Dereköy Merkez Mezarlığı 165 Yıl Sonra Asıl Ünvanına Kavuştu

MHA - Bozyazı Dereköy’de 1850'lerden bu yana kullanılan ancak kaydı bulunmayan merkez mezarlığı resmileştiriliyor. Mahalle Muhtarı Gürel Bolluk, 165 yıldır Mezarlık olarak kullanılan alanın resmiyette mezarlık olmadığını fark ettiklerini ve hemen girişimde bulunarak  işlem başlattıklarını söyledi. Bolluk, yeni bağışlanan mezar alanı da tescil sürecinde olduğunu duyurdu. 
Mersin'in Bozyazı ilçesine bağlı Dereköy Mahallesi’nde yıllardır sessizce hizmet veren ancak resmi kayıtlarda yer almayan Dereköy Merkez Mezarlığı, nihayet resmiyete kavuşuyor. 1850’li yıllardan bu yana vefat edenlerin defnedildiği mezarlıkla ilgili ilginç bir gerçek, Mersin Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin yaptığı inceleme sırasında gün yüzüne çıktı. Mezarlığın hiçbir kurumda resmi kaydının bulunmadığı ortaya çıktı. Durumu öğrenen Dereköy Muhtarı Gürel Bolluk öncülüğünde harekete geçildi. Mahalle muhtarlığı, mezarlığın sınırlarını belirlemek için haritacı Emre Aslan ve Atilla Atıcı ile birlikte detaylı bir saha çalışması gerçekleştirdi. Öte yandan, mahalle halkından merhum Mustafa Nera’nın çocukları da anlamlı bir bağışta bulundu. Baba yadigârı topraklardan bir bölümünü mezarlık alanı olarak bağışladılar. Mustafa Nera, bağışlanan alanın ilk defnedilen kişisi oldu. Dereköy Bağlama mevkiindeki bu yeni mezarlık alanının da sınırları kısa sürede belirlendi ve tescil işlemleri başlatıldı.  Dereköy Muhtarı Gürel Bolluk;“Bu çalışmalar sonucunda mezarlığın sınırları net olarak belirlendi ve evrak hazırlıkları tamamlanmak üzere. Önümüzdeki günlerde Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne sunulacak belgelerle, Dereköy Merkez Mezarlığı'nın resmi tescil süreci başlayacak. Mahallemizin geçmişine ve vefat eden büyüklerimize olan saygımızın bir gereği olarak bu çalışmaları sürdürüyoruz. Emek veren tüm arkadaşlarımıza ve bağışçılarımıza teşekkür ederim.” dedi. Dereköy halkı ise yıllardır kullanılan mezarlıkların sonunda yasal zemine kavuşturulacak olmasından memnun. Bu gelişme, sadece hukuki bir düzenleme değil, aynı zamanda toplumsal hafızanın korunması açısından da büyük önem taşıyor.