Filmin yapımcılığını Pathe, Tresor Films ile les Enfants Terribles ve yönetmenliğini ise Guillaume Canet üstleniyor.
Film, 1 Şubat 2023’te Fransa’da, 24 Şubat 2023’te de Türkiye’de sinema salonlarında gösterime girecek. Bu ortaklık, Citroen’in diğer ortaklıklarından farklı olarak; marka tarafından özellikle bu filmin ihtiyaçları için bir konsept otomobilin tasarlanmasını ve üretilmesini kapsıyor.
Citroen’in tasarım ekipleri en başından bu projeye dahil oldu. Otomobili 3 ay içinde tasarlayıp üretti. Oysa bir konseptin çizimi ve üretimi genellikle 1 yıllık bir sürede tamamlanıyor.
Citroen’in 2CV modeli, “Konsept Savaş Otomobili” oldu
Citroen 2CV, hem Fransız kültürel mirasının bir parçası hem de otomotiv tarihinin önemli ikon otomobillerinden biri. Silueti dünyanın her yerinde biliniyor. Asterix & Obelix: The Middle Kingdom filmindeki “Konsept Savaş Otomobili”, 2CV’nin yeniden yorumunu ve Galler yaşam tarzını temsil ediyor.
Citroen tasarım ekipleri, markanın konfor, teknoloji ve tasarım DNA’sındaki temel değerleri yeniden yorumladı ve Asterix filmine özel dokunuşlar ekledi. Böylece, yaban domuzu midesinden yapılan süspansiyonlar, açılır tavan, Galler miğferlerinden esinlenen farlar, sihirli iksirle güçlendirilen ateşböceklerinin aydınlattığı farlar, Citroen’in logosunu içeren geri dönüştürülmüş kalkanlardan yapılan tekerlekleriyle bir konsept otomobil ortaya çıktı.
Kahramanların Çin’e gitmek üzere köylerinden ayrıldığı sahne, birleşen ve büyük bir maceraya atılan bir ekibi gösteriyor. Cetautomatix yola çıkmadan önce otomobili Obelix’e sunuyor ve yolculuklarının olabildiğince sorunsuz geçmesi için otomobile getirdiği yenilikleri gösteriyor.
Filmde aynı zamanda, Cesar’ın ordusu Çin’e ulaştığında, ülkenin girişinde dönemin en iyi otomobilini tanıtan ilk reklam panosu da görülüyor. Bu, Galya’da üretilen, 2 atın çektiği inanılmaz bir savaş otomobili olan 2CV. Bu, aynı zamanda Çin Seddi üzerinde yapılan ünlü Citroen reklam filmine ince bir ima niteliğini de taşıyor. Bu ortaklığın gücünü vurgulamak için yeni Citroen logosu da kullanılıyor ve bunu vurgulamak üzere Asterix’in kaskının kanatları kullanılıyor.
Citroen, Asterix filminin çekimleri için ekibe tamamen elektrikli araçlardan oluşan bir filo sağladı. Filo; 3 adet e-C4, 3 adet C5 Aircross PHEV, 2 adet e-Spacetourer, 1 adet Ami ve 1 adet e-Jumpy olmak üzere 10 araçtan oluşuyordu. Citroen ayrıca Bry-sur-Marne ve Bretigny-sur-Orge’deki çekim alanlarında bu araçlar için şarj çözümlerini de sağladı.
Sürdürülebilirlik, filmin çekimleri boyunca kilit unsur oldu. Citroen’in sağladığı elektrikli araç filosu, Asterix ekibinin karbondan arınma çabalarını destekledi. Ekip, israfı olabildiğince azaltmak için özel süreçler uygulayan bir ajansla çalıştı. Örneğin kostümler geri dönüştürülerek başka amaçlarla kullanıldı. Kartonlar geri dönüştürülerek 2 ton odun tasarrufu sağlandı. Ayrıca, tüm tahta kasalar, Ile-de-France bölgesindeki iki şehir çiftliğine verildi.
Ortaklığı değerlendiren Citroën Küresel Tasarım Direktörü Pierre Leclercq; “Fransız kültürünün bu iki efsanesinin karşılaşması olağanüstü. Citroen ve Asterix film ekipleri arasında başından beri bir yakınlık, samimiyet ve karşılıklı saygı var. Bu ortaklık, sıfırdan bir konsept otomobili tasarlamak ve üretmek için inanılmaz bir fırsat sundu. Bu proje üzerinde çalışırken harika zaman geçirdik. Ortaya çıkan sonuç aynı zamanda Citroen’i temsil eden efsanevi otomobil 2CV’ye bir övgü niteliğini de taşıyor.” dedi.
Pathe Films Marka Ortaklıkları ve Sponsorluk Başkanı Yohann Stoll; ise “Pathe’de ilk kez bu kadar önemli bir elektrikli araç filosu ile bir film çektik. Citroen, Asterix filminin renklerinde Toutelectrix şarj noktalarının kurulumunda bize yardımcı oldu. Elbette, elektrikli ulaşım çoğumuz için bir alışma süreci gerektirdi. Yaşadığımız başarılı deneyime dayanarak, bu çözümü sonraki işlerimizde tekrarlayacağımızdan eminiz“ diyerek ortaklığı değerlendirdi.
Hibya Haber Ajansı