kusma, kısa sürede kilo vermek, fazla fiziksel aktivite yapmak, gizli yemek yemek, kalori hesabı yapmak, regl düzensizliği veya regl kesilmesinin bu hastalığın belirtileri arasında yer aldığını ifade eden Selin Çelen, “Bu nedenlerin tespitinden sonra kişinin beden görünümüne dair memnuniyetsizliklerinin nedenleri ve sonuçlarının ilişkisi detaylıca inceleniyor ve çalışmalar yapılıyor. İnceleme esnasında çoğunlukla; özgüven, mükemmeliyetçilik, başarısızlık, yetersizlik, beğenilmeme ve sevilmeme inançlarıyla çalışılıyor. Bunlara ek olarak ise yeme ile kurulan ilişkinin onarılması için davranışsal bir takım müdahale yöntemleri de uygulanıyor. Açlık ve tokluk sinyallerinin farkındalığı ve takibi, yasaklı yiyecekler ile barışmak, kısıtlayıcı diyet döngülerinden sürdürülebilir beslenmeye geçiş, geçmişteki diyet deneyimlerinin keşfi, alternatif davranış eylemleri, yeni baş etme yöntemleri oluşturmak, duygu regülasyonunu sağlamak gibi çeşitli yöntemler kullanılıyor. Yeme bozukluğu tedavisinde kullanılan terapi ekolleri arasında; Bilişsel Davranışçı Terapi, Dinamik Terapi, EMDR Terapi, Mindfulnes, Şema Terapi, Diyalektik Davranış Terapi geliyor” dedi. 

 

FİZİKSEL ETKİLERİ DE BULUNUYOR

Yeme bozukluğunun psikolojik etkileri olduğu kadar fizyolojik etkileri de olduğunu söyleyen Selin Çelen, bu rahatsızlıklardan bazılarını şöyle sıraladı:

Kardiyovasküler sorunlar  Erken yaşta başlayan vakalarda büyüme-gelişme geriliği, Kemik kütlesinde azalma, Mide tahrişi ve kanaması, Diş minelerinde erozyon ve diş çürümeleri, Düşük potasyum değeri, Uykuya eğilim, Kalp ritim bozuklukları, Karaciğer yağlanması, Cilt kuruluğu, Tüylenmede artış, Kabızlık, Düşük beden ısısı, Saç dökülmesi, Kadınlarda regl olamama…

 

DUYGULARIYLA BAŞ EDEMEYEN BİREY, YEME İLE BUNU TOLERE ETMEYE ÇALIŞIYOR

Yeme bozukluğuna sadece duygusal açlık denilemeyeceğinin altını çizen Klinik Psikolog Selin Çelen, “Duygusal yeme bozukluğunda kişiler, herhangi bir duygu hissettiklerinde normalden daha fazla yiyecek tüketebiliyor. Genelde olumsuz duygularla ortaya çıkan bu yeme davranışı, aslında bir baş etme yöntemi olarak kullanılıyor. Başarısızlık, yetersizlik, baskı altında hissetme, öfke gibi olumsuz duygular hisseden bir birey, yeme davranışında bulunuyor ve ardından da çoğunlukla pişmanlık hissediyor. Ancak olumsuz duyguların yanı sıra olumlu duyguların ardından da yeme davranışı gözleniyor. Olumlu duyguyla gelen yeme davranışının nedeni de kişinin kendini ödüllendirmek istemesinden kaynaklanıyor. Duygusal açlık, duygusal yeme alanında sıklıkla görülüyor. Ancak her yeme davranışının temelinde kişi aslında; açlık, tokluk, üzüntü, keder, sıkıntı, öfke, pişmanlık, mutluluk gibi pek çok duyguda yeme eyleminde bulunuyor. Birey, yaşadığı duyguyu tolere edemediği ve baş edemediği için yemek yeme eylemi ile bu hissi yönetmeye ve rahatlamaya çalışıyor. Bu nedenle duygusal açlık terimini bu noktada kullanabiliriz. Ancak duygu açlığı ile yemek yeme eylemini ve bu kapsamda yaşanan duyguyla ya da olayla baş etme yöntemini kullanmak, işlevsel bir çözüm değil. Bu noktada daha kullanışlı ve sağlıklı baş etme yöntemleri bulmak daha doğru bir çözüm olacaktır” diye konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı


Anahtar Kelimeler:

32. Dönem POMEM Başvuruları Başladı

Cristiano Ronaldo Welcomes MrBeast to His YouTube Channel

Öğretmenler günü öncesi çocukların öğretmenlerine olan sevgi ve özgüven bağlarını arttıralım

WHO Approves Emergency Use of Japanese Monkeypox Vaccine

Katılım Emeklilik DigiZoo, Şehit ve Gazi Çocuklarını Ağırladı

A Banana, Duct-Taped to a Wall, Sells for $6.2 Million at Auction

Elon Musk Abolishes Work-From-Home for Federal Employees in the USA

Elon Musk Claims Diablo IV World Record, Topping Unofficial Leaderboard

Katılım Emeklilik DigiZoo, Şehit ve Gazi Çocuklarını Ağırladı

Hong Kong: 45 Pro-Democracy Activists Sentenced in Landmark National Security Case

Australian Mining Company Pays €152 Million to Mali to Resolve Tax Dispute

Australia Introduces Landmark Bill to Limit Social Media Access for Under-16s

The United States Vetoes UN Resolution on Gaza Ceasefire: A Focus on Hostage Release

The Ongoing Illegal Immigration Problem Between the USA and Mexico

El Salvador's gang struggles

Russia Launches Intercontinental Ballistic Missile Attack on Ukraine

Kimlik kayıp ilanı

The "How to Train Your Dragon" Live-Action Movie Trailer Has Been Released

Donald Trump Re-Elected as President! A New Era Begins After Crucial U.S. Elections

Trump’ın İlk Diplomatik Hamleleri Dünyayı Nasıl Etkileyecek?

Ekonomik Dengeler Fed'den Gelecek Faiz Kararına Bağl

Yeniden Başkan Olan Donald Trump Kabinesini Nasıl Oluşturuyor?

Doğanın Büyüleyici Anları Foto O an ile Ölümsüzleşiyor

Teknoloji Geleceği Şimdiden Snabilecek mi?

Altın Yatırımcısını Neler Bekliyor?

"Euro'nun Değer Kaybının Arkasında Ne Yatıypr?

Gülben Ergen'den Kalplere Dokunan Yeni Hit: "Defoluyorum Kalbinden"

Mersin’de Sanat Rüzgarı: Arnica Art Land Sergisi Kapılarını Açtı!

SpaceX Starship's Sixth Test Flight: A Successful Launch, But a Missed Booster Catch

Republican Representative Nancy Mace Proposes Measure to Restrict Access to Capitol Bathrooms for Transgender Women

Yükleniyor

Katılım Emeklilik DigiZoo, Şehit ve Gazi Çocuklarını Ağırladı

Katılım Emeklilik DigiZoo, Şehit ve Gazi Çocuklarını Ağırladı

1.5 Milyondan Fazla Mükellef 2025'te e-Deftere Geçiyor

Anamur Kızılay Gönüllülerinden İyilik Hareketi: Gıda Kolileri İhtiyaç Sahiplerine Ulaştırıldı

Jandarma Mersin'de Binlerce Kaçak Ürün Ele Geçirdi

Anamur’da Dolu Felaketi: Üreticiler Zor Durumda

Mersin’de Terör Propagandasına Jandarmadan Büyük Darbe

Ankara'da Anamur Fırtınası: Travel Expo Fuarı’nda Büyük İlgi

Beklenen Yağmur Geldi

HAK-İŞ'ten Emeklileri Umutlandıran Talep

Balıkesir Üniversitesi ve Uyumsoft arasında iş birliği protokolü imzalandı

MERSİN BELLEK OFİSİ, FAALİYETLERİNİ TÜM HIZIYLA SÜRDÜRÜYOR

İş ve Dinlenme Arasında Denge Nasıl Bulunur? Uzmanlardan İpuçları

Anamur Belediye Seçim Sonuçları

Durmuş Deniz Kimdir?

Durmuş Deniz'den Tıp Bayramı Mesajı

Başkan Tarhan: “Kazanacağım ve CHP’ye döneceğim”

İyi  Parti Anamur’da Tam Kadro Sahada

Kılınç Bahçelievlerde Böyle Karşılandı

Muhtar Adayı Muharrem Garip: 'Kalınören Değişim İstiyor'

Mersin Çopurlu Stadyumu’nda Gol Yağmuru: Liderlik İçin Büyük Adım!

Takımların Performans Karnesi Birbirine Çok Yakın  Süper Lig’de Zirve Yarışı Kızışıyor

Beşiktaş Zirveye Yakın Takipte: 11 Maçta 21 Puan

Eyüpspor 12 Maçta 22 Puanla Zirvede Tutunuyor

Fenerbahçe Zirve Takibini Sürdürüyor: 11 Maçta 26 Puan!

Galatasaray’dan Şampiyonluk Yürüyüşü: 11 Maçta 10 Galibiyet, 31 Puan!

Anamur’un Gururu Gökçe Kozak: Tenis Milli Takım Kaptanı Oldu

Galatasaray - Tottenham Maçı Saat Kaçta, Hangi Kanalda, İlk 11'ler Kim

Yücelen Anamur Spordan Adana Akkapı Oluşumu 3 Sette Mağlup Etti

Anamur Spor Salonu Yenilendi. İlk Profesyonel Voleybol Maçı Heyecanı Başlıyor

Birinciye 100 Bin TL Ödül!

Yeşilçam’ın emektar oyuncusu Yaşar Kutbay yoğun bakımda!

ünlü oyuncu yıllar sonra ortaya çıktı değişimi herkesin dikkatini çekti

"Aşk Adası Buluşması" ABD'de Zirvede: Hangi Zaman Dilimdesiniz?

Moda endüstriyel, çevre dostu ve sürdürülebilir uygulamalara yöneliyor

İleri Geri Dönüşüm ve Sıfır Atık Stratejileri: Yaşam Ayavefe'nin Çevresel Vizyonu

Kızılcık Şerbeti'nde Büyük Ayrılıklar ve Gerilim Dolu Yeni Bölümler

Kızılcık Şerbetinde bu Hafta Neler Oldu?

Kızıl Goncalardan Ortalık Toz Duman Meryem’e Ağır Suçlama

Sare Ayça Anamur’un Gururu Oldu

Öğretmenler günü öncesi çocukların öğretmenlerine olan sevgi ve özgüven bağlarını arttıralım

Yeni Dünya Zirvesi: Gençlere Yeni Dünyanın Kapılarını Araladı

Lidya Grup, SIGN İstanbul 2024’de global markaların yeni ürünleri ile teknoloji şovu yapacak

KARİYER MERKEZİ İŞ GÜCÜ PİYASASININ FOTOĞRAFINI ÇEKİYOR

BÜYÜKŞEHİR’İN KURSLARI SAYESİNDE 3 ÜNİVERSİTEYİ DERECEYLE KAZANMAYI HAK ETTİ

BÜYÜKŞEHİR, GELECEĞİN BİLİM İNSANLARINI YETİŞTİRİYOR

E-öğrenme trendleri aldı başını gidiyor

Uzaktan Çalışma Teknikleri ve İletişim Uygulamaları

Özel Üniversitelerde Ücret Artışları: Yüzde 150’ye Varan Zamlar Şok Yarattı

Sosyal Sorumluluk ve Toplum Hizmetleri: Yaşam Ayavefe'nin Desteklediği Projeler

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 11 10 0 1 21 31
2.Fenerbahçe 11 8 1 2 18 26
3.Samsunspor 12 8 3 1 11 25
4.Eyüpspor 12 6 2 4 7 22
5.Beşiktaş 11 6 2 3 9 21
6.Göztepe 11 5 3 3 6 18
7.Sivasspor 12 5 5 2 -3 17
8.İstanbul Başakşehir 11 4 3 4 3 16
9.Kasımpaşa 12 3 4 5 -3 14
10.Konyaspor 12 4 6 2 -6 14
11.Antalyaspor 12 4 6 2 -9 14
12.Rizespor 11 4 6 1 -9 13
13.Trabzonspor 11 2 3 6 -2 12
14.Gazişehir Gaziantep 11 3 5 3 -3 12
15.Kayserispor 11 2 3 6 -5 12
16.Bodrum FK 12 3 7 2 -6 11
17.Alanyaspor 11 2 5 4 -5 10
18.Hatayspor 11 1 7 3 -8 6
19.Adana Demirspor 11 0 9 2 -16 2