9724,50%-0,42
35,19% 0,30
36,73% 0,92
2968,28% 1,32
4806,92% 0,71
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu İstanbul’un Sultanbeyli ilçesinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu İstanbul’un Sultanbeyli ilçesinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Parti tarihlerinin ve gelecek hareketlerinden en önemli günlerinden birini yaşadıklarını belirten Davutoğlu, “Bize böyle bir refikler topluluğu veren Rabbime hamdolsun. O kumpaslarla Başbakanlıktan ayrıldığımda ‘Ben refik göremiyorum’ demiş ve Rabbime yalvarmıştım; bana gerçek refikler ver, çıkardan çok milleti düşünenleri ver Rabbim demiştim.” diye konuştu.
Davutoğlu, milletin gönüllerine girdiklerine değinerek, “Dediler ki; itiraz ettik, yolsuzluklara itiraz ettik, adaletsizliklere itiraz ettik, haksızlıklara, hukuksuzluklara itiraz ettik. Dinlemediler, bizi ihraç sürecine soktular, işte üçüncü yıldayız. ‘Bizi milletin gönlünden kim ihraç edebilir?’ dedik ve yürüdük. Kurucularımızla, 152 yiğit arkadaşımızla Gelecek Partisi’ni kurduk.” ifadelerini kullandı.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün’ün evinin kurşunlandığını hatırlatan Davutoğlu, “Genel Başkan Yardımcımız Selçuk Bey Cuma namazına giden çakallar tarafından saldırıya uğradı. 15 Temmuz’un en çilekeş, en sembolik ismi Nihal Hanım kardeşimizi de mahkemelere çağırdılar. Şimdi son olarak dün Serkan Beyi de mahkemelere çağırmışlar. Bunların hepsi bize şeref madalyasıdır. Eğer bu yolla bizi caydırabileceklerini, korkutabileceklerini düşünüyorlarsa, bizi tanımıyorlar demektir.” şeklinde konuştu.
Davutoğlu, kendilerinin direnişin hakkını ve hukukunu koruyanlar olduklarını ifade ederek, “Biz 28 Şubat’a direnenleriz, biz 15 Temmuz’da meydanı dolduranlarız. Biz 28 Şubat’ı, 15 Temmuz’u istismar ederek ceplerini dolduranlara karşı o direnişin hakkını, hukukunu koruyanlarız.” dedi.
Kamu Personel Seçme Sınavı’nı da gündemine alan Davutoğlu, “İki-üç saat önce KPSS sınavı yapıldı, yüzkarasıdır. KPSS sınavına giren kardeşlerime selam ediyorum, başarılar diliyorum. Ama bundan 2 ay önce bir sınav daha yapılmıştı, neden tekrar yapıldı? Çünkü sorular çalındı çalındı. Eğer bir iktidar kendi yaptığı sınavın güvenliğini dahi sağlayamıyorsa, ülkeyi yönetme iktidarına sahip olabilir mi? Gençler, size söylüyorum; onlar iktidardan gidecek, siz bu vatanda kalacaksınız, bu diyarda kalacaksınız. Bu ülke sizin, bu ülke bizim.” ifadesinde bulundu.
Davutoğlu, gençlere üç vaadinin olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Bir; üniversiteyi bitirdiğinizde eğer kamu sınavına girecek olursanız, bilin ki değil sınav çeteleri, bütün cihan gelse sizin hakkınızı yedirtmeyeceğiz, ne sınavlar üzerinden yolsuzluk yapılmasına izin vereceğiz, ne de mülakat üzerinden. Ve diyoruz ki; mülakat gidecek, liyakat gelecek. İkincisi; eğer özel sektöre girerseniz, eğitim sistemini tümüyle yeniden yapılandırırken özel sektörle, kamu iş birliğiyle meslek liselerini merkeze alacağız. Üç; gençlerimiz girişimcidir. Eğer gençlerimiz girişime kendi imkanlarıyla atılmak isterse, başlangıçta bir girişim projesi getirirlerse 500 bin lira karşılıksız hibe vereceğiz.”
Kredi Garanti Fonu’nun içinde gençler için öz girişim fonu kuracaklarını belirten Davutoğlu, “Kredi Garanti Fonu aslında esnaf için, KOBİ’ler için çalışması gerekirken bunlar bunu imar çetelerine, o beşli çeteye verdiler, kullandırttılar. Kredi Garanti Fonu’nun içinde gençler için öz girişim fonu kuracağız ve Kredi Garanti Fonunun bütün kaynaklarını gençlere, kadınlara ve ar-ge çalışmalarına aktaracağız ta ki hiçbir genç sermayem yok diye işsiz kalmasın.” diye konuştu.
Davutoğlu, Sosyal Konut Projesi ile ilgili, “Nedense işler zora girince ya bir yerde petrol bulduk diyorlar, ama bir şey çıkmıyor, keşke bulsalar, doğal gaz ya da zaten daha önce yaptıkları bir projeyi allayıp pullayıp tekrar getiriyorlar. Ya 2019 Aralık’ta siz bu projeyi getirmişsiniz, 100 bin konut demişsiniz, aylık 894 lira ödemeli demişsiniz, peki 2,5 yıl olmuş, nerede bu konutlar? Onlar yapmadıkları gibi, bu 250 bin konutu da bilin ki yapmayacaklar. Daha arsa tahsisleri bile yapılmadı.” açıklamasında bulundu.
Halkın içinden geldiklerini vurgulayan Davutoğlu, “Bunlar bu halktan koptular. Biz işte bu halkın eşiyiz, dostuyuz, yaranıyız, yarıyız. Hiç kimse bizi bir yere getirmedi. Biz tırnaklarımızla geldik, Toroslarda doğduk, Doğu Anadolu’da doğduk, Karadeniz’de doğduk, İstanbul’da doğduk ama geldiğimiz yere alnımızın teriyle ve yüreğimizin sesiyle geldik ve yine geleceğiz.” dedi.
Davutoğlu, Gelecek Partisi ile ilgili, “Çınar kökü derinlerde olan ağaçtır, çınar altına sığınanı barındıran ağaçtır, çınar bizim sembolümüz. Çınar yaprağının beş kolu var, bu bizim beş hedefimiz. Bu konuda da bir söz verelim. Sonra bu güzel günün adına inşallah bütün Türkiye’ye yayılacağız. Beşinci kolun biri adalettir. Ülkede adalete güven bırakmadılar. Bakın bir genç Cumhurbaşkanını eleştiren en ufak bir paylaşım yapsa, hemen gözaltına alınıyor. Ama bir yolsuz bürokrat, bir milletvekili, suç örgütü liderlerinden 10 bin dolar aldığında, 30 milyon Euro aldığında hiçbir şey yapılmıyor. İşte bunların felaketi buradadır.” ifadelerini kullandı.
Çınarın ikinci sembolünün demokrasi olduğunu belirten Davutoğlu, “Biz 28 Şubat’a direnenlerin partisiyiz, sözde değil özde direnenlerin. 28 Şubat’ın her türlü zulmünü gördük, bir daha bu zulmün yaşatılmasına izin vermeyeceğiz. Birisi eğer gelir size derse ki, bu iktidar gelirse kazanımlarımızı kaybederiz, başörtüsü yasağı gelir derse onlara deyin ki, sizin bu yolsuzluklarınızı o kazanımları örtemez. O kazanımların teminatı Gelecek Partisidir.” şeklinde konuştu.
Davutoğlu, çınarın üçüncü kolunun müreffeh bir toplum kurmak olduğunu ifade ederek, “Asgari ücreti uluslararası standartlara getireceğiz, enflasyonun üstünde asgari ücret vereceğiz. Ve asgari ücretin brütünü net olarak ödeyeceğiz. Yetmedi, asgari ücretten alınan işçiden alınan SGK primlerini de devlet verecek. Emeklilerimize söylüyorum, hiçbir emekli maaşı asgari ücretin altında olmayacak. Asgari ücretin altında emekli maaşı olmayacak.” dedi.
Düzenlediği mitingde çiftçilere seslenen Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Bu kur korumalı mevduata aktarılan 250 milyar Türk Lirası var ya faizcilere, rantiyecilere aktarılan bu parayı bunlara aktarılan bu kaynakları çiftçilerimize aktaracağız. Kur korumalı mevduat demeyeceğiz, kur korumalı mazot diyeceğiz, kur korumalı gübre diyeceğiz, kur korumalı yem diyeceğiz. Anadolu toprakları, Rumeli toprakları tekrar bereketlenecek Allah’ın izniyle.”
Davutoğlu, konut ve öğrenci yurtlarıyla ilgili tüm sorumluluğun devlete ait olacağına değinerek, “Kimseyi öğrencilerimizi yurt kapılarında mahrum bırakmayacağız. Yine gelir adaletini düzeltmek üzere vergi düzenlemelerini yeniden gözden geçireceğiz. Dolaylı vergilerle yapılan zulümlere son vereceğiz. Kurumlar ve Gelir Vergisini ana odağa alacağız. Bu milleti sömüren asalakları var ya şu imar baronları var ya, şu faiz baronları var ya, hatta uyuşturucu baronları var ya o asalakları birer birer Hazine’nin üstünden alıp bir kenara fırlatacağız.” şeklinde konuştu.
Çınarın dördüncü yaprağının eşitlik olduğunu vurgulayan Davutoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları mutlak anlamda eşitlik olacak. Hiçbir vatan evladı diğerinden farklı olmayacak. Ana diller üzerindeki bütün yasakları kaldıracağız. Kürt vatandaşlarımız, Alevi vatandaşlarımız, farklı kanaatlere sahip olan bütün toplum kesimleri, kim olursa olsun insan haklarından eşit şekilde istifade edecek. Kimse etnik mezhebi kimliği dolayısıyla dışlanmayacak, ötekileştirilmeyecek. 85 milyonu tek bir yumruk yapmaya geliyoruz.”
Davutoğlu, çınarın beşinci yaprağının siyasi ahlak olduğunu belirterek, “Biz siyasi ahlak dedik, yolumuza öyle çıktık. Organize suç örgütü liderlerinden maaş alan milletvekilleri, basın mensuplar, TMSF başkanlarıyla ilgili iddialar, kendi bakanlığına deterjan satanlar, bunların hepsi en baştan, balık baştan kokar. İşte burada söz veriyoruz, siyasi ahlak yasasını getireceğiz, yolsuzlukların hesabını soracağız.” dedi.
Sultanbeyli’deki vatandaşların yaşadıkları problemlere de değinen Davutoğlu, “Tapu problemleri vardı, güya çözüldü, ama öyle rayiç bedeller tespit edildi ki Sultanbeyli ahalisi, özellikle otobanın güneyinde olanlar tapularına kavuşamadılar. Araya birtakım rantiye türedi, aracılar türedi, ucuza tapu toplayıp satanlar türedi. Biz onları biliyoruz hiç merak etmeyin ve onların hesabını soracağız. İmar barışı dediler aldattılar, tapu veriyoruz dediler aldattılar. Ama 3-5 inşaat baronuna her imkanı verenler Sultanbeyli’yi unuttular. Siz, bizi nasıl yüreğinize bastıysanız, her bir Sultanbeyli’nin sorununu çözmek boynumuzun borcudur.” diye ekledi.
Hibya Haber Ajansı