Türkiye Sigorta Birliği’nin Boğaziçi Üniversitesi ile birlikte hazırladığı “Türkiye Sigortacılık Sektörü Ekonomik Etki Analizi” lansmanında konuşan Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli, millî ekonomi vurgusu yaptı: “Ekonomimize doğrudan ve dolaylı katkılarımızla geleceğin güçlü ve büyük Türkiye vizyonuna, Türkiye Yüzyılı’na büyük bir gayretle hizmet etmeye çalışıyoruz.”
Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi ve Ekonometri Araştırma Merkezi ile birlikte hazırladığı “Türkiye Sigortacılık Sektörü Ekonomik Etki Analizi”, TSB’ye üye şirketlerin üst düzey temsilcilerinin katıldığı bir toplantı ile tanıtıldı. Atilla Benli’nin ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte, TSB Başkan Yardımcıları Taylan Türkölmez ve Uğur Gülen ile TSB Yönetim Kurulu üyeleri Ahmet Yaşar, Cemal Kişmir de hazır bulundular.
“Türk sigorta ve emeklilik sektörü, 2021 sonu itibarıyla sahip olduğu toplam 427 milyar liralık aktif büyüklük, 104,9 milyar TL prim üretimi ve Gayrisafi Yurt İçi Hasılanın 32 katına ulaşan 230 trilyon TL tutarındaki teminata ulaştı. 2022’nin 3. çeyreğinde aktif büyüklüğünü 616 milyar liraya, prim üretimini ise 146,8 milyar liraya ulaştıran sektörümüz, hızla büyüyen dev bir ekosistemdir” diyen TSB Başkanı Atilla Benli, bu durumla gurur duyduklarını ve millî ekonomiye olan katkılarını her geçen gün daha da artırmak için canla başla çalıştıklarının altını çizdi.
“Türkiye Sigortacılık Sektörü Ekonomik Etki Analizi” ile Peter Drucker’ın “Ölçmüyorsan yönetemezsin” sözünden hareketle, sigorta ve emeklilik sektörlerinin büyüme potansiyelini ve bunu hayata geçirebilecek adımları tespit etmeyi amaçladıklarını ifade eden TSB Başkanı Benli sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhuriyet’imizin 100. kuruluş yıl dönümüne doğru ilerlerken; Türkiye Sigorta Birliği olarak sürdürülebilir kalkınma hamlesinde üzerimize düşen görevi layıkıyla yerine getirme kararlılığıyla, çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz.”
Milletimize, insanımıza hizmet etmenin en doğru yöntemi olan millî ekonomimize daha fazla katkı sunmak için çalıştıklarını vurgulayan Atilla Benli sözlerini şöyle tamamladı:
“Ülkemizin mega yatırımlarını, vatandaşlarımızın ve kurumlarımızın yarınlarını güvence altına alıyor; ülkemiz ekonomisine doğrudan ve dolaylı katkılarımızla geleceğin güçlü ve büyük Türkiye vizyonuna, Türkiye Yüzyılı’na büyük bir gayretle hizmet etmeye gayret ediyoruz.”
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi ve Ekonometri Merkezi’nden Prof. Dr. Gökhan Özartan ve Doç. Dr. Orhan Erem Ateşağaoğlu, yaptıkları sunumla Rapor’a dair ayrıntıları ve olası senaryoların millî ekonomimiz üzerindeki ‘doğrudan’ ve ‘dolaylı’ etkilerini paylaştılar.
Buna göre; Türk sigortacılık sektöründeki penetrasyonun 2,2 oranından, muadil ülkelerde gözlemlenen ortalama 3,2’ye çıkması, sektörel bazda yaklaşık 45’lik büyümeye karşılık geliyor. Potansiyel Senaryo, öngörülen penetrasyon artışı sayesinde Türkiye ekonomisi için GSYH üzerindeki toplam etkinin 3,51’lik büyüme ve 197,8 milyar TL’lik artışı söz konusu olabileceğini ortaya koyuyor. Penetrasyon oranının 2,2’den 4,5’e yükseldiği öngörülen Pozitif Ayrışma Senaryosu’nda ise GSYH üzerindeki toplam etkinin 7,46’lık büyümeyle 421 milyar TL’lik artış sağlayacağı öngörülüyor.