9132,8%1,12
34,54% 0,23
36,42% 0,22
2958,46% 0,81
4958,14% 0,59
MHA - Eyüpsultan ilçesinde okul müdürü olarak görev yapan İbrahim Oktugan’ın bir öğrenci tarafından öldürülmesinin yankıları sürerken, Anamurda Öğretmenler Bir Gün İş Bıraktı, basın açıklaması yaptı.
MHA - Eyüpsultan ilçesinde okul müdürü olarak görev yapan İbrahim Oktugan’ın bir öğrenci tarafından öldürülmesinin yankıları sürerken, Anamurda Öğretmenler Bir Gün İş Bıraktı, basın açıklaması yaptı. Belediye Başkanı Durmuş Denizin de destek verdiği basın açıklaması toplantısında, şu ifadelere yer verildi. “Değerli meslektaşlarımız,misafirlerimiz ve basın mensubu arkadaşlar. Kamuoyunu ve eğitim camiamızı büyük yasa boğan şiddet olaylarına bir yenisi daha eklendi. İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde okul müdürü olarak görev yapan İbrahim Oktugan, bir öğrenci tarafından menfur bir saldırıyla silahla vurularak canice öldürüldü. Öncelikle kıymetli meslektaşımıza Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve eğitim camiamıza başsağlığı diliyoruz.
Okullarımızda öğretmene şiddet, mobbing, taciz, itibarsızlaştırma vakaları ciddi önlemlerin, yasal düzenlemelerin ve esaslı politikaların hayata geçirilememesi nedeniyle maalesef had safhaya ulaşmıştır.
Disiplin yönetmeliklerinin yetersizliği, eğitimcilerin itibarını zedeleyen ve sadece adı değişen öğretmeni şikâyet hatları, öğretmenlik mesleğinin mülakat,rotasyon, performans, şeffaf olmayan ödül ve ceza gibi uygulamalarla rencide edilmesi, hem ekonomik ve sosyal hem de özlük haklarının gasp edilmesi, eğitimcilerimizi tahkir eden yayın, tutum ve açıklamalar, çoğu okulumuzda güvenlik görevlisinin bulunmaması, güvenliğin sadece nöbetçi öğretmenlerle sağlanmaya çalışılması, kamera sisteminin olmaması tüm bu şiddet olaylarına maalesef zemin hazırlamaktadır. MEB’in bu konuda okullara bütçe tahsis etmesi, eğitimde şiddetin önlenmesi, etkili ve caydırıcı tedbirler geliştirilmesi, eğitim çalışanlarının güvenli bir ortamda çalışmasının yasal koruma altına alınması fedakârlıktan kaçınılmaması çok önemlidir. Sadece devlet okullarında değil özel eğitim kurumlarında çalışan eğitim çalışanlarının da, görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılması, cezaların artırılması ve şikâyete bağlı kalmaksızın fail hakkında kamu davası açılması bu noktada tüm siyasi partilerin birlik içinde bu konuda çıkarılacak olan teklife destek vermesi ve bunların yasalaşması en büyük beklentimizdir. Eğitimde Şiddet Yasası çıkarılmasının yanı sıra Meclis Araştırma Komisyonu kurulması, Türk Ceza Kanunu’nda eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmesi de öncelikli taleplerimizdendir.
Eğitimde şiddetin önlenmesi için yasal düzenlemenin yer almadığı bir ÖMK’yi hiçbir surette kabul etmiyoruz! Üstelik bu da YETMEZ! diyoruz. Milli Eğitim Bakanlığının mutlaka kamu/özel ayrımı yapmadan eğitimde şiddete yönelik ÖZEL BİR POLİTİKA geliştirmesini istiyoruz.
Tüm bunların yanı sıra; Eğitim çalışanlarına yönelik gerçekleştirilen itibar suikastları son bulmalı, statü kaybı önlenmeli, rehber öğretmen sayısı artırılmalı, siyasiler, sanatçılar, sporcular gibi topluma rol model olan insanların eğitim çalışanları ile birlikte görünürlükleri artırılmalı, yazılı, görsel ve sosyal medya haberlerinde kullanılan “dil”e özen gösterilmeli, eğitimde şiddeti önlemeye yönelik etkin kamu spotları hazırlanmalı, öğrenciler arasında çeteleşme, madde bağımlılığı gibi şiddeti de beraberinde getiren davranışlar için etkili tedbirler geliştirilmelidir.
Daha fazla eğitim şehidi verilmesine müsaade etmemeliyiz!
Rabia Sevilay Durukan, Mehmet Aktaş, Ayhan Kökmen, Ceren Damar Şenel, Hüseyin Ağırman, Necmettin Kuyucu, İbrahim Oktugan… Sevdiklerinden, öğrencilerinden koparılan tüm şehit eğitimcilerimizi saygı, rahmet ve özlemle anıyoruz. Şiddete maruz kalan sayısız eğitimcimize de minnetlerimizi iletiyor, her daim destekçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz.
Değerli meslektaşlarımız;
Eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddet, aslında geleceğimizi karartan bir kurşundur! Bu nedenle geleceğimizin karartılmasına müsaade etmeyeceğiz, şiddete müsamaha göstermeyeceğiz. Tüm eğitimciler olarak şiddetle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Vandallara teslim olamayacak, bu vahşet olaylarının önüne geçilmesi için gerekli tedbirler alınana kadar konuyu gündemde tutmayı ve farkındalık oluşturmayı sürdüreceğiz. Eğitimcilerimizin can güvenliğinin sağlandığı çalışma ortamlarına kavuşması en büyük temennimizdir. Şuurlu nesiller yetiştirmek biz eğitimcilerin olduğu kadar ailelerin de en önemli görevidir. Buradan bir kez daha ailelerimize ve tüm topluma çağrıda bulunuyoruz: Öğretmenlere verdiğimiz değer çocuklarımızın geleceğine yönelik verdiğimiz kıymettir. Bu bilinçle hareket etmek MİLLİ BİR ÖDEVDİR! Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”