9367,77%3,72
34,55% 0,22
36,18% -0,12
2983,69% 0,75
4956,37% 0,00
2022’de, Çin’de animasyon sektörünün doğumunun 100. yılı kutlanıyor. 100 yıldan beri, Çin’deki animasyon sektörü sıfırdan başlayarak, kısa metrajdan uzun metraja, siyah-beyazdan renkliye, sessizden sesliye, iki boyutlu çizimden di
2022’de, Çin’de animasyon sektörünün doğumunun 100. yılı kutlanıyor. 100 yıldan beri, Çin’deki animasyon sektörü sıfırdan başlayarak, kısa metrajdan uzun metraja, siyah-beyazdan renkliye, sessizden sesliye, iki boyutlu çizimden dijital tasarıma kadar gelişerek bugüne geldi. Çin’in animasyon sektörü, gelenekleri korurken aynı zamanda yenilik yapıyor, Çin hikâyelerini anlatıyor.
Yüzyılın arayışıyla Çin animasyon ekolu oluşmuştur
1922 yılında Wan soyadlı iki kardeşin yapımcılığını üstlendiği, Çin’in ilk animasyon reklam filmi Shu Zhendong Markalı Çince Daktilo gösterime girdi. Bu film, Çin’de animasyon sektörünün perdesini açtı.
1941 yılında Çin’in ilk uzun metrajlı animasyon filmi Prenses Demir Yelpaze görücüye çıktı. Çin’de animasyon sektörünün filizlenme ve gelişme aşamasındaki klasiklerden biri olarak, Prenses Demir Yelpaze, bugüne kadar insanın dilinden düşmedi ve çok sayıda kişiyi Çin’in milli özelliklerini taşıyan animasyon yapımına adamaya teşvik etmeye devam ediyor.
1957 yılında Shanghai Animasyon Film Stüdyosu kuruldu. Stüdyo, 10 yıl içinde 200’den fazla animasyon filmi üretti ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin animasyon sektörünün temelini attı. Bundan böyle çok sayıda Çinli sanatçı, yaratıcılık faaliyetlerinde geleneksel kültür unsurlarını geniş şekilde kullanarak bağımsız bir sanatsal arayış yolunda ilerlemeye başladı.
1961 yılında Çin mürekkep resminden ilham alan animasyon filmi Annesini Arayan İribaş beyaz perdeye taşındı. Filmde mürekkep resmi, kağıt kesme, gölge oyunu, yeni yıl resmi ve gravür dahil çeşitli geleneksel sanat unsurlarından yararlanılarak, filmin yapım tekniği ve görsel tarzına belirgin milli özellikler kazandırıldı. Annesini Arayan İribaş’ın yanı sıra, karekterlerin imajı ve hareketlerinin tasarımında kukla unsuruna başvuran Sihirli Kalem, kesme kağıt sanatının kesme ve oyma gibi tekniklerinden ilham alan Altın Renkteki Deniz Kabuğu, Çin tarihindeki folklorik yeni yıl resmi, tapınak ve buda heykeli gibi unsurları bir araya getiren Maymun Kralı… bunların hepsi, o dönemin seçkin animasyon filmlerinden bazılarıdır.
Nesilden nesile animasyon çalışanları, Çin’in milli özelliklerini oluşturmaya çalışırken, Çin unsurlarıyla ifade etme tarzını geliştirmiş ve Çin animasyon ekolunu oluşturmuştur.
Çin animasyon filmlerinin 2 özelliği söz konusudur: Birincisi, filmlerin çoğu Çin’in klasik mitoloji ve kinayelerinden ilham alınarak uyarlanmıştır. Maymun Kral, Prens Nezha’nın Ejderha Kralı’na Karşı Zaferi, Su kabağı Kardeşler, Lotus Feneri bu tür filmlerden birkaçı. İkincisi, Çin klasik estetik biliminin barındırdığı “Edebiyat, doğanın yasasını açıklamalı” şeklindeki değer yargısı animasyon filmlerine yansıdı. Animasyonun yaratımında insanı eğitme geleneği oluşmuştur. Çinliler, bir animasyon filmi değerlendirirken halka neler öğrettiğine özen gösterir.
Çin’de animasyon sektörünün tekrar canlandırılması
21. yüzyıla girildiğinde Çin hükümeti, animasyon sektörünün gelişmesi için destek politikalarını çıkarıp yürürlüğe koydu. 2008 yılından beri, Çin’de televizyon kanallarında gösterilen animasyon filmlerinin üretimi yıldan yıla arttı. 2011 yılına gelince yıllık animasyon filmlerinin toplam uzunluğu 261 bin dakikaya ulaştı. Böylece. Çin dünyanın birincisi oldu.
Ancak bir sürede aşırı şekilde animasyon filmlerinin adet sayısının peşinde koşulması ve kültür ile estetik gibi alanlarda yükselişin gerçekleştirilmemesi nedeniyle, animasyon sektöründe balonlar oluştu. Çin’deki animasyon sektörünün nasıl yeniden canlandırılması gerektiği sorunsalı sektör çalışanları ve izleyicilerin odağı haline geldi.
Aslında 1955 yılında yönetmen Tewei, Gururlu Genel adlı filmi yönettiğinde “Çin’in milli özelliklerini taşıyan yolu keşfetme” sloganını ortaya koymuştu. Bu slogan, daha sonraki onlarca yıllarda animasyon sektörünün gelişmesinde derin etki yarattı. Milli özellikler, Çin animasyon filmlerinin dünya dikkatini çekmesinin esas nedeni idi. Bu, aynı zamanda çağdaş animasyon sektörünün asıl gayesine sadık kalarak tekrar canlanmasının esas yoludur.
Çinliler, milli özellikler taşıyan eserlerin dünyada tanınacağını düşünüyor. Bunun anlamı şöyle açıklanabilir; sadece milli özelliği yansıyan içerik özel değere sahip olur ve daha iyi şekilde dünyanın karşısına çıkar. Küreselleşme arka planında Çin’in animasyonu mutlaka milli özelliklerini korumalı. Yabancı eserleri kopyalamak, rekabet gücünü kaybettirir. Bu düşünceden yola çıkan animasyon çalışanları geçen birkaç yılda Maymun Kral: Kahraman Geri Döndü, Nezha: Şeytan Çocuğun Doğumu, Büyük Balık ve Begonya, Beyaz Yılan gibi seçkin yapıtları yarattı. Bu filmler gişe gelirinde üst üste rekor kırarken aynı zamanda izleyiciler arasında rağbet gördü.
Sinema yorumcuları, bu yapıtların içerik açısından geleneksel Çin kültüründen ilham alarak ve geleneksel kültürü farklı izleyicilerin karakterlerine göre animasyona uygun şekilde dönüştürdüğünü, böylece geleneksel kültür ile çağdaş insanlar arasında bir iletişim köprüsü kurduğunu savunuyor.
Çin hikâyesini inovatif şekilde aktarmak
Çinli animasyon çalışanları, yeni yılda fırsatların yanı sıra sınamalarla da karşı karşıya bulunduğunu hissediyor. Animasyon yaratımındaki elle çizme çağı sona erdi ve dijital çağa girildi. Bu eğilime Çinli animasyon çalışanları da uymalıdır. Bu konuda birçok kuruluş çaba gösteriyor. Örneğin Shanghai Animasyon Film Stüdyosu dünyaca ünlü bir özel efekt yapım şirketiyle işbirliği yapıp ileri kamera tekniklerini kullanarak 3 boyutlu Maymun Kral’ı piyasaya sundu ve Çinlilerin yüreğindeki bir klasiği canlandırdı.
Çinli sektör çalışanları çaba gösterirken, bazı insanlar Çin’deki animasyonun milli tarzı koruyup korumamasından şüphelendi, çünkü izleyicilerin estetik açısı çeşitlenmişti, popüler kültürler de Çin’i etkiliyordu. Gelenek ile popülaritenin çelişkili olmadığını savunan Çinli animasyon çalışanları, gelenekleri korurken aynı zaman yaratıcılığın, eserlerin kültürel etkisinin ve piyasa rekabet gücününün artırılması gerektiğini belirtti. Shanghai Animasyon Filmi Stüdyosu’nun 4 yılda ürettiği Lotus Feneri adlı eseri ülke genelindeki sinemalarda eşzamanlı gösterime girdi ve 29 milyon yuanlık gişe geliri elde edildi. Bu, Çin’in ticari animasyon filmi tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edildi.
Yeni çağda Çin’deki animasyon sektörü sermaye ve personel gibi konularda zorluklarla karşı karşıyadır. Devlet stüdyoları yetenekleri çekme konusundaki sınırlamaları aşmalı, animasyon yapım süreci için yeterli sermaye güvence altına alınmalıdır. Sektörün gündeminde bir başka konu daha var, o da geleneksel kültür ve animasyon sanatını birleştirme ülküsü ve Çin hikâyesini daha iyi anlatmaktır.
Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu
Hibya Haber Ajansı