9725,14%0,01
35,22% 0,06
36,77% 0,12
2977,45% 0,32
4828,24% 0,00
İstiklal Caddesi sanat durakları arasında yer alan ve Vehbi Koç Vakfı kuruluşu olan Meşher, 14 Eylül 2022 tarihinden itibaren yeni sergisi Ben Kimse. Sen de mi Kimsesin? ile ziyaretçilerini ağırlayacak.
İstiklal Caddesi sanat durakları arasında yer alan ve Vehbi Koç Vakfı kuruluşu olan Meşher, 14 Eylül 2022 tarihinden itibaren yeni sergisi Ben Kimse. Sen de mi Kimsesin? ile ziyaretçilerini ağırlayacak. Yunan mitolojisinden Ekho ve Narkissos’un karşılıksız aşk mitinden hareketle, yurt içi ve yurt dışından toplam 44 sanatçının 120’ye yakın eserinden oluşan ve Selen Ansen’in küratörlüğünde düzenlenen sergi, 12 Şubat 2023 tarihine kadar görülebilecek.
Antik Yunan mitolojisinden Ekho ve Narkissos’un karşılıksız aşk mitinden hareketle kurgulanan Ben Kimse. Sen de mi Kimsesin? grup sergisi 14 Eylül 2022’de Meşher’de açılacak. Küratörlüğünü Selen Ansen’in üstlendiği sergide bir araya gelen eserler, bu kadim anlatının sunduğu yansıma, yankılanma, başkalaşma temalarını günümüzün sanatsal ve toplumsal dinamiklerinin ışığında yorumluyor. Ben Kimse. Sen de mi Kimsesin? yurt içi ve yurt dışından olmak üzere toplam 44 sanatçının 120’ye yakın eserine ev sahipliği yapıyor; ödünç alınan eserlerin yanı sıra, Vehbi Koç Vakfı desteğiyle bu sergi bağlamında çeşitli mecralarda üretilen yapıtlar da yer alıyor. Meşher’in üç katında yer alan sergi, 12 Şubat 2023 tarihine kadar ziyaret edilebilecek.
Serginin açılışında söz alan Selen Ansen, serginin Ekho ve Narkissos mitinin odağında yer alan başkalaşım kavramından yola çıktığını ve ikililik üzerinde temellendiğini vurguladı. Ansen, Ben Kimse. Sen de mi Kimsesin? sergisinin bu kadim hikâyeyi betimlemeyi amaçlamadığını, daha ziyade bu hikâyeden, Ekho ve Narkissos’un karşılıksız aşkından geriye kalanlar etrafında kurgulandığını belirtti.
İsmini Emily Dickinson’ın “Ben Hiç Kimseyim! Sen Kimsin?” şiirinden esinlenerek alan sergi, ziyaretçileri sayısızca sen(ler), ben(ler), arzular, anlatılar, imgeler ve yaşanmışlıklar arasında ilişkilerin örüldüğü bir alana davet ediyor. Sergi, Ekho ve Narkissos’un mitinin ve mitolojik anlatının döngüsel ve tekerrüre dayalı yapısını benimsiyor. Ben Kimse. Sen de mi Kimsesin? hikâyenin geriye bıraktıklarını odağına alarak uzak, geçmiş ya da yabancı şeylerin bize kadar ulaşması ve hayatlarımıza eklenmesi için zaruri mesafeleri vurguluyor.
Görsel, işitsel ve dokunsal boyutların iç içe geçtiği bu alanı oluşturan eserler, ten ve ses, ses ve suret, ben ve öteki, insan ve gayri-insan, maddi ve maddi olmayan şeyler arasında çeşitli ilişkilenme biçimlerini deneyim imkânları sunuyor. Bir yandan çağdaş dünyanın yansıma ve yanılsama sorunsallarıyla bağlanırken, diğer yandan tarih boyunca beden, var oluş/yok oluş, kimlik, temsil ile özdeşleştirilen yüz, ayna, gölge, iz gibi öğelere sanatsal bir bakış sunuyor.
Sanatçılar: Marina Abramović, Erol Akyavaş, Dieter Appelt, Koray Ariş, Eylül Aslan, Levent Aygül, Mehtap Baydu, Deniz Bilgin, Handan Börüteçene, Elina Brotherus, Betty Bui, Claude Cahun, Aslı Çavuşoğlu, Laurence Demaison, Lee Friedlander, Ryan Gander, Nan Goldin, Jessica Harrison, Camille Henrot, Charles Holland & Elly Ward, Talbot Hughes, John Isaacs, Fatoş İrwen, Gizem Karakaş, Nermin Kura, Marcantonio Raimondi Malerba, Bevis Martin & Charlie Youle, Radenko Milak, İz Öztat, İz & Ra, Evan Penny, Gerhard Richter, Necla Rüzgar, Stéphanie Saadé, Fabrice Samyn, Jenny Saville & Glen Luchford, Yusuf Sevinçli, Yaşam Şaşmazer, Ayça Telgeren, Defne Tesal, VOID
Sergiye özel bir kitap
Ben Kimse. Sen de mi Kimsesin?’e eşlik eden yayın serginin teşvik ettiği diyalogları sürdürmeyi ve yenilerini yaratmayı amaçlayan bir kitap niteliğinde. Alışıldık sergi kataloğu formatından uzaklaşan bu yayın, serginin tarihsel alt yapısını görünür kılmakla beraber, serginin odaklandığı yansıma, yankılanma, ben, kimse ve öteki temalarını geçmiş ve günümüz arasında köprüler yaratarak irdeliyor. Serginin küratörü Selen Ansen ile Meşher küratörleri Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin tarafından derlenen yayının içerdiği görsel ve metinsel kaynaklar arasında, bu sergi bağlamında Cana Bostan ve Fatih Özgüven tarafından kaleme alınan incelemelerin yanı sıra Türkçe’ye ilk kez tercüme edilen metinler de yer alıyor.