Birlik ve Dayanışma Sendikası Şanlıurfa İl Temsilcisi ve Şanlıurfa Aile Hekimliği
Derneği Başkanı Dr. Hacı Yusuf Eryazgan’a, aşı tedarikinde sıkıntı yaşandığına
dair yaptığı açıklamaları nedeniyle dava açıldı. Yapmış olduğu bir basın
açıklamasında aile sağlığı merkezlerinde yaşanan aşı tedarik sorunu hakkında
konuşan Dr. Hacı Yusuf Eryazgan’a “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma”
suçlamasıyla dava açılmasına ilişkin açıklamada bulunan Birlik ve Dayanışma
Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, “Dr. Hacı Yusuf Eryazgan yalnız
değildir!” dedi
13 Aralık’ta Şanlıurfa İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplanan Birlik ve Dayanışma Sendikası
Üyeleri, haksız yargılama süreci ile ilgili 6 Şubat 2024 tarihinde görülecek olan davanın ön
duruşmasının ardından Dr. Eryazgan’a karşı açılan davada, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası
verilmesi ve meslek örgütlerinden men edilmesini protesto etti. Duruşma öncesi eklemek
istediği bir belge var mı diye ifadesine başvurulan Eryazgan ile ilgili, Birlik ve Dayanışma
Sendikası adına açıklamada bulunan Dr. Derya Mengücük, Sağlık Bakanlığı’na seslenerek,
basın açıklamasında bulundu, meslektaşlarının yalnız olmadığını söyledi.
Dr. Derya Mengücük dava süreci ile ilgili, “Bu duruşma 6 Şubat’ta görülecek olan davanın ön
duruşması idi. Dr. Hacı Yusuf Eryazgan'ın ifadesine başvuruldu. Kendisine eklemek istediği
bilgi, belge var mı onlar soruldu.” dedi.
“Aşıların yetersiz ve yok olduğu dönemde aşı yok diyen doktor cezalandırılmak istendi”
Dr. Derya Mengücük açıklamasında: “ Bugün Şanlıurfa’da bir hekim yargılandı. Bir hekim iyi
hekimlik yaptığı için yargılandı. Dr. Hacı Yusuf Eryazgan, aşıların yetersiz ve yok olduğu
dönemde aşı yok dediği için cezalandırılmak istendi. Biz aşı sorunu yaşadık. Aşı yetersizdi.
Devamlılığı sağlanmadı. Kısıtlı aşı stoğu nedeniyle beklememiz, ertelememiz istendi. Bebek
ve çocuk aşıları ertelenmek zorunda kalındı. Dr. Hacı Yusuf Eryazgan hekimlik ilkeleri ve
toplum sağlığını önceleyen mesleği nedeniyle bu aşı yetersizliğini ve yokluğunu dile getirdi ve
aşı yok dedi. Bir hekimin her ne ve kim olursa olsun iyi hekimliğe bağlılığı ve doğruyu, gerçeği
söylemesi hekimlik mesleğinin gereğidir. Cezalandırılamaz, yargılanamaz. Sağlık Bakanlığı,
idari ve siyasi otorite yok olana yok denmesinden rahatsız oldu. Sağlık hizmetinin eksiksiz ve
aksamadan sürdürülmesinden sorumlu olanlar yok denmesine tahammül edemedi. Eğer yok
denilmesinden bu kadar rahatsız oldular ise biz de o zaman var olanları söyleyelim.”
“Sağlıkta şiddet hala var, hekimler, sağlık çalışanları darp ediliyor”
Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük yaptığı açıklamada aşının
yok ve yetersiz olmasının dile getirilmesinden rahatsızlık duyan Sağlık Bakanlığı için şunları
söyledi:
“Hala sağlıkta şiddet var. Hekimler, sağlık çalışanları darp ediliyor, öldürülüyor. Sağlıkta
hakaret, tehdit var. Can güvenliği riski ve endişesi var. Ülkemizde sağlıkta şiddet terörü var.
Buna karşı umursamazlık, kayıtsızlık var. Sağlık çalışanlarında aşırı iş yükü, fazla mesai
nedeniyle yorgunluk, tükenmişlik var. Sağlıkta intiharlar var. Baskı var, angarya var, mobbing
var, haksızlık, hukuksuzluk var. Usulsüz soruşturma ve keyfi cezalandırmalar var. Kazanılmış
yüzlerce dava olmasına rağmen kanunlara aykırı davranmakta ısrar var. Liyakatsizlik,
keyfiyet, kanun tanımazlık var. Emek sömürüsü var. Ücretlerde adaletsizlik, yetersizlik,
yoksulluk var. Yurtdışına hekim göçü var. Sağlık sisteminde çöküş var. Sağlık hakkının ihlali
var. Halkın nitelikli ve bilimsel sağlık hizmetine ulaşmasında engeller var. Sağlıkta ticaret
var…”
“Haksızlık, hukuksuzluk devam ettiği sürece söyleyecek sözümüz ve vazgeçmeyecek bir
mücadelemiz var”
Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, açıklamasının devamında
Sağlık Bakanlığı’na seslenerek, “Aşı yok denilince hemen arkadaşımız hakkında işlem yapan
ama tüm bu sorunları görmek, duymak istemeyen bir Sağlık Bakanı var. Sağlıktaki sorunları
çözmekten sorumlu ama çözmeyen Sağlık Bakanlığı var. Aşı yok denilince alınanlar tüm bu
sorunlara karşı yıllardır kayıtsız ve aldırmaz haldeler. Sağlık çalışanlarının sorunlarına
duyarsızlık var. Son olarak bir şey daha var. Bizim, tüm bu haksızlık, hukuksuzluk ve sorunlar
devam ettiği sürece hep söyleyecek sözümüz ve vazgeçmeyecek bir mücadelemiz var. Her
zaman doğruyu ve gerçeği söylemeye de cesaretimiz var.” dedi.
