13
İki hırsız bir apartmana girer. Apartman çok katlıdır. Katlardan sırayla dairelere girmeye çalışırlar. Üst katlardan birine girer ve kendilerine lazım olan eşyaları toplamaya başlarlar. Daire sahibi içeri ansızın girer. Ve hırsızlar kapı sesini duyarlar. Biri diğerine balkondan aşağıya atla der. İkinci hırsız atlamasına atlayacağım ama, bu kat 13. kat der. Çünkü onlar için 13 uğursuz sayıdır(14. kat olsa atlayacak).
13’ün uğursuzluğu üzerine birkaç yazı inceledim. %50’si “13 rakamının uğursuzluğu” ifadesini kullanmışlar.
Rakam; “0” ‘dan başlayıp “9”’da biten, 10’luk sistemdeki sayıları yazmada kullanılan 10 adet sembolden ibarettir. 13 ise “1” ve “3” rakamlarının oluşturduğu iki basamaklı bir asal sayıdır. Yani 13 bir sayıdır, rakam değildir.
13 sayısının uğursuzluğundan bahseden bir tarih olduğunu görüyoruz. Bunun ne anlama geldiğini anlamak için bazı temel bilgiler vermek istiyorum.
Mit(efsane); eski çağlardan beri söylene gelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayali öykü, söylence.
Mitoloji; mitleri(efsaneleri), doğuşlarını, anlamlarını yorumlayan, inceleyen bilim. Başka bir tanımı; bir ulusa, bir dine, özellikle Yunan, Latin uygarlığına ait efsanelerin bütünü.
13 sayısının uğursuzluk hikayesi, mitolojik tanrıların yaşadığına inanılan İskandinavya’ya dayanmaktadır. Mitoloji tanrıların bulunduğu çağda güzellik tanrısı Balder’di. Balder bir gün evinde ziyafet vermek ister. Bu ziyafete 12 kişi davet eder. Yalanların ve hilelerin tanrısı olan Loki de bu davete katılmak ister. Fakat davet edilen 12 kişi arasında bulunmamaktadır. Ve zorla davete 13. kişi olarak katılır. Loki, çıkan tartışmada güzellik tanrısı olan ve diğer tanrılar tarafından çok sevilen Balder’i öldürür. Bu mitolojik hikaye Avrupa’nın güneyine doğru yayılmaya başlar. Hristiyan din adamları tarafından da kabul gören bu masal, Hz. İsa’ya göre uyarlanarak Hıristiyan halka anlatılmaya başlanır.
Hikayenin Hristiyanlığa uyarlanışı:
Hz. İsa bir gün 12 havarisi ile birlikte yemek yemektedir. Bu davete 13. kişi hain Judas da katılmak ister. Bu yemekten kısa bir süre sonra Hz. İsa çarmıha gerilerek öldürülür. Bu hikayeye dayanarak Hristiyanlar normal günlük yaşamında bile 13 kişi bir araya gelmemeye gayret gösterirler. Şayet gelirlerse bu 13 kişiden biri tarafından bir felaket getirileceğine inanırlar.
13 sayısının uğursuzluğuna duyulan inancın kökeninde bir yıl içinde ayın 13 kez dolunay olarak gözükmesinin yattığını söyleyenler de vardır.
Ünlü katiller; Jack the Ripper, Charles Manson, Jeffrey Dahmer, Theodore Bundy ve Albert de Salvo’nun isimleri 13 harften oluşur. Bu sayının uğursuzluğu bu isimlere de, bağlanmaktadır.
13 Sayısının uğursuzluğu günlük yaşamada da görülmektedir. Örnek verecek olursak; bazı ülkelerde kapılara 13 numarası verilmez. Bazı firmaların uçaklarında 13. koltuk sırası yoktur. Apartmanlarda ve otellerde 13. katın ismi farklıdır. Genellikle 12A diye adlandırılır.
Nasa’nın insanla birlikte ay yolculuğunun 7. uçuşu olan Apollo 13 ‘ün de başarısız olması bu sayıya bağlanmaktadır.
Kimi toplumlar ise 13 sayısını uğurlu görmektedir. Meksika’da, Kelkit ve Germenlerde bu sayı kutsal kabul edilmektedir. Çoğu insanın şanslı sayısı 13 dür.
Ancak Müslümanların 13 sayısının uğursuzluğuna inanmaları çok yersizdir. Hatta 13 Müslümanlar için uğurlu bile sayılabilir… Şöyle ki; Hz. Muhammed’in doğumu 571, İstanbul’un fethi tarihi 1453, Türklerin Müslüman oldukları kabul edilen tarih 751. Bu tarihlerin rakamları toplamı 13 ediyor.
Dini açıdan yaklaşacak olursak, bunların İslam dininde karşılığı yoktur. Dinimiz hiçbir şeyi uğursuz saymamıştır.
13 sayısına yüklenen bu anlamları yazmak nerden aklıma geldi; biliyorsunuz günümüzün konusu, Cumhurbaşkanı seçimi. Aslında bu seçim bana fazla heyecan vermiyor. Yapılan anketlere bakarak bana göre seçimin sonucu belli. Tabi ki bilinen sonuçlar insanlara heyecan vermez. Eklemeddin İhsanoğlu adaylardan biri ve kazanma ihtimalli olanlardan. Sanırım Antalya’da bir toplantısında, CHP genel Başkanından bahsederken Kemal Alemdaroğlu demiş. Kendisi bir akademisyen olduğu için herhalde aklında kalan isim Alemdaroğlu.
Eklemeddin İhsanoğlu bir de, birinci turda kazanacağından bahsedip, kendisinin herhangi bir partili olmadığını, ama kendisinin ve eşinin Demokrat Parti kökenli ailelerden geldiğini ve DYP’yi kuranların içinde yakınlarının olduğunu ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisini farklı 13 partinin desteklediğini söylemiş. Hadi hayırlısı. İşte 13 sayısının hikayesi bu. Hoş Kalın. İSMET KADIOĞLU – Ağustos 2014