DEVA Partisi’nin “Turizmde Dönüşüm” başlığını taşıyan eylem planı “sorumlu, sürdürülebilir, sezonsuz” mottosuyla duyuruldu.
Eylem planının ayrıntılarını DEVA Partisi Kültür, Sanat ve Turizm Politikaları Başkanı Helün Fırat anlattı.
“Avrupa’ya: 1 kişi yüzünden 85 milyonu cezalandıramazsınız”
Babacan, uzayan vize kuyrukları nedeniyle Avrupa’ya tepki göstererek, şu ifadeleri kullandı:
“Avrupa makamlarına seslenmek istiyorum: Vatandaşımıza bu haksızlığı, aşağılayıcı muameleyi yapmaya hakkınız yok. Vatandaşlarımız onurludur. 1 kişi yüzünden 85 milyonu cezalandıramazsınız. Erdoğan’a kızıp 85 milyonu cezalandıramazsınız. Avrupalı dostlarımıza sesleniyorum. Kendinize gelin. 85 milyon 1’den büyüktür. Türkiye, 1’den büyüktür. Ülkesinde yerleşik, ülkesinden memnun, işinde gücünde olduğu apaçık insanları vize kuyruklarında, hem de yüksek vize ücretleriyle aylarca süründürmeye hakkınız yok. Bu muamelenin hesabını soran iktidar da yok. Onu söyleyecek cesareti, yüzü yok.”
“Pasaportumuza itibar kazandıracağız”
Partisinin iktidar döneminde vize sorunlarını çözeceklerini belirten Babacan, “İtibarlı dış politikamızı etkili bir turizm diplomasisiyle beraber yürüteceğiz. Endişeye mahal yok. Pasaportumuza itibar kazandıracağız.” dedi.
“Avro 2 liraydı, 20 lira oldu; bunun adı paraya bir sıfır eklemektir”
Babacan, Avro’nun 20 liraya ulaştığını hatırlatarak, “Gençlerin Interrail, emeklilerin Avrupa’da tatil yaptığı yıllarda Avro en fazla 2 liraydı. Paranın erimesi bu. Fakirleşmek bu. Bunun adı paraya bir sıfır eklemektir. Sayın Erdoğan ‘Ali Babacan, ben imza atmasaydım altı sıfırı atamazdı’ diyor. 2 lira olan Avro 20 liraysa, o sıfırı imzasıyla Sayın Erdoğan ekledi.” diye konuştu.
“Allah kimseyi gördüğünden geri koymasın”
İstanbul’un 10 yıl önce Avrupa’nın kültür başkentliğini yaptığını ileri sürerek, şunları kaydetti:
“On yıl önce Amerika’dan, Avrupa’dan öğrenciler Türkiye’de vakit geçirmek için can atıyordu. THY boşuna dünyanın en çok ülkeye uçuş yapan havayolu olmadı. Türkiye AB yolunda emin adımlarda yürüyordu. Türkiye Cumhuriyeti pasaportu saygındı, itibarlıydı, kapıları açardı. Şimdi durum berbat. Konsolosluklarda pasaportumuzu gören vize memurlarının yüzü ekşiyor. Hükümet yüzünden vatandaşlarımız ikinci, üçüncü sınıf insan yerine konmaya başladı. Allah kimseyi gördüğünden geri koymasın. Vizesiz Avrupa’nın eşiğine getirdiğimiz Türkiye üçüncü lig ülkesi yapıldı.”
“Bu kadar kavga etmenin bir bedeli olmayacak mı?”
Babacan, “Zalim dediğine gidiyor, peşine düşüyor” diyerek, “Seçime 3-5 ay kala bütün o ülkelerin peşine düşüyorlar. İşte savunma bakanları yeni Moskova’da buluştu: ‘Acaba Esad’la şöyle bir görüşebilir miyiz? Acaba Esad kardeşimle gene kucaklaşabilir miyiz?’ Bu ne biçim zikzak? Bu ne biçim U dönüşü? Peki, sen niye arayı bozdun? Niye bu kadar ülkeyle kavga ettin? Niye tüm dünyaya Türkiye’yi kavgacı, uzlaşmaz bir ülke olarak gösterdin? Bunun bir bedeli olmayacak mı?” ifadelerini kullandı.
“Uygun fiyatlı tatil ve konaklama imkanlarını genişleteceğiz”
İktidarlarında kamp ve karavan alanlarını da konaklama vergisinden muaf tutacaklarını söyleyen Babacan, “İnsanlar emeğiyle kalkındırdığı ülkenin tadını çıkartmalı. İktidarımızda vatandaşımız kendi ülkesinin doğal ve kültürel güzelliklerini doyasıya görebilecek. Vatandaşlarımız cebine cüzdanına bakmadan gönlünce gezebilecek. Turizmi her bölgede, her mevsimde yaşatacağız. Uygun fiyatlı tatil ve konaklama imkanlarını genişleteceğiz. Turizm uygulama otellerinin sayı ve çeşitliliklerini artıracağız. Bizim vatandaşımız turizm sektöründe sadece hizmet sunan değil, hizmet alan olacak.” şeklinde konuştu.
“1 milim bile peşkeş çekmeyeceğiz”
Babacan, Türkiye’nin havasına, suyuna, taşına, toprağına ve kültürüne sahip çıkacaklarını iddia ederek, “Türkiye’nin doğal ve kültürel alanlarını 1 milim bile peşkeş çekmeyeceğiz. İmar rantı uğruna tabiatın katledilmesine izin vermeyeceğiz. Çocuklarımıza ve torunlarımıza abuk sabuk gri binalar değil, yemyeşil kentler bırakacağız. Bir dede ile bir ninenin torununa göstereceği kadim yeşil alanların, eşsiz kültürel mirasın yok olmasına razı gelmeyeceğiz. Çok net bir yeşil çizgimiz var: Nesiller arası adalet.” dedi.
Helün Fırat: “İnsanı ve çevreyi odağa alan yaklaşımı benimsiyoruz”
Eylem planının ayrıntılarını DEVA Partisi Kültür, Sanat ve Turizm Politikaları Başkanı Helün Fırat paylaştı.
Türkiye’nin dünyanın en büyük açık hava müzesi olduğunu savunan Fırat, “Her dinden, dilden, kültürden ve coğrafyadan insanların, kendilerini eşit, özgür ve güvenli hissedebileceği; insanı ve çevreyi odağa alan bir turizm yaklaşımını benimsiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Somut olmayan kültürel varlıkların STK çatısı altında örgütlenmelerini destekleyeceğiz”
Fırat, tanıtım ve festivallerine ayrıca destekler sunacaklarını dile getirerek, “Turizm sektöründe çok ciddi kültürel değerlerimizin bazen eğlence statüsüne dönüştürüldüğünü görebiliyoruz. Semah gösterilerini bazen uygun olmayan etkinliklerde bulabiliyoruz. Somut olmayan kültürel varlıkları; aşıklar, dengbejler, halk oyunları, hikaye anlatımları, görsel sanatlar gibi alanları değişip bozulmadan kullanılabilmeleri için STK çatısı altında örgütlenmelerini destekleyeceğiz.” diye konuştu.
“Yanmış orman arazileri rant kapısı olmayacak”
“Orman yangınıyla karşılaştığımızda aklımıza ilk gelen şey ‘Acaba hangi oteli inşa edecekler?’ oluyor.” diyen Fırat, sözlerine şöyle devam etti:
“DEVA iktidarında böyle bir durum ve algı tamamıyla ortadan kalkacak. Orman yangınlarında zarar görmüş arazileri imara açmak; bu tür suçları teşvik etmek anlamına geliyor. Bu tür arazilerin öncelikle eski haline dönüşmesi gerekir. Kanundaki boşlukları ortadan kaldırarak yanmış orman arazilerini rant kapısı olmaktan çıkaracağız.”
Fırat, ayrıca kıyıların halk tarafından serbestçe kullanılabileceğini söyledi.
Hibya Haber Ajansı