9724,5%-0,42
35,19% 0,30
36,73% 0,92
2968,28% 1,32
4806,92% 0,71
MHA-Sizin için yaptığımız bir araştırmada, Anamur’un üzerinden geçen 10 Kilo Metre Genişlikte ve uzunlukta 5 kilometre derinlikteki bir bulutta kaç ton su olduğunu hesaplayınca ortaya devasa bir sonuç çıktı.
Mithat ÜNAL(MHA)- 6 Şubatta Anamur’u vuran büyük hortumun ardından son zamanlarda sürekli yağış getiren bulutların büyüklüğünü merak ettik. Sizin için yaptığımız bir araştırmada, Anamur’un üzerinden geçen 10 kiloetre Genişlikte ve uzunlukta 5 kilometre derinlikteki bir bulutta kaç ton su olduğunu hesaplayınca ortaya devasa bir sonuç çıktı. Yapılan hesaplamada bu büyüklükteki bir bulutun, 135 milyon ton kapasiteli 3 bin 700 tane Alaköprü Barajını içine alabileceği yani toplamda 500 milyar ton su kapasitesine sahip olduğu ortaya çıktı.
Nasıl mı?
Bir bulutun içerdiği su miktarı, bulutun hacmine bağlıdır. Bulutunuzun 10 kilometre genişlikte, 10 kilometre uzunlukta ve 5 kilometre derinlikte olduğunu varsayalım. Bulutun hacmini hesaplamak için, hacim formülünü kullanabiliriz: Hacim = Uzunluk × Genişlik × Derinlik. Hacim = 10 km × 10 km × 5 km = 500 km³.Bir kilometre küp suyun kütlesi 1 milyar ton (1 km³ = 1 milyar ton) olduğundan, bulutun içerdiği suyun miktarı:
500 km³ × 1 milyar ton/km³ = 500 milyar ton su.
Yani, 10 kilometre genişlikte, 10 kilometre uzunlukta ve 5 kilometre derinlikteki bir bulut yaklaşık 500 milyar ton su içerebilir. Bu miktar oldukça büyük ve görselleştirilmesi zor olabilir, ancak büyük ölçekli bulut sistemlerinin gerçekten muazzam su miktarlarına sahip olduğunu göstermektedir.
Haziran yağmurları, bölgesel iklim koşullarına ve atmosferdeki değişikliklere bağlı olarak oluşur. Genel olarak, Haziran ayında yağmurun oluşumuna etki eden faktörler şunlardır Muson mevsimi: Bazı bölgelerde, özellikle tropikal ve subtropikal bölgelerde Haziran ayı muson mevsiminin başlangıcıdır. Bu bölgelerde, muson rüzgarları nemli hava kütlelerini taşır ve yoğun yağışlara neden olur.
Sıcaklık ve nem: Haziran ayı genellikle yaz mevsiminin başladığı bir döneme denk gelir. Artan sıcaklıklar atmosferde su buharının yoğunlaşmasını sağlar. Bu, yoğunlaşan su buharının su damlacıklarına dönüşerek yağmur oluşturmasına yol açar.
Atmosferdeki nem miktarı: Atmosferdeki nem miktarı yağmur oluşumunu etkileyen önemli bir faktördür. Yüksek nem, yağmur bulutlarının oluşumunu ve su damlacıklarının büyümesini teşvik eder. Bu da yağmurun oluşmasını kolaylaştırır. Havanın kararsızlığı: Haziran ayında atmosferdeki kararsızlık, konveksiyonel yağışların oluşmasına katkıda bulunur. Hava kütlelerinin farklı sıcaklık ve nem özellikleri nedeniyle yükselerek karşılaştığı soğuk hava tabakaları, bulutların ve yağmurun oluşumuna yol açar. Topografya: Bölgenin coğrafi özellikleri de yağmur oluşumunu etkileyebilir. Dağlar, sisin ve yağışın yoğunlaşmasına katkıda bulunabilir. Ayrıca dağlık bölgelerde yükselti etkisiyle, rüzgarlar yükseltiye doğru yükseldiğinde nem yoğunlaşarak yağışa dönüşebilir. Bu faktörlerin bir kombinasyonu, Haziran ayında yağmur oluşumuna katkıda bulunur. Ancak, Haziran yağmurlarının miktarı ve dağılımı coğrafi konuma, iklim sistemine ve bölgesel özelliklere bağlı olarak değişebilir.
Yüksek gürültülü Yıldırımlar Nedir?
Yüksek gürültülü yıldırımlar, şiddetli bir şekilde patlayan ve genellikle şiddetli bir ses çıkaran yıldırımlardır. Yıldırım, elektriksel bir deşarj olarak gökyüzündeki bulutlar arasında veya bulut ile yer arasında gerçekleşir. Bu deşarj sırasında hızla ısınan hava, ani bir şekilde genleşir ve çevresindeki havayı sıkıştırır. Bu hızlı genişleme ve sıkıştırma, bir şok dalgası oluşturarak gürültülü bir patlama şeklinde duyulur.
Yıldırımın gürültüsü, şimşek görsel olarak algılanmadan önce duyulur. Çünkü ses, ışıktan daha yavaş bir hızda yayılır. Ses hızı atmosferdeki koşullara bağlı olarak değişebilir, ancak ortalama olarak yaklaşık 343 metreye (1125 fit/saniye) denk gelir. Şimşek çakmasının ışığı hızıysa ışık hızına yakın olan 299.792 kilometre/saniyedir.
Gürültülü yıldırımların nedenleri arasında şunlar bulunabilir:
Yıldırımın uzunluğu: Yıldırım kanalının uzunluğu arttıkça, sesin daha uzun bir mesafeye yayılması ve daha güçlü bir şekilde duyulması muhtemeldir. Elektrik deşarjının yoğunluğu: Yıldırım deşarjının gücü ve enerjisi, sesin şiddetini etkiler. Daha yoğun ve güçlü bir deşarj, daha yüksek ses seviyelerine neden olabilir.
Yakınlık: Yıldırımın çok yakınınızda veya doğrudan üzerinizde gerçekleşmesi durumunda, sesin etkisi daha güçlü olabilir. Bu durumda, patlama ve gürültü daha yoğun hissedilir. Yüksek gürültülü yıldırımlar, şiddetli hava fırtınaları, yıldırımlı fırtınalar veya büyük çaplı yıldırımlı sağanaklar sırasında daha sık görülebilir. Bu tip yıldırımlar, bazen insanlarda korku veya endişe uyandırabilir. Etrafınızda yıldırım riski varsa, güvenli bir iç mekâna geçmek ve yıldırım tehlikesine karşı tedbirler almak önemlidir.
Yıldırımlar Faydalımıdır?
Yıldırımlar, doğadaki elektriksel deşarj olayları olduğu için doğrudan bir fayda sağlamazlar. Ancak yıldırımlar, bazı yan etkileri ve sonuçlarıyla dolaylı olarak bazı faydalar sunabilir. İşte yıldırımların bazı dolaylı faydaları:
Azot fikse etme: Yıldırımların bir sonucu olarak atmosferdeki azot gazı, azotlu bileşiklere dönüşebilir. Bu, bitkilerin büyümesi için önemli olan bitkisel besin maddesi olan azotun toprağa taşınmasına yardımcı olur. Orman yangınlarını azaltma: Yıldırımlar orman yangınlarına neden olabilir, ancak aynı zamanda orman yangınlarını da azaltabilir. Yıldırım çarpmaları, ölü bitki malzemesini temizleyerek ormanda biriken yanıcı malzemelerin azalmasına yardımcı olur. Toprak sterilizasyonu: Yıldırımların yarattığı yüksek sıcaklık, toprağı sterilize edebilir. Bu, topraktaki zararlı organizmaların öldürülmesine yardımcı olabilir. Enerji üretimi: Yıldırımlar, yüksek voltajlı elektrik akımlarına sahip olduklarından, potansiyel olarak enerji üretiminde kullanılabilir. Yıldırımlardan elde edilen enerjiyi yakalamak için özel tesisler ve teknolojiler geliştirilmektedir. Atmosfer araştırmaları: Yıldırımların doğası ve etkileri hala tam olarak anlaşılmamıştır. Bu nedenle, yıldırımların çalışılması, atmosfer bilimine ve hava durumu tahminlerine katkıda bulunabilir. Yukarıdaki faydalar, yıldırımların dolaylı sonuçlarıdır ve bazı durumlarda oluşabilecek olumlu etkileri temsil eder. Bununla birlikte, yıldırımların doğrudan faydaları yerine, çoğunlukla doğal bir olayın yan etkileri olarak kabul edilirler. Yıldırımların aynı zamanda da zararlı etkileri, özellikle insanlara ve yapılara yönelik tehlikeleri de göz ardı etmemek gerekir.
Yaz Yağmurları Bereketli mi?
Yaz yağmurları, bitki büyümesi ve tarımsal üretim için genellikle bereketli sonuçlar doğurur. Bunun birkaç nedeni vardır:
Sulama: Yaz aylarında yağan yağmurlar, bitkilerin ve tarım alanlarının sulanmasına yardımcı olur. Özellikle kurak bölgelerde, yağmur suyu bitkilerin hayatta kalması ve büyümesi için önemli bir kaynak olabilir. Bu, bitki verimliliğini artırır ve tarım üretimini destekler.
Su kaynakları: Yaz yağmurları, su kaynakları için önemli bir yenileme kaynağıdır. Yağmur suları toprakta emilir, yer altı sularını besler ve nehirlerin akışını artırır. Bu da su kaynaklarının doluluk seviyesini ve dolayısıyla sulama ve içme suyu temini gibi faaliyetleri destekler.
Toprak verimliliği: Yaz yağmurları, toprağın nem düzeyini artırır ve bitkilerin köklerine su ve besin maddeleri sağlar. Bu, bitki büyümesi ve verimliliği için önemlidir. Aynı zamanda topraktaki mineral ve besin maddelerinin bitkiler tarafından alınmasını kolaylaştırır.
Ekosistem denge: Yaz yağmurları, doğal ekosistemlerde dengeyi sağlamada önemli bir rol oynar. Bitki örtüsü, hayvanlar ve diğer organizmalar yaz aylarında suya ihtiyaç duyar. Yağmurlar, bu ekosistemlerin sürdürülebilirliği ve biyolojik çeşitlilik için önemli olan su kaynaklarının sağlanmasına katkıda bulunur. Ancak, yaz yağmurlarının bereketli olması, bölgesel iklim koşullarına ve yağış miktarına bağlıdır. Bazı bölgelerde aşırı yağışlar, sel ve taşkın gibi sorunlara yol açabilir ve tarım üretimine zarar verebilir. Diğer bölgelerde ise yetersiz yağışlar bitki büyümesini ve tarımsal verimi olumsuz etkileyebilir.
Sonuç olarak, yaz yağmurları genellikle bereketli sonuçlar doğurur ve bitki büyümesi, tarım ve ekosistem sağlığı için önemli bir kaynaktır. Ancak, yağış miktarı ve dağılımı, bölgenin iklimine, toprak özelliklerine ve bitki türlerine bağlı olarak değişebilir.
Yağmurun Bitkiye ve Canlıya Nasıl Bir Faydası Olur?
Yağmur, bitkilere ve canlılara çeşitli faydalar sağlar. İşte yağmurun bitki ve canlılar üzerindeki olumlu etkilerinden bazıları:
Sulama: Yağmur, bitkilerin suya ihtiyacını karşılar. Yağmur damlaları bitkilerin yapraklarından veya topraktan emilir ve köklere ulaşır. Bu, bitkilerin büyümesi, gelişmesi ve hayatta kalması için gerekli olan suyun sağlanmasını sağlar.
Besin sağlama: Yağmur, bitkiler için doğal bir besin kaynağıdır. Yağmur suları, atmosferde bulunan çeşitli mineralleri ve besin maddelerini içerir ve bunları bitkilerin kök sistemlerine taşır. Bu, bitkilerin büyümesi ve besin alımını destekler.
Toprak nemini koruma: Yağmur, toprakta nem düzeyini korur. Yağmur suyu, toprağa emilir ve bu da toprakta nemin korunmasını sağlar. Bu, bitkilerin su kaynağına sürekli erişimini sağlar ve kuraklık dönemlerinde bitkilerin hayatta kalmasına yardımcı olur. Temizlik: Yağmur, bitkilerin yapraklarını ve çevredeki yüzeyleri temizler. Yağmur damlaları, toz, polen, kir ve diğer kirleticileri yıkayarak bitkilerin fotosentez yapmasını kolaylaştırır ve bitki sağlığını destekler. Ekosistem dengesi: Yağmur, doğal ekosistemlerde dengeyi sağlamada önemli bir rol oynar. Sular, akarsulara ve göllere akar, su kaynaklarını besler ve yaşam alanlarına su sağlar. Bu, bitkilerin, hayvanların ve diğer organizmaların yaşamını sürdürebilmeleri için önemlidir. Su kaynakları yenileme: Yağmur, yer altı sularının ve su kaynaklarının yenilenmesine katkıda bulunur. Yağmur suları toprakta birikir, yer altına sızar ve su kaynaklarını besler. Bu da içme suyu temini ve tarımsal sulama için önemli bir kaynak sağlar. Yağmurun bitkilere ve canlılara sağladığı faydalar, doğal ekosistemlerin sürdürülebilirliğini ve biyolojik çeşitliliğini destekler. Ancak, yağış miktarı ve dağılımı, bölgenin iklimine, bitki türlerine ve toprak özelliklerine bağlı olarak değişebilir. Aşırı yağışlar veya yetersiz yağışlar da bitki ve canlılar üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir.