9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01
Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi’nin ortak programını konu alan bölgesel kapanış konferansı, Batı Balkanlar ve Türkiye halkı için kazanımları ortaya koydu
Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi’nin ortak programını konu alan bölgesel kapanış konferansı, Batı Balkanlar ve Türkiye halkı için kazanımları ortaya koydu
Yetkililerin yargı reformu, ekonomik suçlarla mücadele, ayrımcılıkla mücadele ve ifade ve medya özgürlüğünün desteklenmesinin yanı sıra bölgesel iş birliğinin güçlendirilmesi yönündeki çabaları, Batı Balkanlar ve Türkiye’de yaşayan kişilerin yaşamlarının iyileştirilmesi bakımından büyük önem arz etmektedir. Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi'nin reform süreçlerinde bu alanlara sağladığı destek aynı ölçüde önemli olup her iki örgüt de Batı Balkanlar ve Türkiye'deki ortaklarıyla iş birliğini sürdürme konusunda kararlıdır.
Bu hususlar, Budva'da iki gün süren “Batı Balkanlar ve Türkiye’ye Yönelik Yatay Destek 2019 – 2022” başlıklı Avrupa Birliği/Avrupa Konseyi ortak programının sonuçlarının değerlendirildiği bölgesel konferansın önemli mesajları arasında yer aldı.
Konferansın açılışında Karadağ Dışişleri Bakanı Sayın Ranko Krivokapić, bu programın en yüksek demokratik değerlere ulaşma ve Avrupa Birliği üyeliğine yaklaşma açısından önemini vurguladı.
Krivokapić yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “AB ile Avrupa Konseyi arasındaki bir iş birliği programı olan Yatay Destek, bu iki örgüt arasında Batı Balkanlar ve Türkiye'nin en yüksek demokratik değerlere ulaşmasına yardımcı olan birlikte çalışmanın güzel bir örneğidir. Programın iki fazı süresince Karadağ kurumlarına sağlanan sürekli yardım, uzmanlık ve politika tavsiyesileri, AB üyeliğine giden yolu daha sağlam hale getirmiştir. Bu ortaklığın önümüzdeki yıllarda da devam etmesini umuyoruz.”
Avrupa Birliği Büyükelçisi ve Avrupa Birliği Karadağ Delegasyonu Başkanı Ekselansları Oana-Cristina Popa konuya ilişkin olarak şunları söyledi: “Avrupa Konseyi ile güçlü ve uzun süreli bir ortaklığımız bulunuyor. Batı Balkanlar'da hukukun üstünlüğünün ve temel hakların güçlendirilmesi için birlikte çalışıyoruz. Avrupa Konseyi, ilgili AB müktesebatının önemli kısımlarına ilişkin standartları belirlemekte ve pek çok alanda sahip olduğu üst düzey uzmanlık bilgisiyle sürece katkı sağlamaktadır.”
Popa’nın belirttiği üzere Yatay Destek, adaletin güçlendirilmesi, yolsuzluk ve organize suçla mücadele, ayrımcılığa karşı koruma, medya özgürlüğü ve ifade özgürlüğü olmak üzere hukukun üstünlüğü bakımından hayati öneme sahip alanlara destek sağlayan en önemli girişim olma özelliği taşımaktadır.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü Genel Müdürü Christos Giakumopoulos konferansta yaptığı konuşmada, faydalanıcı kurumlar, ortaklar ve sivil toplum aktörlerinin ortak değerler ekseninde bir araya gelmelerinin ve programın hayata geçirilmesi sürecinde göstermiş oldukları bağlılığın programın başarılı olmasında etkili olduğunu ifade etti.
Giakumopoulos, sözlerine şöyle devam etti: “Altı yılı aşkın bir sürenin ardından, Yatay Destek’in hukukun üstünlüğü, demokrasi ve temel haklar konularında gerçek reformlar gerçekleştirmede Batı Balkanlar ve Türkiye'ye sağlamış olduğu desteğin katma değerini rahatlıkla vurgulayabiliriz.”
Söz konusu Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi ortak programı, Batı Balkanlar ve Türkiye'deki faydalanıcıların reform gündemlerinde yer alan önemli alanlarda Avrupa standartlarına uyum sağlamalarına yardımcı olacak bir iş birliği girişimi olarak tasarlanmıştır. Arnavutluk, Bosna-Hersek, Kosova*, Karadağ, Kuzey Makedonya, Sırbistan ve Türkiye'de yürütülen ve ikinci fazının toplam bütçesi yaklaşık 41 milyon avro olan program 2019 yılının mayıs ayında başlamış olup 2022 yılının sonuna kadar devam edecektir.
Türkiye'de yürütülen Yatay Destek programının toplam bütçesi 4,7 milyon avro’dan fazla olup faydalanıcı kurumlara özel üç eylemden oluşmaktadır. Söz konusu eylemler, Yatay Destek programı kapsamındaki kilit alanlara odaklanmaktadır. Bunlar; Türkiye vatandaşlarının, göçmenlerin ve insan ticareti mağdurlarının insan haklarının korunması ve kadınların adalete daha iyi erişiminin sağlanmasıdır.
Program kapsamında, bahsi geçen alanlarda Türkiye’de çok önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Yatay Destek, gözaltı ve tutuklu yargılamaya ilişkin mevzuat ve uygulamalar konusunda stajyer avukatlar, akademisyenler ve milletvekilleri arasındaki diyaloğun iyileştirilmesine katkı sağlamıştır. 200'den fazla stajyer avukat, bu alandaki Avrupa standartları konusunda bilgi birikimlerini arttırmıştır. Bunun yanı sıra, Yatay Destek programı yardımıyla, çocukların özgürlüklerinden yoksun bırakıldığı yerlerin ziyaret edilmesi ve bu yerlerin izlenmesinin yanı sıra göçmenlerin idari gözetim altına alınmasına alternatif olabilecek sistemler konusunda kurumların kapasiteleri güçlendirilmiştir.
830'u avukat, 337’si Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı personeli, 50’si jandarma ve 66’sı hâkim ve savcı olmak üzere toplam 1283 kişi, insan ticareti konulu 3 çevrim içi HELP kursu oturumuna katılmıştır. Düzenlenen insan hakları ve göç hukuku eğitimleri ile Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan 20 personel konuyla ilgili bilgi birikimlerini arttırırken, 79 iş müfettişi emek sömürüsü mağdurlarının tespiti, korunması ve sevki konularında daha kapsamlı bilgi sahibi olmuştur.
Program kapsamında, “Kadınların adalete erişimi” konulu HELP kursu tercüme edilerek ulusal bağlama uyarlanmıştır. Türkiye'de hukuk alanında çalışan meslek mensuplarının erişimine açılan bu kurs yardımıyla kadınların insan hakları ve adalete erişimleri Avrupa standartlarına uygun olarak desteklenmiştir.
*Bu ifade, statüye ilişkin görüşlere halel getirmez ve BM Güvenlik Konseyi’nin 1244 sayılı Kararı ve Uluslararası Adalet Divanının Kosova’nın Bağımsızlık Deklarasyonu hakkındaki Görüşü ile uyumludur.
Dört pilot baroya kayıtlı 265'ten fazla adli yardım avukatı, kursu başarıyla tamamlayarak kadınların adalete erişiminin önündeki engeller konusunda farkındalıklarını arttırmış ve toplumsal cinsiyete duyarlı hukuki uygulamaları benimseme becerilerini geliştirmiştir. Ayrıca, hak sahibi olarak haklarını talep edebilmeleri ve kullanabilmeleri için başta şiddet mağdurları ve mülteci kadınlar olmak üzere kadınlar arasında hukuk okuryazarlığı ve farkındalığın arttırılması amacıyla dört yerel STK’ya hibe desteği sağlanmıştır.