Capgemini, Sogeti¹ ve Micro Focus tarafından hazırlanan rapor, Kalite Mühendisliğinin² gelişmekte olan teknolojilerin gerçek dünyadaki kullanım alanlarına uygulanmasında büyük önem taşıdığını ortaya koyuyor.
Bu yıl 14'üncüsü yayınlanan Dünya Kalite Raporu, Kalite Mühendisliği ve Test (QE&T) alanındaki önemli trendleri ve gelişmeleri ele alıyor ve kalite ekiplerinin yeni ilgi alanının sürdürülebilir Bilişim Teknolojileri ve Değer Akışı Yönetimi³ olduğunu ortaya koyuyor. Rapor Blockchain, metaverse ve diğer Web 3.0 uygulamaları gibi gelişmekte olan teknolojilerin gelecekteki etkileri konusunda olumlu bir tablo çiziyor.
Bu yıl, raporun ele aldığı alanlardan biri sürdürülebilirlik oldu. Araştırma, sürdürülebilir bilişim teknolojilerinde kalitenin rolünün her geçen gün arttığını ortaya koyuyor. Araştırmaya katılan kuruluşların yüzde 72'si Kalite Mühendisliği ve Testlerin (QE&T) bilişim teknolojilerinin çevresel yönü açısından büyük önem taşıdığını belirtiyor. Katılımcılar ayrıca, sürdürülebilir BT stratejilerinin bir parçası olarak yeşil mühendisliğinin faydaları konusunda da olumlu bir tablo çiziyor. Katılımcıların yüzde 47'si en önemli fayda olarak marka değerinin artması olduğunu belirtiyor. Bunu yüzde 46 ile müşteri sadakatinin artması takip ediyor.
Rapor ayrıca, kuruluşların Blockchain ve Web 3.0 gibi yeni teknolojilerin kullanımını yaygınlaştırmak ve müşteri deneyimi, pazara sunma süresi, güvenlik ve maliyet gibi konulara ilişkin iş zorluklarını ele almak için Kalite Mühendisliği ve Testlere yöneldiklerini gösteriyor. Son kullanıcıların bu gibi teknolojileri sorunsuzca deneyimleyebilmeleri için farklı bir yaklaşımla test ve kalite denetimi süreçlerinden geçirilmesi gerekiyor.
Diğer taraftan katılımcıların yüzde 96'sı kaliteli bir strateji geliştirmeden gelişmekte olan teknolojilere geçişin orta veya yüksek düzeyde siber saldırı riskiyle karşı karşıya kalmalarına neden olacağına inanıyor. Rapor, aynı zamanda teknolojik değişimin hızı katlanarak artarken siber saldırı risklerine karşı koymak için siber güvenlik stratejilerini değişen ortama uyarlamanın önemini de ortaya koyuyor.
Kalite güvencesi, kalite mühendisliği uygulamalarına dönüşümü hızlandırıyor
Kalite stratejilerinin yeni teknolojilerin kullanımıyla ilgili riskleri azaltmasına yönelik farkındalık artarken kalite güvencesi hızla kalite mühendisliği uygulamalarına dönüşüyor. Katılımcıların yüzde 88'i pazar paylarını rakip bir şirkete kaptırma konusunda orta ila yüksek risk altında olduklarını, yüzde 90'ı ise kalite güvence stratejisi olmadan yeni teknoloji çözümlerini kullanmaya başlanmasının maliyetleri artırma riskini doğuracağını kabul ediyor.
Kuruluşlar veriye odaklanmaya devam ediyor
Güçlü veri doğrulama yeteneklerinin karar verme sürecini, verimliliği ve sonuç olarak şirket kârını olumlu yönde etkileyeceği konusunda katılımcılar aynı görüşteler (yüzde 89). Test Veri Yönetimi (TDM), yazılım testleri yaşam döngüsünün ayrılmaz bir parçasıdır. Ancak, katılımcıların yalnızca yüzde 20'si kuruluş genelinde tam olarak uygulanan bir test verisi sağlama stratejisine sahip olduklarını belirtiyor. Birçok kuruluş, etkili bir veri doğrulama stratejisi uygulamada ciddi sorunlar yaşıyor. Katılımcıların yüzde 42'si veri doğrulamayı zaman alıcı bir uygulama olarak görüyor, yüzde 47'si ise birden fazla karmaşık veritabanına sahip olmanın başlı başına bir zorluk teşkil ettiğini belirtiyor.
Çevik⁴ geliştirme süreçlerinden faydalanabilmek için ekipler arasında daha fazla entegrasyon gerekiyor
Dijital dönüşüm ve çevik geliştirme süreçlerinin BT yatırımlarının artmasında kilit önem taşıyan unsurlar olduğu giderek daha fazla kabul görüyor. Katılımcılar, hızlı DevOps dönüşümüne eşlik etmek üzere, Kalite Mühendisliği ve Testlerin ürün geliştirmenin tüm aşamalarına entegre edilmesinin süreçlerden en iyi şekilde faydalanılmasında büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor.
Araştırma aynı zamanda kuruluşların çevik geliştirme süreçlerini benimsediklerinde önemli iyileşmeler kaydettiklerini ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 64'ü elde ettikleri en önemli iyileşmenin zamanında teslimat olduğunu belirtiyor. Bunu, kalite maliyetlerindeki azalma (yüzde 62) ve müşteri deneyimindeki iyileşme (yüzde 61) izliyor.
Bununla birlikte, Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) iş akışlarını parçalara ayırmanın ve uçtan uca iş uygulamalarını tek yerde buluşturmanın karmaşık olması nedeniyle kuruluşlar paket uygulamalar ve kurumsal sistemler genelinde çevik geliştirme süreçlerini uygulamakta zorlanmaya devam ediyor.
Micro Focus Kıdemli Başkan Yardımcısı, ITOM Ürün Grubu ve ADM Ürün Grubu Genel Müdürü, CTO Ofisi ve Ürün Güvenliği Yöneticisi Rohit de Souza, "Dünya Kalite Raporu, gelişen teknolojilerin kurumların kalite ihtiyaçlarını ve uygulamalarını nasıl değiştirdiğine dair derinlemesine bir bakış açısı getiriyor ve bilişim teknolojilerinin mevcut durumu ve geleceği hakkında çok önemli bilgiler veriyor. Bu yılın bulgularına baktığımızda, Kalite Mühendisliği ve Testlerdeki değişimin sürekli olduğunu ve kuruluşların optimum iş performansı için esnek, daha hızlı tepki veren ve uyum sağlayabilen bir yapıya sahip olmaları gerektiğini ortaya koyuyor. Kuruluşlar aynı zamanda müşterileri ve son kullanıcılar için değer yaratmaya odaklanıyor" dedi.
Micro Focus Türkiye ve Yunanistan Genel Müdürü Zafer Akın, “Bu yıl Kalite Mühendisliği ve Test alanındaki önemli trendleri ve gelişmeleri ele alan Dünya Kalite Raporu, yeni ilgi alanının Sürdürülebilir Bilişim Teknolojileri ve Değer Akışı Yönetimi olduğunu ortaya koyarken işletmelerin gelişmekte olan teknolojileri kullanıma alma konusunda ne kadar istekli olduklarını gözler önüne seriyor. Dünya genelinde ve ülkemizde işletmeler önümüzdeki dönemde marka değerini ve müşteri sadakatini artırması nedeniyle sürdürülebilir bilişim teknolojilerine daha çok önem verecek. Bu doğrultuda kalite süreçleri ve bu süreçlerin en önemli parçası olan Kalite Mühendisliği ve Test önem kazanmaya devam edecek" dedi.
Capgemini Group Kalite Mühendisliği ve Test Süreçleri Küresel Yöneticisi Mark Buenen, "Son yıllarda dijital platformlar ve uygulamaların modernizasyonu benzeri görülmemiş bir şekilde hızlandı. Diğer taraftan yaşanan tedarik zinciri zorlukları, siber güvenlik tehditleri ve süre gelen yetişmiş çalışan eksikliği durumu işletmeler açısından daha da karmaşık bir hale getirdi. Buna karşılık, güçlü kalite güvencesi ve kalite mühendisliğine yapılan yatırımlar, kuruluşların esnek, hızlı tepki veren ve uyum sağlayabilen bir yapıda kalabilmelerinin temelini oluşturuyor. Daha derinlemesine baktığımızda, bu hayati işlevin kârlılık ve hatta sürdürülebilirlik dahil olmak üzere iş performansı üzerinde daha kapsamlı bir somut etkiye sahip olduğunu görüyoruz" dedi.