9724,50%-0,42
35,19% 0,30
36,73% 0,92
2968,28% 1,32
4806,92% 0,71
Cep Telefoncular Derneği Genel Başkanı Şenol Şen, 1 hafta önce 7 ilde kendi meslek odalarını kurmak için Ticaret Bakanlığı'na dilekçe verdiklerini söyledi.
AFYONKARAHİSAR - 18.12.2022 - HİBYA - Cep Telefoncular Derneği Genel Başkanı Şenol Şen, CEPDER'in Türkiye’deki 81 il başkanının katıldığı 'Cep Telefoncular Derneği Afyonkarahisar çalıştayında' konuştu.
Derneğin kuruluş amacından bahseden Şen konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
'Sayın vekilim, kıymetli yönetim kurulu üyelerim,Türkiye’nin 4 bir yanından katılım sağlayan değerli il başkanlarım ve sevgili misafirlerimiz. sizleri saygıyla selamlıyorum. Cep Telefoncular Derneği Afyonkarahisar çalıştayına hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Derneğimiz, sektörümüzün hak ve menfaatlerini korumak, meslektaşlarımız ile istişareler yaparak mesleğimizin kaybolan kalite, güven ve itibarını sağlamak amacıyla; Cumhuriyetimizin kazanıldığı topraklar olan Afyonkarahisar ilimizde “Afyonkarahisar Cep Telefoncular Derneği” ismi ile 2019 yılında kurulmuştur. Ancak sektörümüzün sorunlarının bölgesel değil ulusal bir sorun olduğunu bilen derneğimiz, geçen yol tüzük düzenleme yaparak ,önce ismini Cep Telefoncular Derneği yapmış ve hızlı bir şekilde 81 il ve bunlara bağlı 20 ilçede temsilciliklerini açmış ve an itibari ilede teşkilatlanmasını tamamlamıştır.'
Cep Telefoncular Derneği Genel Başkanı Şenol Şen, 55 ilde mesleki yeterlilik belgesi sınavları organize ettiklerini belriterek, 'Çok kısa sürede meslek odalarının şimdiye kadar yapamadığı birçok projeye imza atan derneğimiz, Türkiye’nin 55 ilinde mesleki yeterlilik belgesi sınavları organize etmiş, bu sınavların bedellerini Avrupa Birliği'nden karşılayarak ülke çapında 4 binden fazla meslektaşımızın ücretsiz “cep telefonu tamir, bakım ve onarımı mesleki yeterlilik belgesi” almasını sağlamıştır.' dedi.
'Mesleğimizi öksüz bırakan birlik ve beraber olamama, ayrıştırma, ötekileştirmeye karşı tek yürek olarak hareket edememe durumlarından dolayı meslek odamızı şimdiye kadar kuramadık.' diyen Şenol Şen, şunları kaydetti:
'Derneğimizin faaliyetleri bununla da kalmayarak verilen bu mesleki yeterlik belgeleri için defalarca Milli Eğitim Bakanlığı ile istişare ve yazışmalar yaparak bu belgelerin ustalık ve usta öğreticilik belgelerine denkliğini de aldırdığımızı buradan gururla söylemek isterim.
Aslında Türkiye’nin 55 ilini dolaşarak eğitim vermemizin tek bir amacı vardı: Mesleki yeterlilik belgesi ve sınavlar bu amacın sadece bir aracıydı. Dernek olarak neydi en büyük amacımız; aynı Kurtuluş Savaşımızda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kuvay-i Milliye hareketi gibi bizim de kurtuluşumuz için örgütlenmekti. An itibari ile her 81 ilde teşkilatlanmamız tamamlanmış olup; kaybedilmiş hak ve menfaatlerimizi geri almak için sonuna kadar uğraşacağımız sektörümüze ait meslek odamızı, yani cep telefoncular odamızın kurulması için zemin hazırlamaktı.
Ancak yıllardır süregelen ve mesleğimizi öksüz bırakan birlik ve beraber olamama, ayrıştırma, ötekileştirmeye karşı tek yürek olarak hareket edememe durumlarından dolayı meslek odamızı şimdiye kadar kuramadık.'
CEPDER Genel Başkanı Şen, 1 hafta önce 7 ilde kendi meslek odalarını kurmak için Ticaret Bakanlığı'na dilekçe verdiklerini söyledi.
Şen, 'Hali hazırda bağlı olduğumuz meslek odaları, üyelerinin ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki anlamda yapılan işlerini kolaylaştırmak, mesleğin çıkarlarını korumak, meslektaşların birbirleri ile iletişim kurmasını ve dayanışmasını sağlamak amacıyla kurulan kuruluşlar olmasına rağmen, onlarca yıldır amaçlarından uzak faaliyet göstermektedirler. Ne yazık ki bağlı bulunduğumuz meslek odaları sadece hak etmediği üye aidatlarını toplamaktan, gerekirse aidat borcu olan meslektaşlarımıza icra göndermekten başka hiçbir iş yapmamaktadır.' diye konuştu.
Son 5 yılda iş yeri olarak açılan en fazla meslek grubu olduklarına dikkati çeken Cep Telefoncular Derneği Genel Başkanı Şenol Şen, 'TÜİK verilerine göre son 5 yılda iş yeri olarak açılan en fazla meslek grubunu biz oluşturuyoruz. Şu anda resmi kayırlara göre de 150 binden fazla meslektaşımıza ait işyeri faal olarak çalışmaktadır. Sektörümüzün haklarını savunan olmadığı gibi, maalesef esnaf siciller de, birçok ilde bizi teypçi, videocu, televizyoncu, plakçı hatta ve hatta bakkal ve fotografçı odalarına bağladılar. Bu da yetmiyormuş gibi malum bilinen iş adamları dernekleri boynuzuma zincir takma hadsizliğinde bulunarak; bizlerin , bu sektörün temel taşları olduğunu unutup emeklerimizi hiçe sayarak, temsil yetkisi adı altında ,bizim adımıza ,ama bizim aleyhimize muhatap koltuğuna oturdular.' dedi.
Şenol Şen, Cep Telefoncular Derneği'nin amaçlarını şöyle sıraladı:
'Sayısı 150 bini aşkın cep telefoncu esnafı; çıkarları doğrultusunda istediği gibi kanun yaptıran bu malum rant yapılanmasından, bu sömürgeci zümreden çok ama çok daha büyüktür. İsim zikretmeden belirtmek isterim ki bu zümre esnafımızın çıkarına değil sadece kendi şahsi menfaatlerine göre hareket etmektedir. Cep Telefoncular Derneği'nin kuruluşunun en önemli amacı; GSM sektörü esnafımızın hak ve menfaatlerini her türlü platformda savunmak, aleyhimize olan kanunlarla hukuken mücadele etmek, kanun koyucular ile istişarelerde bulunarak esnafımızın yıllardır gasp edilen emeklerinin geri kazanımı açısından plan, proje ve politika üretilmesi için çalışmalarda önderlik etmek ve sektörümüzün meslek odasını her ilimizde kurmaktır.'
'Tek yürek, tek ses, tek nefes olarak hareket etmemizin zamanı geldi.' diyen Şen, konuşmasına şöyle devam etti:
'Bu motivasyonla 2019 dan bugüne kadar birçok faaliyete imza atan derneğimiz şimdi sizlerle beraber ulusal ses getirecektir. Sayın bölge ve il başkanlarımla beraber 150 bin esnafımız arkamızdadır. Tek yürek, tek ses, tek nefes olarak hareket etmemizin zamanı geldi. Hep beraber hedeflerimize teker teker ulaşacağız inşallah! Katılımlarınız için teşekkür ederken, sözlerime ünlü edebiyatçı Tolstoy’un şu ifadesiyle son vermek istiyorum; “Hareket etmezsen, zincirlerini fark edemezsin.” Saygılarımla.'
Cep Telefoncular Derneği Genel Başkanı Şenol Şen, son olarak sektörün sorun ve taleplerini şöyle sıraladı:
'Mesleğimize sahip çıkmak ekmeğimize sahip çıkmaktır'
Evlatlarımıza daha güzel yarınlar bırakmak için, 100 bini aşan, esnaf sayımız ile bir olalım birlik olalım. Türkiye’de sayısı 100 bini aşkın cep telefonu esnafımızın sektörümüz ile ilgili başlıca temel sorunları:
Sorun: Yıllar önce çıkan kanun ile satmış olduğumuz cep telefonları için kredi kartına taksit yapma imkanımız elimizden alınmıştı. Ancak GSM operatörlerine hiçbir kısıtlama gelmeden hala 12-24 ay vadeli cep telefonu satmaktadırlar. Faturaya ek olarak lanse edilen kampanyalarda cep telefonları ve benzer elektronik alet ve aksesuarlar taksit ile satılmaktadır. Üstelik bu faturaya ek olarak taksitle satılan bu ürünler fahiş fiyat ile piyasa rayicinin çok üzerinde bedeller ile satılmaktadır. Vatandaşımızın, söz konusu koşullarda fahiş fiyatla ürün satın almaları, taksit olmaksızın bu ürünü alamayacağının çok açık bir göstergesidir. Bu hali ile müsaade edilen uygulama başlı başına haksız rekabet teşkil etmekte olup, kredi kartına taksit kısıtlamasının, sayısı yüz bini geçen küçük çaptaki cep telefonu esnafını yok saymakla birlikte yok etmekte; vatandaşı ihtiyaçları doğrultusunda taksitle alışverişe müsaade edilen büyük firmalara yönlendirerek bu firmaların daha çok maddi kazanç sağlamasına hizmet etmektedir. Yine gerek finansman kredisi sağlayarak taksitli satış yapan teknoloji marketleri ve elden (bono ile) taksit yaparak satış yaptığı herkesçe bilinen ülkemizin birçok ilinde faaliyet gösteren zincir marketler de tıpkı GSM operatörleri gibi taksitli satışın merkezi haline gelmiştir. Kredi kartına taksit imkanının tarafımıza da sağlanması, rekabet piyasası oluşturulmasını sağlayacak ve büyük firmaların bu konuda tekelleşmesi ve kartelciliğe varan fiyat uygulamalarının önüne geçilerek vatandaşın ürüne daha uygun fiyatlar ile sahip olması sağlanacaktır. Bu durumda kazanan milyonlarca vatandaşın yanı sıra bizim gibi sayısı 100 bini aşan cep telefoncu esnafımız da olacaktır. Böylelikle de vatandaşlarda 12-24 ay taahhüt adı altında GSM operatörlerinin ve arz ettiğimiz diğer mağazaların boyunduruğu altına girmemiş olacaklar. Günümüz ekonomik koşullarında var olma mücadelesi yaşan esnafın bu günlerde yok olma sürecini hızlandırmak yerine sahip olduğu hakların tekrardan taraflarına iade edilerek var olma mücadelesine destek olunması gerektiğini değerlendirmekteyiz.
Sorun: Ülkemizde faaliyet gösteren ve zincir mağazalar olarak adlandırılan firmalar maalesef her şeyi satmanın ve birçok sektörün küçülmesine ve işyeri kapatmasına neden olmaktadır. Diğer esnaf işletmeleri gibi sektörümüz cep telefonu da satmaya başlamaları nedeni ile cep telefoncu esnaf işletmecileri olarak zaten tutunamayan bizlerin, yok oluş süreçlerini hızlandırmaktadır.
Sorun: Yasal mevzuat gereğince, İthalatçı firmalar ve bunların servis sağlayıcıları, ülkemizde satılan her cep telefonu için, kullanıcı hatası olmadığı sürece 2 yıl garanti veriyorlar. Bu garanti içerik durumları kullanma kılavuzu ve garanti şartlarında da yazdığı üzere kullanıcı hatası olmayan her şeyi kapsamaktadır. Ancak, cep telefonu klon olayı, cihazların güvenlik açığı olup; kullanıcı hatası değil yani cihazdan kaynaklı bir sorundur. Lakin bunu garanti kapsamına almıyorlar. Nasıl ki Apple marka cep telefonları firma olarak güvenlik önlemi alıp cihaza harici dış müdahale ile imei yazma açığını kapattı ise, diğer markalarda aynı şekilde güvenlik önlemini alarak cep telefonunun açıklarını kapatmak zorundadırlar. Üretici firmalar, cihazdan kaynaklı bu güvenlik açıkları sorununu kapatamıyorlarsa, klonlanan cep telefonunu 2 yıllık garanti süresi içerisinde garanti kapsamında ithalatçı ve servis sağlayıcı firmanın sorumluluğu kapsamına almak durumundadırlar. Zira tüketicinin bunda şahsi kusuru yoktur.
Sorun: Parasını vererek alınan bir ürünün kullanım ve tasarruf hakkı mal sahibindedir. TBMM de kabul edilen kanun tasarısına göre Cep telefonlarına uygulanacak olan 1 yıl sinyal almama sonrasında iletişime kapatılacak olması anayasanın 35. maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlali niteliğindedir. 01 Kasım 2022 tarihinde hayata geçirilmesi planlanan bu uygulama Hukuk devleti ilkelerine aykırıdır. Bu uygulamanın tarafımızca öngörülen 2 sonucu vardır; birincisi tamamen 2. El cep telefonu ticaretini bitirip, milyonlarca vatandaşı GSM operatörleri veya taksitle telefon satan diğer zincir mağazalara mahkum ederek sıfır cep telefonlarının daha çok satılmasının sağlanmasıdır. İkincisi ise on binlerce cep telefonu tamircisinin hedefe konularak ileride çıkması muhtemel bir yasa ile de tamir işleminin cep telefonu tamir esnafını tarafından yapılmasını engelleyerek sadece “yenileme merkezlerine” kaydırılması için zemin hazırlamaktır.
Bir cep telefonunun 2 yıl garantisi var ise, imei sinyal süresinin 1 yıla indirilmesi anayasal hak ihlalidir. Çıkacak kanun, 1 yıla indirgenen imei sinyal almama süre kısıtlamasının, vatandaşın mülkiyet haklarının korunması açısından en az 3 yıl olarak düzeltilmesi gerekmektedir. Aksi halde 1. Sorunda belirtmiş olduğumuz haksız rekabetin ve bizlerle birlikte vatandaşın mağduriyetinin artmasına ve büyümesine neden olacağı aşikardır.
Ülkemizde 10 binlerce cep telefonu tamiri yapan iş yerimiz var. Cep telefonu tamiri sadece donanımsal bir işlev değildir. Günümüzde kullanılan tüm cep telefonları “akıllı” olarak adlandırılan yazılım sistemine sahiptir. Dolayısı ile kullanımda olan cep telefonlarının arızalarının sebepleri %50 oranında yazılımdan da kaynaklanmaktadır. Bu bağlamda cep telefonu tamiri yaparak ekmeğini kazanan iş yerlerimiz için tamirde kullanılması zorunlu hale gelen yazılım programlarının, yasak olması sektörümüze vurulan bir darbedir. Zira donanımsal arızası olan akılı bir cep telefonunda bile entegre değiştiğinde tekrar yazılıma ihtiyaç duyulmaktadır. İş yerlerimizde kullanımı zaruri olan yazılım programları ile, amacı dışında imei değiştirme işlemi yapılırsa, bunun da sorumluluğu suç işleyen kişinin kendisindedir. Nitekim TC ANAYASASI’nın 38 maddesi ve buna paralel TCK’nun 20. maddesi gereğince suçta ve cezada şahsilik ilkesi söz konusudur. Bu şahsın işlediği suç, on binlerce masum iş yerini bağlamaz. Amacı dışında kullanımlar, Deliller ile tespit ve ispat edildiğinde gerekli yaptırımlar o zaman uygulanmalıdır. Çünkü iddia ispat yükümlülüğü getirir. Aynı zamanda teknik servislerimizde yedek malzeme bulundurmamızdan daha olağan bir şey olamaz. Faturası olduğu sürece üzerinde hangi marka ve model yazarsa yazsın (örneğin cep telefonu ekranı) bu yedek malzemelerin suç unsuru olarak değerlendirilmesi kabul edilemez
Cep telefonu teknik servisleri için, tamir işleminin vazgeçilmezi olan yazılım programlarının ve teknik malzemelerimizin suç unsuru olarak değerlendirilmesi, adalet ve hakkaniyetten uzak bir uygulama olup düzeltilmesi adına gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
Şu bir gerçek ki ülkemizde kaçak cep telefonlarının tamamına yakın kısmı iş yerlerinde değil, sanal mağazalarda internet sitelerinde satılmaktadır. Kontrolsüzce yapılan bu satışlar hükümetimizi maddi olarak zarara uğratmanın yanı sıra bizim gibi cep telefonu esnafını da hem maddi hem de manevi açıdan zor durumda bırakmaktadır. İsimleri herkesçe malum olan internet satışı yapan sanal mağazaların ve alışveriş siteleri başta olmak üzere cep telefonlarının satışlarının denetlenmesi, kaçak telefon satışı tespiti halinde caydırıcı yaptırımlar öngören düzenlemeler yapılması, kaçak ticaretin önüne geçeceği gibi kayıt dışı ekonominin önüne geçilerek ekonomimize önemli tutarda katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda da, bu siteler üzerinde yapılan cep 2. El cep telefonu satışları birçok dolandırıcılık faaliyeti için kullanıldığı gibi alınan telefonlar ile ilgili mağduriyetler doğduğunda vatandaşımız muhattap bulamamaktadırlar. Bu minvalde, gerek güvenli ticareti sağlamak adına, gerekse kayıt dışı ekonominin önüne geçmek ve 2. El cep telefonu ticaretini kontrol altına almak adına bu satışların yalnızca bu işle iştigal eden esnafa yetki verilmesi suretiyle yapılması için yasal düzenlemeler yapılması isabetli olacaktır.
E-ticaret ortamında faaliyet gösteren sitelerde perakende olarak faturasız bir şekilde sıfır ve ikinci el cep telefonu satışının yapılmaması için gerekli önlem ve denetimlerin acilen alınmalıdır. 2. El cep telefonu satış yetkisinin ilgili esnaf işletmelerine verilmesi ve denetiminin sağlanması ile ilgili yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Ülkemizde hali hazırdaki iletişim yasası kanunları sebebi ile şebeke sinyali kapatılmış yaklaşık 3 milyondan fazla cep telefonu ve mağduru bulunmaktır. Ülke olarak zor bir ekonomik sınavdan geçerken, yeni yasa ile şebeke sinyali kesilmiş 3 milyon cep telefonuna en az 4 milyon cep telefonu eklenecek ve bu sayı 7 milyonu bulacaktır. Kapanmış olan 7 milyon cep telefonlarını çöpe atarak; yeniden binlerce lira ödeyip, cep telefonu satın almak bir çok aile için imkansızdır. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın konuyu tekrardan değerlendirerek, nasıl ki ceza evindeki hükümlüler için af çıkıyorsa, nasıl ki vergi veya bağ kur affı çıkıyorsa, imar affı çıkıyorsa kapanan cep telefonları için de IMEI numarası iletişim affı da çıkartması zorunlu hale gelmiştir. Çıkarılacak bir af ile, hak sahibi, kendi e- devleti üzerinden hükümetimizin belirleyeceği makul ücret karşılığında kapanmış cep telefonunu kayıt ederlerse mağdur olan ve olacak olan vatandaşlarımızın mağduriyeti giderilmiş olur. Yapılması zorunlu hale gelen bu af ile de mağdur milyonlarca kişinin bütçesinden yeni bir cep telefonu alım maliyeti ortadan kalkarken, devletimiz de kayıt ücreti almak karışıklığında ek bir bütçeye sahip olacaktır.”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın, hali hazırda sayıları 3 milyonu aşkın şebekesi kapanmış cep telefonları için makul bir bedel karşılığında ımeı affı çıkartarak milli servetimiz olan bu cep telefonlarının tekrar kullanıma açılması ve mağdur olan vatandaşlarında bu şekilde mağduriyetinin giderilmesi gerekmektedir.
Sorun: Maalesef ülkemizde “Cep telefonları üzerinden yüzde 100 ü bulan vergiler alınmaktadır. Zira Amerika’da yeni çıkan bir model 1000 dolar yani 18.500 lira iken aynı model cep telefonu, vergilerin ağırlığı nedeni ile maalesef ülkemizde 45 bin liraya satılıyor. Hükümet olarak cep telefonları üzerindeki %100’e varan vergi oranını düşürüp fiyatları Avrupa seviyesine çekersek işte o zaman vatandaşımızın alım gücü çoğalmakla kalmaz böylelikle kaçakçılık ve klonlama da bitmiş olur.
Talep: Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı'nın da, ortak çalışması neticesinde cep telefonları üzerinden alınan vergilerin yeniden gözden geçirilerek makul oranlar seviyesine çekilmesi.'
Hibya Haber Ajansı