Türkiye'de askeri disiplinin sağlanması ve silahlı kuvvetlerin iç düzeninin korunması amacıyla uygulanan 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu, uzun yıllardır yürürlükte olan temel bir ceza mevzuatıdır. Ancak özellikle son 10 yılda yapılan anayasal ve yasal değişiklikler, bu kanunun nasıl uygulandığını önemli ölçüde etkilemiştir. 2025 yılı itibarıyla kanun hâlâ geçerlidir; ancak artık eski sistemde olduğu gibi "askeri mahkemeler" tarafından değil, sivil mahkemeler tarafından uygulanmaktadır.
Bu yazımızda hem kanunun yürürlük durumu hem de 2025 yılı itibarıyla yapılan değişiklikler detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Ayrıca bir vatandaş olarak bu durumun sizin için ne anlam ifade ettiğini de açıklamaya çalışacağız.
Askeri Ceza Kanunu Nedir ?
Askeri Ceza Kanunu, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) mensup kişilerin görevleri sırasında işleyebileceği bazı özel suçları düzenler. Bu kanun, normal vatandaşları değil, sadece askerî personeli kapsar. Suç tanımları genellikle askeri disiplinle doğrudan ilgilidir. Örnek olarak:
Bu suçlara karşı verilen cezalar da kanun içinde net bir şekilde belirtilmiştir. Örneğin, firar suçu normal şartlarda 1 ila 3 yıl arası hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak savaş zamanı veya silahla gerçekleşirse ceza artabilir.
Askeri Ceza Kanunu, esas olarak Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensuplarını kapsayan bir düzenlemedir. Bu kapsam yalnızca muvazzaf (aktif görevdeki) subay, astsubay, uzman erbaş, er ve erbaşlarla sınırlı değildir. Kanun, aynı zamanda yedek subay ve yedek astsubay olarak görev yapanları, yedeklik süresi devam ederken askerî suç işleyenleri, harp okulu ve astsubay meslek yüksekokulu gibi kurumlarda öğrenim gören askerî öğrencileri de kapsamaktadır. Seferberlik veya savaş hâli gibi durumlarda silah altına alınanlar da bu kanuna tabidir. Ayrıca, geçici olarak askerî birliklerde görev yapan sivil memur ve işçiler askerî suç işlemeleri durumunda bu kanun hükümlerine göre yargılanabilir. Bazı istisnai durumlarda ise siviller de Askeri Ceza Kanunu kapsamına girebilir; örneğin, casusluk veya askerî tesislere zarar verme gibi suçlar bu kapsama dâhil edilebilir. 2017 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle askerî yargı kaldırılmış olsa da Askeri Ceza Kanunu yürürlükte kalmış ve ilgili suçlar artık sivil mahkemelerde görülmeye başlanmıştır. Bu kanun, askerî düzenin ve disiplinin korunması açısından hâlen önemli bir yasal çerçeve sunmaktadır. Detaylı bilgi için askeri konularda uzman avukat ile iletişime geçmeniz hak kaybı yaşamamanız açısından önemlidir.
Sırf Askeri Suç Nedir ?
Sırf askerî suç, yalnızca asker kişiler tarafından işlenebilen ve askerî görev, statü ve disipline dayalı yükümlülüklerin ihlaliyle ortaya çıkan suç türüdür. Bu suçlar, sivil kişiler tarafından işlenemez ve tamamen askerî hizmetin doğasından kaynaklanır. Sırf askerî suçlara örnek olarak üste itaatsizlik, amire hakaret, hizmetten kaçma, nöbet yerini terk etme, askerî emirlere uymama, birliğini terk etme veya geç katılma (firar) ile yoklama kaçağı olmak gibi fiiller verilebilir. Bu tür suçlar, Türk Ceza Kanunu'nda değil, doğrudan Askerî Ceza Kanunu'nda tanımlanır. Askerî suçlarla sivil suçlar arasında temel fark, suçun yalnızca askerî görevle bağlantılı olarak ve yalnızca asker kişiler tarafından işlenebilmesidir. Öte yandan, bazı suçlar hem sivil hem asker kişiler tarafından işlenebilir; ancak asker kişi tarafından, askerî bir ortamda işlenirse bu durum yargılama ve ceza sürecini etkileyebilir. Sırf askerî suçlar, askerî disiplinin ve hiyerarşinin korunması açısından büyük önem taşır. Tüm bu süreçleri askeri avukat ile birlikte takip ederek hukuki destek almanız oldukça önemlidir.
Askerî Mahkemeler Kaldırıldı Mı ?
Eskiden bu suçlara dair yargılamalar askeri mahkemeler tarafından yapılırdı. Ancak 2017 Anayasa değişikliğiyle birlikte askeri mahkemeler tamamen kaldırıldı. Artık askeri suçlar, sivil mahkemelerde (yani herkesin bildiği ceza mahkemelerinde) görülmektedir.
2025 yılı itibarıyla kanunun içeriğinde büyük bir değişiklik yapılmamıştır. Yani suçlar ve cezalar aynen devam etmektedir. Ancak yargılama sisteminde yapılan değişiklikler artık tamamen yerleşmiş ve fiilen uygulanmaktadır.
Ayrıca, yurtdışında görev yapan askerler tarafından işlenen suçlar için Ankara'da belirli mahkemeler yetkilendirilmiştir. Bu da yargının merkezileştirilmesi ve daha uzmanlaşmış hâkimlerin süreci yönetmesini amaçlamaktadır.
1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu, 2025 itibarıyla yürürlükte olup halen aktif olarak uygulanmaktadır. Ancak artık yargılama usulleri tamamen sivil hukuk sistemine entegre edilmiştir. Bu, hem şeffaflık hem de adalet açısından olumlu bir gelişmedir. Buna rağmen, kanunun bazı maddelerinin günümüz hukuk anlayışıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiği yönünde akademik ve mesleki çevrelerde tartışmalar devam etmektedir.
Eğer askeri bir suçla itham ediliyorsanız ya da bir yakınınız bu süreci yaşıyorsa, süreci doğru anlamak ve hak kaybına uğramamak için askeri ceza avukatından danışmanlık almanız büyük önem taşır.